Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5736 E. 2024/2416 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olayların niteliği, kusur durumu, velayet, maddi ve manevi tazminat ile nafaka miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmediği ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1127 E., 2023/779 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Iğdır Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/83 E., 2022/455 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; davalının davacıya yönelik olarak fiziksel, sözsel ve psikolojik şiddet uyguladığını, davacının boşanması halinde kendisini ölümle tehdit ettiğini, davalının davacının ailesi ile görüşmesini engellediğini, davacının banka kartına davalının el koyduğunu, kişisel ihtiyaçlarını karşılayamadığını, davalının davalıya yönelik ''sen benim için zincirle kapıya bağlı köpekten farksızsın'' şeklinde hakaretlerde bulunduğunu, davacının ev, iş ve akraba ilişkilerine sürekli müdahalede bulunduğunu, dışarı çıkmasına izin vermediğini, izin verdiğinde de yarım saatle sınırlı tuttuğunu, harcadığı her kuruşun hesabını sorduğunu, tartıştıklarında cevap vermesini istemediğini, bunun için de davacının dilini mutfak tezgahında kesmeye çalıştığını, davalının sağlık çalışanı olması sebebi ile rapor alınamayacak şekilde fiziksel şiddet uyguladığını, üçüncü kişilerin yanında farklı davrandığını, ortak çocuklara fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını ablaları ile görüşmesine uzun vermediğini, babası hasta iken müzik açıp oynadığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin tarafına verilmesini, çocuklar için 1000,00'er TL tedbir nafakasına hükmedilmesini, kararın kesinleşmesi halinde nafakanın iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesini, 100.000,00 TL maddî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının 10 yıllık evlilik süresince eşine psikolojik, fiziksel şiddet uygulamadığını, bu durumun tamamen asılsız olduğunu, ziynet eşyalarının davacı yanın uhdesinde olduğunu, davacının iddialarının hukuksuz, dayanaksız ve asılsız olduğunu, davacının sebepsiz yere evi terk ettiğini, davalı müvekkilinin eşini ve çocuklarını çok sevdiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların 1 yıldır ayrı yaşadıkları, davalının, davacının ailesi ile görüşmesini istemediği, evlilikleri süresince davacının kardeşlerinin davacının evine gidemedikleri, davacı ile sadece davacının babasının köyde bulunan evinde görüşebildikleri, davalının, davacının babasının köyde bulunan evine davacı ve ortak çocukları bıraktığı, içeri girmediği, davalının, davacı eşini ailesiyle görüştürmemesi ile görüşmesine müsaade ettiğinde de sadece kapıdan bırakıp gitmesinin evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davasında duygusal şiddete yönelik bir davranış olduğu, evlilikleri boyunca birçok kez davalının, davacıya şiddet uyguladığına dair davacının boynunda, yüzünde morluk ve şişlikler olduğu, en son geçen sene davacının babasının vefatından sonra davalının fiziksel şiddet uyguladığı ve bu olaydan sonra, önce davacının ortak çocuklarla birlikte evden ayrıldığı, daha sonra davalının evden ayrılarak davacı ve ortak çocukların ortak konuta geçtiği, davalının fiziksel şiddetinin de evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma konusu davranışlardan olduğu, davacının maaş kartının davalıda olduğunun davalı tanıklarının beyanı ile anlaşıldığı, bu durumun da davalının davacıya ekonomik şiddet uyguladığının bir göstergesi olduğu, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik olduğu, yine davalı tanığının beyanına göre davacının evlilik birliğinin gerektirdiği sorumlulukları yerine getirdiği, çalışmasına rağmen evin temizliğini, yemeğini yaptığı, ortak çocuklar ve davalının bakımı ile ilgilendiğinin tespit edildiği, dolayısıyla davacıya atfı kabil bir kusur bulunmadığı, olayın akışı karşısında davacının dava açmakta haklı olduğu,velâyet bakımından; ortak alınan sosyal inceleme raporu ile idrak çağındaki ortak çocukların beyanları, ortak çocukların yaş, gelişim özellikleri ve yüksek yararları, fiziksel, duygusal ve psiko-sosyal gelişimleri, kardeşlerin birbirinden ayrılmama ilkesi gereği çocukların velâyetinin anneye verilmesine, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi gereği davacı lehine maddî ve manevî tazminata karar verildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar için 250,00'er TL tedbir nafakasına, karar kesinleşmesi halinde 750,00'er TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 18.000,00 TL maddî tazminat ile 17.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, velâyet, maddî tazminat, manevî tazminat ve nafakalar yönünden istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ileri sürülen istinaf nedenleri, kamu düzenine ilişkin hususlara, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesi ile istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, velâyet, maddî tazminat, manevî tazminat ve nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte geçimsizlik olup olmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, velâyet düzenlemesi, kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ve manevî tazminat ile nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...