Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5841 E. 2024/2317 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı ve davalı erkeğin kusurlu davranışlarının boşanmaya sebep olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının, davalı erkeğin evlilik birliğine aykırı davranışlarını ispatlayamaması ve dosya kapsamındaki delillerin evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına kanaat getirmeye yetmemesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

...

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

TARİHİ : ...

SAYISI : 2022/885 E., 2023/560 K.

DAVACI : ...,...

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : Esastan ret

TEMYİZ EDEN : Davacı kadın vekili

İLK DERECE MAHKEMESİ : Batman 2. Aile Mahkemesi

TARİHİ : ...

SAYISI : 2020/549 E., 2021/307 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince açılan boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sürekli olarak şehir dışına seyahat ettiğini, uzun süre boyunca eşi ve çocuklarında ayrı kaldığını, davalının evlilik birliğinde üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, kadına yönelik olarak ağza alınmayacak sözler sarf ettiğini, davalı ve ailesinin kadına yönelik olarak küçük düşürücü söylemlerde bulunduklarını, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladıklarını, kadını birden fazla kez aldattığını, 2 senedir ortak konuta gelmediğini, başka kadın ile birlikte yaşadığını, çocuklarına da fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin kadına verilmesine, kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuklar için aylık 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, yasal faizi ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamında davacının dava dilekçesi ile iki tanık bildirdiği, bunlardan birisinin dinlenilmesinden 4. celse beyanı ile vazgeçtiği, (tanık M.Ş.E.) vazgeçmenin davalı tarafça kabul edildiği, diğer tanığa yapılan tebligatın iade gelmesi sonucunda 5. celse de davacı vekiline tanığın tebliğe yarar adresini bildirmek üzere kesin süre verildiği ve bildirmediği takdirde bu tanığı dinletmekten vazgeçmiş sayılacağının ihtarının yapılmasına rağmen kesin süre içinde tanığın adres bilgileri hakkında beyanda bulunulmadığı, böylece tanık H.Ş.'nin dinlenilmesinden vazgeçilmiş sayıldığı, her ne kadar davalı asil duruşmadaki beyanında başka bir kadın ile imam nikahlı yaşadığını kabul etmiş ise de bahsettiği tarihin beyanı alınan 21.10.2021 tarihinden önceki 7 aylık süre için geçerli olduğu, davanın açılış tarihinin 20.08.2019 olması nedeniyle dava tarihine kadar ki süreçte başka bir kadınla yaşadığına dair dosya içine alının sosyal ve ekonomik durum araştırması raporlarında bir bilgi bulunmadığı, davacının, davalıya yüklediği şiddet, evi ile ilgilenmemesi, başka bir kadınla ilişkisi olması, müstehcen video gönderilmesi, çocuklara şiddet uygulaması hususlarını dosya kapsamına alınan belgeler ile ispat edemediği gerekçesi ile açılan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının duruşmada başka kadınla birlikte yaşadığı hususu ile bu sadakatsiz davranışını mahkeme salonunda açıkça ikrar ettiği duruşma tutanaklarında sabitken Mahkeme tarafından dikkate alınmamasının hukuka ve gerçeğe aykırı sonuçlar doğuracağını belirterek, kusur belirlemesi ve boşanma davasının reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, boşanma davasının reddi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davalı erkekten kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispatlanıp ispatlanmadığı, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...