Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5852 E. 2023/6405 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadın tarafından açılan boşanma davasında verilen boşanma, velayet, nafaka ve tazminat kararlarının davalı erkek tarafından temyiz edilmesi üzerine, kararın hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanma kararının istinaf edilmeyerek kesinleştiği, davalı erkeğin birleştirme talebinde bulunduğu davanın ise boşanma kararının kesinleşmesinden sonra açıldığı ve bu sebeple birleştirme talebinin reddine ilişkin gerekçenin yerinde olduğu, dosyadaki delillerin ve hukuki durumun Bölge Adliye Mahkemesi tarafından doğru değerlendirildiği gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/433 E., 2023/731 K.

...

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 27. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/72 E., 2021/329 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek (asıl) tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı ve davalının ailesi tarafından müvekkile baskı yapıldığını, müvekkilinin kendi ailesine gitmesine izin verilmediğini, davalı erkeğin müvekkilin kafasına silah dayayıp "babanlara gidersen seni öldürücem baban da gelip ölünü alsın" dediğini, agresif ve sorumsuz tavırları nedeniyle iş bulamadığını, çocukla ilgilenmediğini, hakaret ettiğini, 13.02.2020 tarihinde davalının İstanbul'dan Ankara'ya geldiğinde taraflar arasında 14.02.2020 tarihinde akşam saatlerinde tartışma çıktığını, müvekkile hakaret ve tehdit ettiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk; 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı kadın vekili 31.01.2022 tarihli dilekçe ile yoksulluk nafakası talebinin olmadığını beyan etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı (asıl) cevap dilekçesinde özetle; bu davanın neden açıldığına dair en ufak bir fikrinin bulunmadığını, ailesinin geçimi ve mutluluğu dışında hiçbir şey düşünmeyen bir insan olduğunu, bugüne kadar evliliğinde ufak tefek münakaşalar dışında hiçbir tartışma yaşanmadığını, eşini sevdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı erkek vekili 28.04.2021 tarihli dilekçe ile maddî ve manevî tazminat ile nafaka talebinde bulunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalının düzenli bir işinin bulunmamasından ötürü tarafların ekonomik olarak zorluklar çektikleri, işi için ayrı yaşadıkları dönemde çocuğun ve evin ihtiyaçları ile yeteri kadar ilgilenmediği, davalının davacıyı tehdit ettiği, evlilik yükümlülüklerini yerine getirmediği, davalının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin yaşı gereği anne şefkat ve bakımına muhtaç olup anne yanında kaldığı, alıştığı düzen nazara alınarak davacı anneye verilmesine, çocuk için aylık 400,00 TL tedbir nafakasının kararla birlikte 500,00 TL'ye çıkarılmasına, 500,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadının yargılama esnasında işe girdiği, düzenli işinin bulunması ve aldığı maaş nazara alınarak işe giriş tarihi itibari ile tedbir nafakasının kaldırılmasına, kadın yararına koşulları oluştuğundan 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek (asıl) istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kadının başka erkeklerle görüştüğünü, bunu son celse Mahkemeye bildirdiklerini ancak Mahkemenin bir gerekçe yazmadığını belirterek kusur belirlemesi, tazminatlar ve velâyet yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanma kararının istinaf dışı bırakılarak 10.03.2022 tarihinde kesinleştiği, davalı erkek tarafından 02.02.2023 tarihinde boşanma davası açıldığı ve derdest olduğu belirtilerek davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, delillerin takdirinde yanlışlık yapılmadığı gerekçesi ile kusur belirlemesi, velâyet ve tazminat takdiri ile miktarına yönelik istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili özetle; Bölge Adliye Mahkemesinde birleştirme talebinde bulunduklarını, boşanma kararını da istinaf ettiklerini, kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını belirterek müvekkili tarafından açılan dava ile bu davanın birleştirilmesi gerektiğini, Mahkeme aksi kanaatte ise kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarı ve velâyet bakımından kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında, boşanma kararının istinaf edilip edilmediği, kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminatlara hükmedilmesinin ve miktarlarının, velâyetin anneye verilmesinin dosya kapsamına ve çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı, iştirak nafakası ve miktarı, boşanma davasının kabulünün istinaf edilmeyerek kesinleştiğinin kabulü halinde erkeğin açtığı boşanma davasının eldeki dosya ile birleştirme hususunun dikkate alınıp alınamayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 166 inci, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 182 nci, 323 üncü, 327, 328 ve 330 uncu 335 inci vd. maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle boşanma kararı istinaf edilmeyerek kesinleştiğinin, davalı erkek tarafından birleştirilmesi istenen dava dosyasının boşanma kararının kesinleşmesinden sonra açıldığının, bu sebeple birleştirme talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...