"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/729 E., 2023/682 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/33 E., 2022/502 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi karar davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığını, aldattığını, küçük düşürdüğünü iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının çocuklarla ilgilenmediğini, sorumsuz olduğunu, başka erkeklerle yazıştığını belirterek kadının boşanma dışındaki taleplerinin reddine, tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin babaya verilmesine, erkek yararına 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 30.09.2021 tarih ve 2020/372 E 2021/462 K sayılı kararı ile; erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadının da çocuklarla yeteri kadar ilgilenmediği anlaşılmakla bu haliyle erkeğin daha ağır kusurlu olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki düzenlenmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadının mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelendiğinden ve kişilik hakları ihlal edildiğinden kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, hükme karşı davalı erkek vekili, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ile tedbir ve yoksulluk nafakaları, velayet, eksik inceleme yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 03.01.2022 tarih ve 2021/1470 E 2022/5 K sayılı kararı ile; davalı erkeğin dayanmış olduğu mesajların delil mahiyetinde olması ve kadının da bu içerikleri açıkça inkar etmemiş olması karşısında, mesajların kadından sadır olup olmadığı hususunun kuşkuya yer bırakmayacak şekilde araştırılması, gerekirse davacı kadının sosyal medya hesabının bilgilerinin mahkemeye sunulması istenilip yazışma içeriklerinin ve tarihlerinin uzman bilirkişi marifetiyle tespit edilip dosya içeriğine eklenmesi, bunların kadından sadır olduğunun anlaşılması halinde kocanın bunları elde etme biçimi de nazara alınarak hukuka aykırı delil mahiyetinde olup olmadıklarının da değerlendirilmesi ve sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davalı erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kaldırma gerekçesine göre davalı tarafın sair istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.
3.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadının da çocuklarla yeteri kadar ilgilenmediği anlaşılmakla bu haliyle erkeğin daha ağır kusurlu olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki düzenlenmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadının mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelendiğinden ve kişilik hakları ihlal edildiğinden kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile tedbir ve yoksulluk nafakaları, velayet düzenlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği anlaşıldığından davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, tedbir ve yoksulluk nafakaları ile velayet düzenlemesi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davacı kadın (asıl) Dairemize hitaben dosyaya sunmuş olduğu ve usulünce kimlik tespiti yapılan 28.11.2023 tarihli dilekçesinde özetle; davasından feragat ettiğini, temyiz incelemesinin sonuçlandırılarak davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; İlk Derece Mahkemesince tarafların boşanmalarına ilişkin kurulan hüküm taraflarca istinafa konu edilmeyerek kesinleşmiş olmakla, temyiz aşamasında davacının davasından feragatine yönelik irade açıklamasının boşanmanın fer'îleri yönünden hüküm ifade edip etmeyeceği ve velayet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 307 inci vd. maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü, 6 ncı, 166 ıncı maddesi birinci fıkrası, 182 inci maddesi, 335 inci vd. maddeleri, 339 uncu maddesinin birinci fıkrası, 343 üncü maddesinin birinci fıkrası, 346 ncı maddesinin birinci fıkrası, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü maddesi, 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri. 4787 sayılı Kanun 5 inci maddesi. Yargıtay HGK 16.03.2012 tarih E.2011/2-884-K. 2012/197 ile 22.01.2014 tarih E.2013/2-2085-K2014/30 sayılı kararları.
3. Değerlendirme
1.Davacı kadın tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasının İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiş, hüküm davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, nafakalar ile velayet düzenlemesi yönünden istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı erkek vekili tarafından aynı yönlerden temyiz edilmiştir. Dosya temyiz incelemesinde iken davacı kadın, Dairemize hitaben dosyaya sunduğu 28.11.2023 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini, temyiz incelemesinin sonuçlandırılarak davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiş ise de İlk Derece Mahkemesince kurulan boşanma hükmünün taraflarca istinafa konu edilmeyerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Kanun'un 311 inci maddesi uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Davacı kadının davadan feragati kesinleşen boşanma hükmü yönünden hukuken geçerli sonuç doğurmaz ise de boşanma davasının fer'îleri yönünden hüküm ifade eder. Bu nedenle boşanmanın fer'îlerine yönelik feragat konusunda bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2.Velâyet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin dahi göz önünde tutulması gerekir. Velayeti anneye bırakılan ortak çocuklardan ... 2014 doğumlu, ... ise 2016 doğumlu olup inceleme tarihi itibari ile her iki çocuk da idrak çağındadır. Gerçekleşen bu durum karşısında ortak çocukların Mahkemece bizzat ya da istinabe yoluyla; eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istediği konusunda bilgilendirilerek, velayet hakkındaki tercihlerinin hakim tarafından kendilerinden sorulması, (Yargıtay HGK 16.03.2012 tarih E.2011/2-884-K. 2012/197 ile 22.01.2014 tarih E.2013/2-2085-K2014/30 sayılı kararları) taraflarla ve çocuklarla görüşen üç kişilik uzman heyetinden sosyal inceleme raporu alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucu uyarınca velayet hususunda bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının boşanmanın fer'îleri ile velâyet düzenlemesi yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının boşanmanın fer'îleri ile velâyet düzenlemesi yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...