"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/306 E., 2023/622 K.
DAVA TARİHİ : ...
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırıkkale 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/655 E., 2021/643 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 10 yıldır evli olduklarını, bu evliliklerinden müşterek iki çocuklarının bulunduğunu, evliliğin ilk zamanlarında davalının kısa süreli işlerde çalışması nedeniyle maddî sıkıntılar yaşanmaya başlamış olduğunu, her fırsatta davacının evliliğin korunması adına daha yapıcı davrandığını, tarafların evlendikleri tarihten bu yana yedi yıl boyunca davalının ailesinin yanında Sakarya'da beraber yaşamış olduklarını, bu dönemde davalının kısa süreli işlerde çalışmasının maddî sıkıntılara sebebiyet verdiğini, davacının kayınvalidesinin baskıcı tavırlarının, davacının eşi ile dışarı çıktıkları zaman kayınvalidesinin telefonla aramak suretiyle psikolojik baskı kurmuş olduğunu, davacının ise sağ duyulu ve yapıcı tavırlarla eşine ve ailesine karşı saygılı davranmış olduğunu, hep alttan alan taraf olduğunu, en sonunda bulundukları eve sürekli icra takiplerinin gelmesi, fatura ödenmediği için elektrik kesintilerinin yaşanması ve davalının babasının kendi borcu için davalıya 20.000,00 TL kredi çektirmesi şeklindeki eylemlerin artık davacı için çekilmez bir hal almış olduğunu, yedi yılın sonunda davacının artık kendi evlerine çıkmak istediğini davalıya dile getirmiş olduğunu, bu durum üzerine tarafların 2015 yılında Kırıkkale'ye gelmiş olduklarını, maddî imkansızlık nedeniyle durumlarını düzeltene kadar müvekkilinin ailesi ile birlikte yaşamış olduklarını, davalı tarafın bu süreçte kısa süreli işlerde çalıştığını ve babası için çekmiş olduğu krediyi ödediğini, kendi evine bir katkıda bulunmadığını, bu dönemde davacının ailesinin maddî ve manevî destekte bulunduğunu, daha sonra davacının işe girdiğini ve 6 ay sonra kendi konutlarına çıkmış olduklarını, davacının bir buçuk yıl kargoda çalıştığını, bu sürecin son dört buçuk ayında davalının maaşının yatmadığı şeklindeki bahanelerinin davacıda şüphe uyandırmaya başladığını, daha sonra davacının telefonuna bahis şirketleri tarafından mesajların gelmesi üzerine davacının bu durumu eşine sormuş olduğunu, eşinden internet üzerinden kumar oynadığını, müvekkilinin bilgilerini girerek üyelik yaptığı şeklinde bir cevap aldığını, davacının oynamaması gerektiğini dile getirmesine rağmen davalı tarafın oynamaya devam ettiğini, davalının evdeki altınları da gizlice alarak oyun oynadığını, bu durumun davacı ve annesi tarafından farkedildiğini, davalı tarafın kumar borçları çoğaldığı gibi bir gün davacıya tefeciden para aldığını bunun için de senet imzaladığını dile getirmiş olduğunu, davacının ailesinin davalıyı bu durumdan kurtarmak için 13.000,00 TL'yi borcu kapatmak için borç aldıklarını, davalının en son işten ayrıldığını önce Ankara sonra İstanbul iline gideceğini telefon ile davacıyı söyleyip evi terk ettiğini, davalının son çalıştığı iş yerinden 6.500,00 TL alıp bir daha işe gitmediğini, daha sonra şirketin şikayette bulunduğunu ve hakkında dava açıldığını, davacının daha sonra davalının babasını arayarak haberdar ettiğini ve davalının ailesinin yanında olduğunu öğrenmiş olduğunu, bunun üzerine davacının boşanmak istediğini söylediğini ve karşı tarafın hiç tepki vermediğini, davalı tarafın evi terkettiği sekiz aydan beri ne eşini ne de çocuklarını arayıp sormadığını, tarafların arasında sevgi ve saygının bittiğini, fiili birlikteliklerinin de sona ermiş olduğunu, belirtilen nedenlerle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin davacı anneye verilmesine, ortak çocuklardan ... için aylık 600,00 TL iştirak nafakası, ... için aylık 500,00 TL iştirak nafakası takdirine ve 20.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddiaların tamamen asılsız olduğunu, davacı eşi ile 10 yıldır evli olduğunu, bu evliliklerinden müşterek iki kız çocuklarının bulunduğunu, evliliklerinde hiçbir zaman davacının bahsettiği problemlerin yaşanmadığını, davacının dava dilekçesinde kendisini hırsızlık yapmakla, kumar oynamakla itham ettiğini, bu iddiaların gerçek olmadığını, kendisinin daime eşine ve çocuklarına özen gösteren biri olduğunu, her ne istekleri olursa olsun bütçesi dahilinde karşılamaya çalıştığını, kumar oynadığı iddiasının da asılsız olduğunu, davacının ailesinin evinden para eksildiğini ve bunun sebebinin kendisi olduğu iddiasının da kendisini çok rencide ettiğini, kendisinin evi terk etmediğini, bu iddiaların asılsız olduğunu, kendisinin iş amacıyla ikametinden ayrılmış olduğunu, bunu davacının da bildiğini, kendisinin davacıyı ve ailesini seven birisi olduğunu, belirtilen nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen tanık beyanlarından ve toplanan delillerden, geçimsizliğe neden olan olaylarda kumar oynayarak sürekli borç yaptığı ve bu borçları ödemediği anlaşılan davalı kocanın tam kusurlu olduğu, davacı kadına atfı kabil bir kusur bulunmadığı, bu durumda evlilik birliğinin temelden sarsıldığının ve taraflar yönünden evliliğin çekilmez hal aldığının kabulünün gerektiği belirtilerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetin anneye verilmesine, baba ile aralarında kişisel ilişki kurulmasına, her iki çocuk için ayrı ayrı aylık 200,00' er TL tedbir nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, tedbir nafakalarının kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 100,00'er TL artırılarak ayrı ayrı aylık 300,00'er TL iştirak nafakası olarak devamına, davacı kadının tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL maddî 8.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; eşini sevdiğini, boşanmak istemediğini, velâyet görevini yerine getirebilecek koşullara sahip olduğunu, aynı evde resmi ve imam nikahlı eşleri ile birlikte yaşadığı, bu durumunda çocukları olumsuz etkilediğini, bu konuda ek rapor taleplerinin reddedilerek eksik inceleme ile karar verildiğini söz konusu borçların davacı kadının, ailesinin, borçları olduğunu, tanık beyanlarının soyut olduğunu beyanla tüm yönlerden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na (6100 sayılı Kanun) uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, usul ve kanuna uygun olan hükme karşı istinaf taleplerinin 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla tüm yönlerden kararın bozulmasını talep etmiştir.
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, velâyet, tazminat ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,169 uncu, 174 üncü, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu, 335 inci vd. maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
...