Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5837 E. 2024/2319 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davalı erkeğin davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığına ve hakaret ettiğine dair tanık beyanları ve çocuğun beyanına dayanarak erkeği tam kusurlu bulması, kadının tedbir nafakası talebini reddetmesi, çocuğun velayetini anneye vermesi, çocuk için iştirak nafakasına hükmetmesi ve manevi tazminat talebini kabul etmesi usul ve kanuna uygun bulunarak istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/531 E., 2023/953 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Torbalı 1. Aile Mahkemesi (Torbalı Aile Mahkemesinin2018/397 E., 2018/808 K.)

SAYISI : 2016/949 E., 2019/961 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, birleşen boşanma davası ve fer'îlerinin reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı kadın vekili asıl dava dilekçesinde ve birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin sıklıkla alkol aldığını, kadına fiziksel şiddet uyguladığını, kadına hakaret ettiğini, kadının kız kardeşinin üzerine yürüyerek müşterek evden kovduğunu, kadının kız kardeşine hakaret ettiğini, kadını öldürmekle tehdit edip bıçakla saldırdığını, çocuğunun yanında kadını aşağıladığını, en son kadın boşanmak istediğini söyleyince hakaret ve darp ettiğini,erkeğin abonelikleri kapattırdığını, evin banka kredisini ödemeyerek ipotekli taşınmazın icra ile satışa çıkarıldığını iddia ederek, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, kadın için aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuk için aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 25.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dosyasında dava dilekçesinde ve asıl davada cevap dilekçesinde özetle;kadının ev içerisinde mezhepsel ayrımcılık yaptığını, erkeğin çocuk ile telefonda görüşmesine sürekli engel olduğunu, kadının sabah erken saatlerde işe giderek yoğun çalışma mesaisi yapıp eve geç döndüğünü bu nedenle davacı kadının ortak çocukla gereği gibi ilgilenmediğini, yapılan yargılama sonucunda erkeğin beraat ettiğini, kadının müşterek konuttaki eşyaları erkekten habersiz olarak götürdüğünü, kadının bir tarikatla görüştüğünü iddia ederek, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının dinlenen tanıkları ve müşterek çocuğun beyanından davalı kocanın davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı ve davalı kocanın davacı kadına ve kadının kardeşine hakaretlerde bulunduğunun sabit olduğu, davacı-davalı kadının bu haliyle davasını ispatladığı, kadının kusursuz bulunduğu, davalı-davacı erkeğin ise tam kusurlu olduğunun tespit edildiği, erkeğin açtığı birleşen davasında ise dinletmiş olduğu tanıklarının beyanlarının davasının haklılığı için yeterli görülmediği, izafe ettiği kusurların ispatı için yeterli bulunmadığı, asıl davanın 29.12.2016 tarihinde açıldığı, asıl davada erkek tarafının cevap dilekçesi ve ikinci cevap dilekçesi sunarak vaka anlatımlarında kusur izafesinde bulunduğu, asıl davada davanın reddini talep ettiği, çok sonra olacak şekilde 28.05.2018 tarihinde birleşen dava açarak boşanma talebinde bulunduğu, asıl davadaki cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde vakıa ve kusur izafesi hususunda kullanabildiği imkanlar var iken uzun bir süre geçtikten sonra birleşen dava açtığı, davasını tanık beyanları veya başkaca delille ispatlayamadığı gerekçesi ile açılan asıl boşanma davasının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 200,00 TL tedbir ve aylık 250,00 TL iştirak nafakasına, yasal koşulları oluşmadığından kadının tedbir ve yoksulluk nafakası isteminin reddine, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin açtığı birleşen boşanma davasının reddine, erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğunu, erkek hakkındaki yaralama suçundan beraat kararı verildiğini belirterek, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddi, velâyet, tedbir-iştirak nafakası, kadın yararına kabul olunan manevî tazminat ve miktarı, reddedilen tazminatlar, asıl davada reddedilen kısım için erkek lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-davacı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- davacı erkek temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddi, velâyet, tedbir-iştirak nafakası, kadın yararına kabul olunan manevî tazminat ve miktarı, reddedilen tazminatlar, asıl davada reddedilen kısım için erkek lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesi yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğe yüklenen kusurun gerçekleşip gerçekleşmediği, kadından kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispat edilip edilmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmayacağı, çocuk için iştirak nafakasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, asıl boşanma davasının kabulünün ve karşı boşanma davasının kabulünün usul ve yasaya uygun olup olmadığı, çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin çocuğun menfaatine olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi,182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 327 inci ve 329, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle İlk Derece Mahkemesi tarafından tarafların gelir durumları yakın olduğundan kadının tedbir ve yoksulluk nafakası isteminin reddine karar verilmesinin isabetli olduğunun, Bölge Adliye Mahkemes'inin gerekçesinde Mahkeme kadının tedbir ve yoksulluk nafakası istemi kabul edilmiş gibi inceleme yapılmasının maddî hata olduğunun, erkeğin tam kusurlu olduğunun, tazminat taleplerinin reddinin isabetli olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.