Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5914 E. 2024/4322 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusur durumu, manevi tazminat miktarı, yoksulluk nafakası talebi ve velayet düzenlemesinin yerindeliği uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin kusur belirlemesi, manevi tazminat miktarı, yoksulluk nafakası talebinin reddi ve velayet düzenlemesi hususlarında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gözetilerek, temyiz başvurusu reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/883 E., 2023/557 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Batman 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/564 E., 2022/149 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacı-karşı davalı kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2010 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, fiziksel şiddet uyguladığını, suç işlediğini ve ceza evinde olduğunu, birlik görevlerini ihmal ettiğini, küçük düşürücü davranışlar sergilediğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeğe aykırı olduğunu, kadının, hakaret ettiğini, ortak konutta bulunan eşyalara zarar verdiğini, birlik görevini ihmal ettiğini, sık sık ortak konutu terk ettiğini iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 10.000,00 TL maddî tazminat, 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından davalı-karşı davacı erkeğin kusurlu olduğundan bahisle dava dilekçesinde vakıaya dayanmışsa da dayandığı vakıaları ispata yarar dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında delile dayanılmadığı, bu sebeple kadının dinlenen tanıklarının beyanlarının hükme esas alınmadığı, tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; kadının, birlik görevini ihmal ettiği, hakaret ettiği, erkeğin ise hakaret ettiği, bir süre ceza evinde kaldığı, birlik görevini ihmal ettiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların fiilen baba yanında kaldığı, alınan sosyal inceleme raporu içeriği dikkate alındığında velâyetin babaya verilmesine, ortak çocuklarla anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadının iştirak nafakası talebinin reddine, kadının aylık sabit bir gelirinin olduğu, erkekten daha iyi bir gelir durumuna sahip olduğu dikkate alınarak yoksulluk nafakası talebinin reddine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kusurlu davranışın kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kadın yararına 10.000,00 TL manevî tazminat, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olması sebebiyle tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın olmadığı, kadın yararına hükmedilen manevî tazminat miktarının çok az olduğu, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesinin hatalı yapıldığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği ve yoksulluk nafakası talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek; kusur belirlemesi, manevî tazminat miktarı, yoksulluk nafakası talebinin reddi, velâyet, kişisel ilişki yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinden herhangi bir isabetsizlik olmadığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi, kusur durumu, dikkate alındığından manevî tazminat miktarının az olduğu, kadının çalıştığı ve yeterli gelirinin olduğu, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği ve kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu, dosya kapsamından velâyetin babaya verilmesine engel bir durumun tespit edilmediği, kişisel ilişki yönünden kurulan hükmün ise infaz edilebilir nitelikte olmadığı gerekçesiyle davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, kadın yararına 20.000,00 TL manevî tazminat, ortak çocuklarla anne arasında her ayın birinci ve üçüncü haftası Cuma günü saat 18.00'den Pazar günü akşamı saat 20.00'ye kadar, her yıl Temmuz ayının birinci günü sabah saat 12.00'den Temmuz ayının otuzuncu günü akşamı saat 18.00'e kadar, Ramazan Bayramının ikinci günü sabah saat 10.00'dan üçüncü günü sabah saat 10.00'a kadar, Kurban Bayramının ikinci günü saat 10.00 ile dördüncü günü saat 10.00 arasında, sömestr tatilinin ikinci haftası pazartesi günü sabah saat 10.00’dan, aynı hafta sonu cumartesi günü akşam saat 17.00’ye kadar yatılı kalacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına, davacı-karşı davalı kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kusur belirlemesi, manevî tazminat miktarı, yoksulluk nafakası talebinin reddi, velâyet yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen manevî tazminat miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, velâyet düzenlemesinin ortak çocukların üstün yararına ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 335 inci maddesi, 336 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 12 nci maddesi; Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'ya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.