Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5866 E. 2024/3915 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranları, velayet, nafaka miktarı ve ziynet alacağının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, yargılama ve ispat kurallarına ve gerekçelerine göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2037 E., 2023/702 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulüyle kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/771 E., 2019/903 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulmasına, tarafların sair istinaf başvurularının ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin maddî ve manevî baskı uyguladığını, küfür ve hakaretler edip hamileyken karnını tekmelediğini, annesine hakaret edip evden kovduğunu, kadını ve kardeşlerini ölümle tehdit ettiğini, birlikte aldıkları evi üzerine kaydettirip kadından habersiz satmaya kalkıştığını, bunu engellemek için koydurduğu aile konutu şerhini tehdit ederek kaldırmaya zorladığını, son olarak da evdeki eşyaları kendisinin bilmediği bir yere taşıdığını, sonra da kendisine mesaj atıp memleketi olan köye, ailesinin yanına gelmesini istediğini, aylardır eve gelmediğini, bulunduğu yeri sorduğunda da kadını terslediğini, çocukları kaçıracağı yönünde kadını tehdit ettiğini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin kadına bırakılmasına ortak çocuklar ve kadın yararına aylık 500,00'er TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ödenmesine, sonraki yıllar için nafakalara memur maaşı artış oranında artış koşulu belirlenmesine, dava dilekçesinde belirtilen 66 kalem ev eşyaları ile ziynetler için 50.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminatın erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili ise cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının annesinin evliliğe müdahalesine karşı çıkmadığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, asıl yüzle karşıladığını, erkeğe ve ailesine hakaret ve küfür ettiğini, erkeğin rahatsızlığı zamanında onu yalnız bıraktığını, tabak fırlattığını, erkeğin kök ailesiyle vakit geçirmediğini, ortak konuta geldiklerinde onlara iyi davranmadığını, sık sık evi terk ettiğini, aile sırlarını kök ailesi ile paylaştığını, ortak konutu değiştirip başka bir yere taşınma yönünde ortak karar aldıklarını ancak kadının bu karara uymayarak erkek hakkında uzaklaştırma kararı aldığını, ziynetlerin kadının annesine ait kasa hesabında olduğunu ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, çocukların velâyetinin babaya bırakılmasına, çocuklar yararına aylık 500,00'er TL iştirak nafakası ödenmesine erkek yararına ise 100.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar yararına aylık 250,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakası ödenmesine, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir, 400,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, nafakalara her yıl ÜFE-TÜFE ortalaması üzerinden artış uygulanmasına, tarafların tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynet ve eşya alacağı talebinin kısmen kabulüyle 20.925,00 TL alacağın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, ortak çocuk ve kadın yararına hükmedilen nafakaların miktarı ile ziynet alacağı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, kadın ve ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakalar ile bunların miktarı, kadının kabul edilen ziynet ve eşya alacağı davası yönlerinden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadının annesini ortak konuttan kovduğu, ittiği, ortak konuttaki eşyaları kadının rızası olmamasına rağmen başka bir şehre taşıdığı, kadının ise annesinin evliliğe müdahalesine ve erkeğe karşı olumsuz davranışlarına engel olmadığı, erkeğin ailesini istemediği, kız kardeşlerine hakaret ettiği, sürekli olarak annesinin evine gittiği, en ufak tartışmada evi terk ettiği, İlk Derece Mahkemesinin boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları yönündeki kusur belirlemesinin doğru olduğu, bu nedenle taraftarın kusur belirlemesine yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, taraflara yüklenen kusur oranları değişmediğinden gerçekleşen kusurlu davranışlar yönünden gerekçenin düzeltilmesine, ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakası ile kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğu gerekçesiyle kadının bu yönlere ilişkin istinaf itirazlarının kabulüyle ortak çocuklardan her biri yararına aylık 500,00'er TL iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, nafakalara her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına, tarafların ev eşyası ve ziynet alacağına yönelik istinaf itirazlarının kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmek üzere dosyanın bu yönden İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, tarafların sair istinaf başvurularının ise esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kadına ve ortak çocuğa haber vermeden bütün ev eşyalarını başka bir ilçeye taşıdığını, köyde yaşamaya mecbur ettiğini, kadına haber vermeden evi satmaya kalkıştığını, satamadığında kadına fiziksel şiddet uyguladığını, sofrayı devirdiğini, kadını ve ortak çocuğu sokağa attığını, erkeğin vinç operatörü olduğunu, maaşının düşük gösterildiğini ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, kadın ve ortak çocuklar yararına hükmolunan nafakaların miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tarafların kusur durumları ile ortak çocukların ihtiyaçlarına nazaran kadın ve ortak çocuklar yararına takdir edilen nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddei, 175 inci maddesi, 182 nci ve 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.