Logo

2. Hukuk Dairesi2023/56 E. 2023/2751 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusurun belirlenmesi, yoksulluk nafakasına ve maddi-manevi tazminata hükmedilmesi gerekip gerekmediği ve miktarlarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, davacı-karşı davalı erkeğin temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/921 E., 2022/2255 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 13. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/92 E., 2021/711 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve ıslah dilekçesinde özetle; iş bu davayı tarafların birlikte karar vererek açtıklarını, fakat devam eden süreçte kadının hem boşanmaya hem de davaya katılma konusunda olumsuz davranışa geçtiğini, tarafların 24.09.2018 tarihinde evlendiklerini, ortak çocuklarının bulunmadığını, müvekkilinin günlük olarak bulabildiği işlerde çalıştığını, ayın yaklaşık yarısında boşta beklemekte olup en fazla aylık 1.500,00 TL civarında kazanç elde ettiğini, tarafların ortak kararları sonucunda müvekkilinin ailesi ile birlikte aynı evde yaşamaya başladıklarını, birlikte oldukları zamanda da karı-koca hayatlarının bulunmadığını, iki yabancı gibi yaşadıklarını, kadının müvekkilinin anne ve babasına karşı terbiyesiz davranışlarda bulunmayı alışkanlık haline getirdiğini, hatta aynı zamanda kendisinin de teyzesi olan müvekkilinin annesinin bileğini ısırıp, müvekkilinin babasının da üzerine yürüyerek iteklediğini, tarafların hali hazırda ayrı yaşamaya devam ettiklerini belirterek davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazında bulunduğunu, Ankara 13.Aile Mahkemesi'nin yetkisiz olduğunu, Karaman Aile Mahkemelerinin yetkili olduğunu, evlilikleri süresinceerkeğin ailesi ile birlikte yaşadıklarını, erkek ile evlendikten sonra aralarında şiddetli geçimsizlik başladığını, kendisinin Afgan uyruklu olduğunu, erkeğin kendisine zorla evrak imzalattığını, 17.06.2019 günü eline ulaşan evraklardan bunların anlaşmalı boşanma protokolü ve boşanma dava dilekçesi olduğunu öğrendiğini, iddia edildiği gibi erkeğin ailesine karşı saygısızlık terbiyesizlik yapmış olmasının söz konusu olmadığını, kendisinin yabancı uyruklu olması sebebi ile çok zorluk çektiğini, iletişim ve dil noktasında maalesef ki eşinden herhangi bir destek göremediğini, defalarca kez eşinin ve ailesinin şiddetine maruz kaldığını, bu konuya ilişkin olarak Karaman İl ... Hastanesi'nce düzenlenen darp raporlarının da mevcut olduğunu, hatta bir keresinde olayı işkenceye çevirip kendisini üç gün boyunca eve kilitlediğini, bu üç gün süresince sürekli dayak yediğini, cep telefonunun ailesinin kendisine ulaşmasının önüne geçilmesi amacıyla eşi tarafından kırıldığını, erkeğin eşin evlilik birliği süresince kendisine fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ve tehditleri ise dilinden düşürmediğini ileri sürerek öncelikle yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili olan Karaman Mahkemeleri'ne gönderilmesini, mümkün olmaması halinde asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile evlilik birliği devam ederken erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, bu hususun tanık beyanları ve hastane raporu ile ispatlandığı, kadının da erkeğin annesinin kolunu ısırdığı, kayınpederini iteklediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle asıl davanın ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, kadının nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur tespiti, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine yönelik süresinde istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından yanlara yüklenen ve gerçekleştiği anlaşılan kusurlu davranışlara göre, evlilik birliğinin sona ermesine neden olan olaylarda erkeğin kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu, hal böyleyken tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi isabetsiz olduğu, evlilik birliğinin sona ermesine neden olan olaylarda erkeğin kadına nazaran daha ziyade kusurlu olduğunun kabulü ile az kusurlu olan tarafa uygun miktarda maddî ve manevî tazminat ödemekle sorumlu tutulması gerektiği, herhangi bir geliri ve malvarlığının bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan, boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan kadın yararına, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, paranın alım gücü, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları, tarafların yaşları, evliliğin süresi, hakimin bu husustaki takdir yetkisi, hakkaniyet ilkesi ve ayrıca yoksulluk nafakasının toptan ödenmesini gerekli kılan sebeplerin dosya kapsamına göre mevcut bulunduğu gerekçesiyle kusurun düzeltilmesine, kadın yararına bir defaya mahsus olmak üzere toptan 18.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilerek kadının kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar yönünden istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; hatalı değerlendirme yapıldığını belirterek kusur değerlendirmesi, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminat yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî-manevî tazminata ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin koşullarının oluşup oluşmadığı, miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 ... maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.