Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5860 E. 2024/5273 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Erkeğin açtığı boşanma davasının reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı erkeğin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/647 E., 2023/998 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile gerekçenin düzeltilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 14. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/536 E., 2021/604 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı erkek vekili tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile ilk Derece Mahkemesi hükmünün gerekçesinin düzeltilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle;erkeğin, müvekkili ile davalının 1979 yılında evlendiklerini, ortak ergin iki çocukları olduğunu, evlilikleri boyunca tarafların anlaşmakta sıkıntı yaşadıklarını, çocukları için evlilik birliğini sürdürmeye gayret ettiklerini, şiddetli geçimsizlik nedeni ile ayrı yaşama kararı aldıklarını, resmi olarak olmasa da on yıldır ayrı yaşadıklarını, müvekkilinin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiğini, çocukları ve davalının her türlü ihtiyaçlarını karşıladığını, maaş kartını davalıya bıraktığını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın yasal sürede cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı tanıklarından ...'un beyanlarıyla ve Emniyet tarafından düzenlenen sosyal ve ekonomik araştırma tutanağıyla davacı erkeğin başka bir kadınla aynı evde yaşadığının ve davacı erkeğin başka bir kadınla birlikteliği olduğunun sabit olduğu, tarafların ayrı yaşamaya başlamalarında davacı erkeğin tam kusurlu olduğu, davalı kadının kusurunun ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine, davalı kadın yararına tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davanın açıldığı 24.04.2018 tarihinnden geçerli olmak üzere aylık 1.500 TL tedbir nafakasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin evliliği devam ettirmek istemediğini, evlilikte davalının kusurlu olduğunu, davanın reddi kararının hatalı olduğunu belirterek hükmün tamamına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı kadın eşin boşanmaya sebep olabilecek kusurlu bir davranışı ispat edilememiş ise de, davalı kadın eşin yasal süre içerisinde davaya cevap dilekçesi sunmadığı gibi, yasal süreden sonra sunduğu 01.06.2018 tarihli dilekçesinde de davacı erkek eşin sadakatsiz olduğuna ilişkin bir vakıaya dayanmadığı, bu itibarla, ilk derece mahkemesince davacı erkek eşe "sadakatsizlik" vakıasının kusur olarak yüklenmesinin doğru görülmediği, bu duruma göre eldeki boşanma davasında tarafların boşanmaya sebep olabilecek kusurlu bir davranışlarının ispat edilemediği belirtilerek davacının kusur belirlemesine ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile kusura ilişkin gerekçenin yukarıda açıklanan şekilde düzeltilmesine, davacı tarafın sair yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin evliliği devam ettirmek istemediğini, evlilikte davalının kusurlu olduğunu, davanın reddi kararının hatalı olduğunu belirterek hükmün tamamına yönelik olarak temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; erkeğin boşanma davasının reddi şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı, 166 ncı ve 169 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.