Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5816 E. 2024/2316 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek, davacı-davalı erkeğin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/18 E., 2023/411 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Aile Mahkemesi (Birleşen İstanbul Anadolu 5. Aile Mahkemesi'nin 2018/1062 E.-2019/2K. sayılı kararı)

SAYISI : 2018/594 E., 2020/647 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile açılan birleşen boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı erkek dava dilekçesinde özetle; evlilikten kısa bir süre sonra fikren ve ruhen anlaşamadıklarını, her geçen gün birbirinden daha da uzaklaştıklarını, geçimsizliğin evlilik birliğinin devamını imkansız hale getirdiğini belirterek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, çocukların velâyetinin erkeğe verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-davalı erkek birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını, Ö. isimli kadının iş yerinde çalışmakta olan bir şahıs olduğunu, eşinin devamlı ve çeşitli bahanelerle çıkartmış olduğu kavga ve nizalar nedeniyle çocuklarının istikbalini düşünerek evden ayrılmak zorunda kaldığını belirterek boşanma talebi haricindeki iddia ve taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın asıl dava dosyasında cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kendisini aldattığını, çocuklarını söz konusu kadınla tanıştırıp gezmelere götürdüğünü, çocuklarını kendisinden soğutmaya çalıştığını belirterek davanın reddine, 2.000,00 TL tedbir nafakasının erkekten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin ailesiyle ilgilenmediğini, sorumluluklarını yerine getirmediğini, kadını, Ö.D. isimli bir kadınla aldattığını, aşağıladığını, hakaret ve küfür ettiğini, tehditlerde bulunduğunu, çocukları anneden soğutmaya çalıştığını, evin ortak giderlerine katkıda bulunmadığını, 5 aydır eve dahi gelmediğini, şiddet uyguladığını, onur kırıcı söylemlerde bulunduğunu iddia ederek, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve zina sebebiyle boşanmalarına, çocukların velâyetinin anneye verilmesine, aylık 500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının, aylık 500,00'er TL tedbir-iştirak nafakasının erkekten tahsiline, nafakaların ÜFE oranında her yıl artırılmasına, yasal faiziyle birlikte 20.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminatın erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya içeriği birlikte incelendiğinde; davacı- davalı erkeğin iş yerinde çalışan başka bir kadınla gönül ilişkisi olduğu ve bu şekilde evlilik birliği içerisinde güven sarsıcı davranışlarının bulunduğunun sabit olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan hadiselerde davacı birleşen davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile açılan asıl boşanma davasının reddine, birleşen boşanma davasının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'un velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk ... yargılama sırasında reşit olmakla velâyet hakkında karar verilmesine yer olmadığına, çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kararın yasalara ve hukuka uygun olmadığını, kadının çalıştığını, bir ay önce vefat eden annesinden yetim maaşı alacağını, kendisinin çalışmadığını, açmış olduğu davanın red sebebinin belirtilmediğini, mesnetsiz olarak davasının reddedildiğini ve karşı davanın kabul edilerek aylık 500,00 TL nafaka bağlandığını, eksik inceleme ve araştırma neticesi karar verildiğini, haksız yere maddî ve manevî mağdur edildiğini belirterek, kusur belirlemesi, asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulü, velâyet, tedbir-iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, tazminatlar ve miktarları yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı-davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek,ayrıca karının tek kaynağının karşı tarafın, kendisinin iş yerinden iş arkadışım olan Ö. isimli kadın ile iş yerinde veya işten çıkınca bazı konularda kısa konuşmaları olmuş olup; bunun eşini aldattığı anlamına gelmeyeceğini, aleyhinde hiç bir delil ve tanık beyanı olmadan verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kusur belirlemesi, asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulü, velâyet, tedbir-iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, tazminatlar ve miktarları yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğe yüklenen kusurun gerçekleşip gerçekleşmediği, kadından kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispat edilip edilmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddî ve manevî tazminata, yoksulluk nafakasına hak kazanıp kazanmayacağı, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, çocuk için iştirak nafakasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, asıl boşanma davasının reddinin ve karşı boşanma davasının kabulünün usul ve yasaya uygun olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin çocukların menfaatine olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 327 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...