Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5873 E. 2024/3756 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/122 E., 2023/619 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 16. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/90 E., 2021/236 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı karşı davalı kadın vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 17.04.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davacı- davalı ... vekili Avukat ... ve karşı taraf temyiz eden davalı- davacı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kıskanç olduğunu, sürekli bir şüphe içerisinde bulunduğunu ve sonucunda müvekkiline karşı fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, uzun zamandır ayrı yataklarda yattığını, müvekkilini sürekli küçük düşürdüğünü, aradaki mezhep farklılığından dolayı ailesinin de müvekkilini istemediğini, müvekkilinin ablasının eşiyle ilişkisi olduğunu iddia ettiğini, bu konuda sosyal medya sitelerinde de paylaşım yaptığını, taraflar arasında daha önce açılan boşanma davasının davalının verdiği sözler sebebi ile sonuçsuz kaldığını ancak sorunların çözülmediğini, erkeğin ortak çocuk Kerem'in kendi çocuğu olmadığı iddialarında bulunduğunu, müvekkilini kovduğunu ve müvekkilinin 10.06.2018 tarihinde kendisi ve çocuklara karşı darp, tehdit ve öldürmeye teşebbüsten şikayetçi olduğunu iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklardan ... için aylık 1.250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ... için aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 200.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; aleyhe iddiaların doğru olmadığını, kusurun kadında olduğunu kadının, eşi ve ortak çocukların eşinin ailesi ile görüşmesini istemediğini, kadın ve ailesinin sürekli hoca ve büyü işleri uğraştıklarını, müvekkilinin, baldızının eşinin telefonunda davacı karşı davalı kadının resimlerini gördüğünü ve sıkıntıların bundan kaynaklandığını, zaten kadının isteği ile aynı baldız ve eşinin evinin karşısında ev kiralandığını, kusurun kadında olduğunu iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Kanun'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesini, çocuklar yararına aylık 1.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına yasal faizi ile birlikte 300.000,00 TL manevî ve 200.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların evliliklerinin ilk gününden itibaren anlaşamadıkları, tartışmaların ve kavgaların süreklilik arz ettiği, erkeğin aşırı kıskanç bir yapıya sahip olduğu, eşinden sürekli şüphe duyma eyleminde olduğu, iftira ve hakaret girişimlerinde bulunduğu, eşine karşı şiddet uyguladığı, tarafların son ayrılmalarına neden olduğu iddia edilen eyleminden önce tanık beyanlarının anlatımlarına göre bir araya geldikleri ve barıştıkları ve o dönemde gerçekleşen olaylar nedeniyle af kapsamında kaldığı değerlendirilerek kusur dağılımında göz önüne alınmadığı, ancak tarafların ayrı yaşamalarına neden olan son olayda ise erkeğin eşine kıskançlık kaynaklı davranışları sonucu başlayan olayda erkeğin, kadının kendisini aldattığı yönünde şüphe duyması ve evde beylik tabancası ile mahsur alması sonrasında, davacı karşı davalıya ve ailesine karşı 3. kişiler yanında sinkaflı kelimeler kullanarak eşini küçük düşürücü duruma maruz bıraktığı, erkeğin tanıklarının beyanlarında tarafların bir arada yaşamamaları ve görgüye değil duyuma dayalı olması nedeni ile hükme esas alınmadığı, taraflar arasındaki evlilik birliğinin erkeğin aşırı kıskanç bir yapıya sahip oluşu,eşine ve ailesine sinkaflı küfürler etmesi, taraflar arasında birden fazla ceza dosyalarının bulunması davalı karşı davacının bu ceza dosyalarında sanık olarak yargılandığı bunlardan Ankara 45. Asliye Ceza Mahkemesince davalı karşı davacıya basit tehdit ve hakaret suçlarından ceza verildiği,bunlar haricinde Ankara 6 Asliye Ceza Mahkemesinde ve Ankara 19 Asliye Ceza Mahkemelerinde yargılamanın halen devam ediyor olması nedenleriyle ortak hayatın devamı kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı; bunda açıklanan eylemleri nedeni ile erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının ise kanıtlanabilmiş bir kusurunun bulunmadığı ortak çocuk ... ve ...'un yaşı, babanın tutum ve davranışları dikkate alınarak sağlıklı, bedensel, duygusal, ruhsal ve sosyal gelişiminin devamı için velâyetlerinin anneye verilmesinin uygun olacağı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek çocuklar için uygun miktarda tedbir-iştirak nafakasına hükmedildiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları itibariyle kadının boşanma sonrası yoksulluğa düşeceği anlaşılmakla, lehine uygun miktarda tedbir-yoksulluk nafakasına hükmedildiği, diğer taraftan boşanmakla, boşanmaya neden olan olaylarda kusursuz olan kadının menfaatleri zedelenecek, en azından eşinin olası maddî desteğinden yoksun kalması, erkeğin eylemlerinin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmesi nedeni ile tarafların ekonomik durumları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedildiği, erkek tam kusurlu bulunduğundan talep etmiş olduğu maddî ve manevî tazminatın reddine karar verildiği gerekçesi ile erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile yatılı kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar için 25.06.2019 tarihinde hükmedilen ayrı ayrı 600,00'er TL tedbir nafakalarının tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla 23.02.2021 tarihinden itibaren her bir çocuk için ayrı ayrı 400'er TL artırılarak ayrı ayrı 1.000,00 TL toplamda 2.000,00 TL olacak şekilde yükseltilmesine, kararın kesinleşmesinden sonra da iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 40.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı karşı davalı kadın vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kişisel ilişkinin süresi, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar, velâyet düzenlemesi, reddedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmün sair yönlerinin usul ve yasaya uygun olduğu, tarafların kusur durumu, mevcut ve beklenen menfaatleri, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında maddî ve manevî tazminatın yetersiz olduğu, tarafların ekonomik durumu dikkate alınarak ortak çocuklardan ... için geçici nitelikte tedbir nafakası takdir edilmesi ve miktarında yanlışlık bulunmadığı ancak aradan geçen süreçte çocuğun yaşı ve ihtiyaç durumu dikkate alınarak iştirak nafakası miktarının yetersiz olduğu, ortak çocuklardan ... için geçici nitelikte tedbir nafakası takdir edilmesinde yanlışlık bulunmadığı ancak mahkemenin karar tarihi itibari ile tedbir nafakasını artırırken aylık 750,00 TL olan talebi aştığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu ve evli kalınan süre dikkate alınarak kadın lehine yoksulluk nafakası miktarının da yetersiz olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf istemlerinin kısmen kabulüne, kusurun gerekçede açıklandığı şekilde düzeltilmesine, kadının maddî-manevî tazminat, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarına yönelik, erkeğin ... lehine tedbir ve iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, hükmün buna ilişkin kısımlarının kaldırılmasına, ortak çocuk ... için 25.06.2019 tarihinde hükmedilen aylık 600,00 TL tedbir nafakasının 23.02.202 tarihi itibari ile aylık 750,00 TL'ye çıkarılmasına ve karar kesinleştiğinde aynı miktarın iştirak nafakası olarak devamına, ortak çocuk ... için 1.250,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, 80.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminata, tarafların sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı karşı davalı kadın vekili katılma yolu ile temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kişisel ilişkinin süresi, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar, velâyet düzenlemesi, reddedilen tazminat talepleri Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata, yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları ile ortak çocukların velâyet düzenlemesinin ve çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin süresinin çocuğun üstün yararına olup olmadığı, noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 323 üncü, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'ya yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'ye yükletilmesine,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL'lik vekâlet ücretinin ...'dan alınarak ...'ye verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.