Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5846 E. 2024/3418 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, erkeğin kusur oranı, tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarlarının yerindeliği uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların iddia ve savunmaları, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hükmün gerekçesi birlikte değerlendirilerek, davalı erkek vekilinin temyiz sebeplerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğuna kanaat getirilerek, temyiz talebi reddedilmiş ve karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/427 E., 2023/879 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 29. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/57 E., 2022/32 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve kadının ziynet alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 12.09.2019 tarihinde evlendiklerini, düğünde eğlenmek için silahla ateş açan kişi tarafından erkeğin kardeşinin yaralandığını, takılan takıların davalının ailesi tarafından alındığını, davalının devamlı kredi kartından dolayı borçlandığını, borçlar yüzünden evde sürekli huzursuzluk ve tartışma yarattığını, taraflar arasındaki tartışmada erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığını ve sinkaflı küfürler ettiğini, davacının üzerindeki ziynetleri zorla aldığını, davalının davacının ailesine de fiziksel şiddette bulunduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere davanın devamı boyunca aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamı ile her yıl ÜFE oranında artışı yapılmasını, 20.000,00 TL manevî tazminat ve 30.000,00 TL maddî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini, şimdilik davalıya ait olan ziynet eşyalarının değeri olan 10.000,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının reddini, dava kabul olduğu takdirde müvekkili lehine şimdilik 1.000,00 TL maddî tazminat ile 60.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, davacıya karşı tedbiren 6284 sayılı yasanın 4. 5. ve 6. maddelerinin uygulanmasını, davacının dava dilekçesindeki beyanlarının gerçek dışı olduğunu, davalının borçlanmasının tek nedeninin davacının bitmek bilmeyen istekleri olduğunu, davalının davacıya fiziksel şiddet uygulamadığını, davacının babası ve kardeşinin davalı erkeği darp ettiğini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıdan alınmasını talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşine karşı fiziksel şiddet uyguladığı (fotoğraf-darp raporu), eşine ve eşinin ailesine hakaretler ettiği, kadının kuzenine şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, etrafa fazlaca borçlandığı, kadının ise; eşinin ailesi ile görüşmek istemediği, taraflar arasında yaşanan en son tartışmada kadının babasının kızını şiddete uğramış olarak görünce damadına şiddet uyguladığı, bu haliyle evlilik birliğinin sarsıldığı davalı erkeğin ağır kusurlu, davacı kadının hafif kusurlu olduğu gerekçesiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilen nafakanın her yıl ÜFE oranında kendiliğinden artırılmasına, davalı erkeğin tazminat taleplerinin reddine, davacının ziynet alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf edilmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla kararın kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönlerinden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle kabul edildi.