Logo

2. Hukuk Dairesi2023/589 E. 2023/3686 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalı erkeğin tazminat talepleri hakkında ilk derece mahkemesince hüküm kurulmaması nedeniyle Yargıtay'a temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin tazminat talepleri hakkında ilk derece mahkemesince olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamasının usule aykırı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının davalı erkeğin tazminat talepleri bakımından bozulmasına, bu husus dışında kalan bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin kendisine şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, aşağılayıcı ve küçük düşürücü davranışta bulunduğunu, maaşını ailesine harcamadığını, faturaları ödemediğini, eve alkollü geldiğini, ailesine hakaret ettiğini, geçen sene Suriyeli bir kadınla olduğunu, boşanma aşamasına geldiklerini ancak babası ve görümcesinin kendilerini barıştırdığını, en son yine davalı erkeğin kendisini aldattığını, psikolojik baskı yaptığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 163 üncü maddesi ile 162 nci maddesi uyarınca boşanmalarına, 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile faizi ile 50.000,00 TL manevî, 100.000,00 TL maddî tazminatın davalı erkekten alınarak kendisine verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı kadın vekili süresinde verdiği cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı erkeğin iş arkadaşının eşi ile davacı kadını aldattığını, davacı kadının bunu Temmuz 2019 tarihinde öğrendiğini, 20.08.2019 tarihinde bu davayı açtığını, davacı kadının ailesinin tarafların evine yerleşmediğini, tarafların aldıkları ortak kararla davacının ailesinin evine taşındıklarını, evin giderlerinin davacı kadının ailesi tarafından karşılandığını iddia ederek öncelikle davalının sadakat yükümlülüğünü ihlal nedeni ile tarafların boşanmalarına, Mahkeme aksi kanaatte ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ziynet eşyalarının bedeli olarak 100.000,00 TL maddî tazminatın, 50.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, davacı kadın yararına 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile ortak çocuğun devam eden eğitim süresi boyunca aylık 2.000,00 TL nafakanın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesini talep etmiş, ön inceleme duruşmasında cevaba cevap dilekçesi ile ziynet eşyalarının iadesi talebinde bulunduklarını, ziynet eşyalarının bedelinin iadesi için şimdilik 50.000,00 TL istediklerini beyan etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı erkek vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının iddialarının doğru olmadığını, davacının ailesinin gelip tarafların ortak evinde yaşamaya başladıklarını, davalı erkeğin ayrı bir eve çıkmak istediğini söylemesi üzerine taraflar arasında sorun yaşandığını, davacı kadının kardeşlerinin davalı erkeğe sinkaflı cümleler kurduklarını, davalı erkeğin ailesinin evlerine gelemediğini, davalı erkeğin önceki evliliğinden olan çocuğunun ziyarete gelmesi üzerine davacı kadının soğuk davrandığını, en son baskılara dayanamayarak davalı erkeğin evi terk etmek zorunda kaldığını iddia ederek davanın ve davacı kadının taleplerinin reddine, 30.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın davacı kadından alınarak davalı erkeğe verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili süresinde verdiği ikinci cevap dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki beyanlara ek olarak davacı kadının iddialarının iftira olduğunu, davalı erkeğin baldızı ile yaşamayı kabul etmediğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı kadının davalı erkeğin kendisini aldatığını ispatlayamadığından davacı kadının zina sebebine dayalı boşanma davasının reddine, davalı erkeğin dava dışı üçüncü bir kadını arıyarak tanıkların bulunduğu ortamda ''al cici annen'' şeklinde beyanda bulunduğu , davalı erkeğin dava dışı...isminde bir kadın ile görüştüğüne ilişkin mesajlarının olduğu, tanıkların yanında...isminde bir kadını aradığı, tanıkların bahse konu kadını tanıdıkları, kadına yönelik ''canım aşkım'' şeklinde hitapta bulunduğu, davalının eylemlerinin davacı kadın tarafından öğrenilmesinin ardından evlilik birliğinin sona erdiği, evlilik birliğinin sona ermesinde davalı yanın sadakat yükümlülüğünü ihlal ederek davacı kadının güveninin sarstığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına davalı erkeğin tam kusurlu eylemlerinin sebep olduğu gerekçesi ile davacı kadının evlilik birliğinin temelinden sarılması nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı kadının herhangi bir işte çalışmadığı, düzenli bir gelirinin bulunmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının kusurlu olmadığı, davalı erkeğin kusurlu olduğu gerekçesi ile 1.600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, davacı kadının boşanma ile davalının desteğinden yoksun kalacağı, yeni bir hayat düzeni için bir takım masrafları olabileceği, davacının beklenen menfaati zedeleneceği gerekçesi ile 15.000,00 TL maddî tazminatın, davalı erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği, bahse konu eylemin davacının kişilik haklarını zedelediği gerekçesi ile 30.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, davacı kadının ziynet eşyaları yönünden ziynet eşyalarının davalıda kaldığı veya rızası dışında davalı tarafından alındığına ilişkin iddiası subüt bulmadığı gerekçesi ile ziynet eşyaları yönünden davacı tarafın talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili; davalı erkeğin bahse konu kişi ile arasında herhangi bir ilişkinin olmadığını, davacı kadının davalı erkek ile aralarında husumet bulanan tanıkların anlatımı ile davalı erkeği itham ettiğini, tanıkların görgüye dayalı beyanları olmadığını, taraflar arasındaki sorunun davalı erkeğin davacı kadının ailesi ile yaşamak istememesi sebebi ile çıktığını, davacı kadının çalıştığını, hükmedilen nafaka miktarının çok olduğunu, davacı kadının ölen babasının maaşını aldığını, davacı taraf kusurlu olduğundan tazminat hükmedilmesinin mümkün olmadığını, davalı lehine tazminat hükmedilmesi gerektiğini belirterek; boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, nafakalar ve tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan delillerden, davalı erkeğin dava dışı...isimli kadınla duygusal ilişki yaşamak suretiyle sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğinin sabit olup davacı kadına atfı kabil bir kusurun varlığının ispat edilemediği, gerçekleşen bu durum karşısında birliğin sarsılmasında davalının tam kusurlu olduğu ve bu kusur belirlemesine göre boşanma davasının kabulünün usul ve yasaya uygun olduğu, kadın yararına maddî ve manevî tazminatın şartlarının oluştuğu, miktarının hakkaniyete uygun olduğu, kadının boşanma sonucunda yoksulluğa düşeceği tedbir ve yoksulluk nafakasının koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili; davalı erkeğin bahse konu kişi ile arasında herhangi bir ilişkinin olmadığını, davacı kadının davalı erkek ile aralarında husumet bulanan tanıkların anlatımı ile davalı erkeği itham ettiğini, tanıkların görgüye dayalı beyanları olmadığını, taraflar arasındaki sorunun davalı erkeğin davacı kadının ailesi ile yaşamak istememesi sebebi ile çıktığını, davacı kadının çalıştığını, hükmedilen nafaka miktarının çok olduğunu, davacı kadının ölen babasının maaşını aldığını, davacı taraf kusurlu olduğundan tazminat hükmedilmesinin mümkün olmadığını, davalı lehine tazminat hükmedilmesi gerektiğini belirterek; boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, nafakalar ve tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davacının boşanma davasının kabulü, maddî ve manevî tazminat ile kadın lehine nafaka verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve tazminat ile nafakaların miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Borçlar Kanunu`nun 50 ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle davacı kadının da davalı erkeği ailesi yaşamak durumunda bıraktığı buna rağmen evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı erkeğin ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde 30.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat talebinde bulunmuş, İlk Derece Mahkemesince bu talepler hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir. Davalı erkek vekilinin tazminat talepleri hakkında olumlu olumsuz karar verilmemesi hatalı olup hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı erkeğin tazminat talepleri hakkında hüküm kurulmaması yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının davalı erkeğin tazminat talepleri hakkında hüküm kurulmaması yönünden BOZULMASINA,

3. Davalı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.