"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/781 E., 2023/573 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile gerekçenin düzeltilmesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Edirne 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/894 E., 2021/228 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurularının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava, cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 2007 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, kadının, hakaret ve tehdit ettiğini, erkeğe haber vermeden alyansını sattığını, cinsel şiddet uyguladığını, ortak konutu terk ettiğini, yatağını ayırdığını, cevap dilekçesinde iddia edilen vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî tazminat, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap, ikinci cevap dilekçelerinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeğe aykırı olduğunu, erkeğin, birlik görevini ihmal ettiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, yatağını ayırdığını, fiziksel, ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını iddia ederek öncelikle davanın reddini, aksi kanaatte olunması durumunda ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesini, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, ortak konutun dava süresince kadın yararına tahsis edilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının, tehdit ve hakaret ettiği, duygusal şiddet uyguladığı, erkeğin ise birlik görevini ihmal ettiği, ekonomik şiddet uyguladığı, ortak konutu terk ederek birlikte yaşamaktan kaçındığı bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu
gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, alınan sosyal inceleme raporu içeriği dikkate alındığında ortak çocuğun velâyetin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında her ayın birinci ve üçüncü Cumartesi günü saat 10.00'dan takip eden Pazar Günü 18.00'a kadar Dini Bayramların ikinci Günü saat 10.00 ile üçüncü günü 18.00 arasında, her yıl sömestr tatilinin ilk pazartesi günü saat 10.00'dan takip eden Pazar günü 18.00'e kadar, yaz tatillerinde de 1 Temmuz saat 10.00'dan 31 Temmuz saat 18.00'e kadar kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ...'in yüksek menfaati nazara alınarak 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun (5395 sayılı Kanun) 5 inci maddesi uyarınca davacı baba hakkında çocuk yetiştirme konusunda çocuğun eğitim ve gelişimi ile ilgili sorunun çözümünde yol gösterilmesi için danışmanlık tedbirinin uygulanmasına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ortak çocuğun ihtiyaçları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL iştirak nafakası, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına 10.12.2020 tarihine kadar aylık 700,00 TL tedbir nafakası, 10.12.2020 tarihinde itibaren başlamak üzere aylık 500,00 TL tedbir nafakası, karar kesinleştikten sonra aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olmaları sebebiyle erkeğin tazminat taleplerinin reddine, ortak konutun yargılama süresinde kadına tahsisine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğu, kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu bir davranışının olmadığı, erkeğin tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği, kişisel ilişkinin ve velâyetin hatalı düzenlendiği, kadın yararına nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, kadın yararına hükmedilen nafakalar, velâyet, kişisel ilişki ve danışmanlık tedbiri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, davanın reddine karar verilmesi gerektiği, kadına yüklenen kusurlu davranışın affa uğradığı ve kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, kadın yararına hükmedilen nafaka miktarlarının az olduğu belirtilerek; boşanma talebinin kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafaka miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, kadının, hakaret ettiği, erkeği mesleki anlamda zarar vermekle tehdit ettiği, alyansını sattığı, erkeğin ise hakaret ettiği, ortak konutu terk ettiği ve birlikte yaşama yükümlülüğüne aykırı davrandığı, birlik görevini ihmal ettiği, alyansını takmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların yine de eşit kusurlu olduğu, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin isabetli olduğu, alınan sosyal inceleme raporu, dikkate alındığında velâyet düzenlemesinin ve ortak çocuk yararına danışmanlık tedbiri uygulanmasının isabetli olduğu, kadının asgari ücret aldığı ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşulları, nafakanın niteliği dikkate alındığında hükmedilen nafakaların miktarlarının isabetli olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olmaları sebebiyle erkeğin tazminat talebinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu belirtilerek; taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilmesine, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, kadın yararına hükmedilen nafakalar, velâyet, kişisel ilişki ve danışmanlık tedbiri yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile boşanma talebinin kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafaka miktarları yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme
Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, af olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmişse miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, velâyet, kişisel ilişki ve danışmanlık tedbiri düzenlemesinin ortak çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 175 inci maddesi, 335 inci maddesi, 336 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 12 nci maddesi; Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi; 5395 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.