Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5934 E. 2024/3313 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davaya konu taşınmazın aile konutu olup olmadığı ve tapuya konulan aile konutu şerhinin terkini gerekip gerekmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına ve usule uygun olduğu gözetilerek temyiz talebinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/171 E., 2023/885 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Dikili 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/271 E., 2020/450 K.

Taraflar arasındaki aile konutu şerhinin terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunup resmi makamı yanıltarak ve müvekilinin rızası bilgisi haricinde mernis adreslerini davaya konu yere aldırdığını ve tapuda beyan ile aile konutu şerhi koydurduğunu, aslında bu yerin aile konutu olmadığını, zeytinlik vasfına haiz olduğunu, devam eden boşanma davası ve ceza davaları sebebiyle müvekkilinin taşınmaza yaklaşamadığını, tapu müdürlüğüne şerhin kaldırılması için yaptıkları başvurunun reddedildiğini, aile konutu şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; bu yerin aile konutu olduğunu, müvekkilinin boşanma davası açıldıktan sonra da bu evde tek başına yaşamaya başladığını, ev-ağaç ve bitkilerle olabildiğince ilgilendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalıya ait Uyapta yapılan adres araştırması, tanık beyanları, davalı asilin duruşmada alınan beyanı dikkate alındığında dava konusu edinilen taşınmazın aile konutu olarak kullanılmadığı, tarafların birlikte yaşadıkları dönemde Kabakum mahallesi Akzambak sitesinde oturdukları, taraflar arasında derdest boşanma davası olduğu, boşanma davasına konu olaylar nedeni ile davalı kadının dava konusu taşınmaza yerleştiği, bu durumunun kadının da beyanı ile sabit olduğu, bu hali ile dava konusu taşınmazın taraflarca birlikte oturulan aile konutu olma özelliği taşımadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, tapu kaydında bulunan aile konutu şerhinin terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda müvekkilinin yıllardır tavuk besiciliği yaptığını, taşınmazın aile konutu olduğunu, tanık ...'nin dinlenmesinden vazgeçilmesine muvafakat etmedikleri halde dinlenmediğini belirterek tümü yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının kendi tanıklarının ve kendisinin beyanları uyarınca 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 241 inci maddesi birlikte değerlendirildiğinde vazgeçilen davacı tanığının dinlenmesinin sonuca etkili olmayacağı, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebeplerini tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın kabulü yönünde verilen kararın bozulmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın aile konutu olup olmadığı, şerhin terkini gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ınca, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,09.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.