"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/562 E., 2023/1046 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gediz Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/3 E., 2021/132 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf taleplerinin ayrı ayrı kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; kadının sürekli evi terk ettiğini, erkeğin ilk evliliğinden olan çocuklarından uzaklaştırmaya çalıştığını, erkeği aşağıladığı ve hakaret ettiğini, evle ilgilenmediğini, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, erkeğin pasaportunu sakladığını iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı erkek 29.10.2020 tarihinde vefat etmiştir. Erkeğin bir kısım mirasçıları vekili 14.12.2020 tarihli beyan dilekçesinde özetle; sağ kalan eşin kusurunun tespiti için davayı takip ettiklerini beyan etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin kadının ihtiyaçlarını karşılamadığını, kadına hakaret ettiğini, şeker hastası olduğunu sakladığını, fiziksel şiddet uyguladığını belirterek davanın reddine, aksi takdirde kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 21.05.2019 tarih ve 2016/17 E 2019/208 K sayılı kararı ile; erkeğin kadına hakaret içerikli sözler sarf ettiği, kadının ise davacının pasaportunu saklamaya çalışarak yurtdışına gitmesine engel olduğu, kadının da erkeğe hakaret ve küfür içeren sözler sarf ettiği bu haliyle tarafların eşit kusurlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, erkeğin manevî tazminat, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde; davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, manevî tazminat talebinin reddi ve kadın yararına takdir edilen nafakalar ile miktarları yönünden; davalı kadın vekili ise, davanın kabulü, kusur değerlendirmesi, tazminat taleplerinin reddi ile hükmedilen nafaka miktarları yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 10.12.2020 tarih ve 2019/2236 E 2020/1609 K sayılı kararı ile; davacı erkeğin 29.10.2020 tarihinde vefat ettiği, davalı dışında mirasçı olarak önceki evliliğinden olan çocuklarının kaldığı, davacı mirasçılarının davaya kusur tespiti yönünden devam edebilecekleri anlaşılmakla; tarafların istinaf talebinin kabulüne İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, sair istinaf taleplerinin incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadına hakaret içerikli sözler sarf ettiği, kadının ise davacının pasaportunu saklamaya çalışarak yurtdışına gitmesine engel olduğu, kadının da erkeğe hakaret ve küfür içeren sözler sarf ettiği, kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğu görülmekle; erkeğin 20.10.2020 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından boşanma yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, davanın kabulü, tazminat talepleri hakkında karar verilmediği, erkeğin daha fazla kusurlu olduğu yönünden istinaf dilekçesi sunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kararın dayandığı deliller ve delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, davanın kabulü, tazminat talepleri hakkında karar verilmediği, erkeğin daha fazla kusurlu olduğu yönünden temyiz dilekçesi sunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise sağ kalan eşin kusurunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü, 6 ncı maddesi, 181 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.