Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5850 E. 2024/2271 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadının, davalı erkeğin kötü niyetli davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelden sarsıldığı iddiasıyla açtığı boşanma davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının, eşinin kötü niyetli davranışları ve evlilik birliğinin temelden sarsıldığı iddiasını ispatlayamaması ve ilk derece mahkemesinin ve bölge adliye mahkemesinin kararlarında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması gözetilerek, bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/350 E., 2023/693 K.

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 25. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/300 E., 2021/195 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalının son yıllarda geçimsiz davranışlarını ve onur kırıcı davranış ve hakaretlerini artırdığını, evinin eşinin çocuklarının ihtiyacını hiç gözetmedğini, sürekli para hesabı yaptığını, sürekli psikolojik şiddet uyguladığını, aksi ve kırıcı davranışlarda bulunduğunu, şeref ve haysiyeti ile ilgili ağır ithamlarda bulunarak, yüksek sesle bağırarak, azarlayarak, aşağılamak suretiyle onurunu kişilik haklarını ve şahsi menfaatlerini ağır surette haleldar ettiğini, bu tutumunu çevresinin ve akrabalarının yanında da gösterdiğini, çocukların evlenmesi, düğününün bile kabus olduğunu, en küçük çocuklarının babasının bu durumundan dolayı ayrı eve taşındığını, evinde huzuru kalmadığını, evli olan çocuklarının da evliliğine müdahale ettiğini, damadına eşini ve çocuklarını kötülediğini, defalarca sustuğunu, evliliğini sürdürmeyi denediğini ancak uyguladığı psikolojik şiddetin giderek arttığını, evlilik birliğinin temelden sarsılması ve şiddetli geçimsizlik sebebi ile kusursuz olan müvekkili tarafından açılmış olan işbu boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, şimdilik 500.000,00 TL maddî tazminatın kabulüne ve dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine, 500.000,00 TL manevî tazminat taleplerinin kabulüne, dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde; davacının ihtiyaçlarını hiçbir zaman karşılamadığı ve çocukları ve eşini hiçbir zaman düşünmediğinin, sahip oldukları evin taksiti, sigortası ve diğer tüm giderlerinin ödendiğini, ayrıca müşterek banka hesaplarından alınma banka kartları ile evin ve ailenin her türlü ihtiyaçları için ayrı ayrı her zaman harcama da yapılabildiğini, davacının iddiasının tam aksine evine bağlı, eşine ve çocuklarına düşkün bir aile babası olduğunu, çevresi tarafından da böyle bilinen sevgi ve saygı gösterilen bir kişi olduğunu, evlilik birliği boyunca eşine ve çocuklarına her zaman sevgi ve saygı gösterdiğini, onların ihtiyaçlarını karşılamak için mücadele ettiğini, çocuklarının düğünlerini yaptığını, askerlik bedellerini ödediğini, eşine ve çocuklarına daha rahat bir hayat sunabilmek için gerek Almanya'da gerekse Türkiye'de mal edindiğini ve davacının ve kendisinin hem Almanya'dan hem de Türkiye'den emekli olmasını sağladığını, taraflar arasında herhangi bir somut sorun, geçimsizlik ve huzursuzluk bulunmadığı halde, davacının psikolojik baskı ve aşağılama, azarlama, hakaret, bağırma kişilik haklarına ve menfaatlerine saldırı gibi asla ispatı mümkün olmayan ve gerçekle de bağdaşmayan soyut, dayanaktan yoksun, asılsız sebeplere sarıldığını, haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 26.07.1972 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden 29.03.1977 doğumlu, 16.12.1979 ve 20.09.1991 doğumlu olmak üzere müşterek 3 çocuklarının olduğu, tarafların delillerinin toplandığı, tanıkların dinlendiği, dinlenen tanık beyanlarının bilgi ve görgüye dayalı beyanlar olmadığı, davacının iddialarını ispat edemediği anlaşılmakla ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince reddedilen boşanma davası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davacı tanıklarının beyanlarının görgüye dayalı olmayıp duyuma dayalı ve soyut olduğu, bu itibarla ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davacının istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının evlilik birliği ile bağdaşmayan kötü niyetli, davranışları, evlilik birliği içerisindeki yaşamış olduğu sıkıntılarla sağlığının bozulduğu, akrabaları ile görüştürülmemesi, fiilen ayrı oturdukları, tolum karşısında utanç verici davranışlarda bulunduğunu ve bunların ispatlandığını beyanla reddedilen davası yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasının reddi kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...