Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5976 E. 2023/4059 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Dede ile torun arasında kurulan kişisel ilişki düzenlemesi ve süresinin uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, çocuğun üstün yararına aykırı bir durum olmadığı gerekçesiyle verdiği kişisel ilişki kurulması kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek temyiz başvurusunun reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1712 E., 2023/822 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/563 E., 2022/287 K.

Taraflar arasındaki torunla kişisel ilişki kurulması ve velâyetin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince torunla kişisel ilişki kurulması davasının kabulüne velâyetin kaldırılması davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; davalı ... ile müvekkilin kızının boşandığını, ortak çocuğun velâyetinin anneye verildiğini, kızı ile davalının fiilen ayrılmasından sonra 5 yıl süreyle kızı ve torunu ile birlikte yaşadığını, çocukla dedenin ilgilendiğini, müvekkilin kızı ...'un 13.01.2019 tarihinde vefat ettiğini, torunu ile şahsi ilişki kurmak istediğinde davalının karşı çıktığını, engellerle karşı karşıya kaldığını, torunları ile görüşemedikleri için üzüntü çektiklerini belirterek, dede ile torunu ... arasında şubat sömestre döneminde 1 hafta, yaz tatilinde 1 ay, her ayın 1 inci ve 3 üncü haftaları cumartesi günü saat 09.00’dan başlamak ve izleyen pazar günü saat 17.00 arasında ayrıca kurban ve ramazan bayramlarının 2,3,4 üncü günlerinde kişisel ilişki tesisine, torununu okulda ziyaret edebilme, eğitim durumu ile ilgili bilgi almak için okulla irtibat kurabilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle ; davalı babanın işe gittiğinde çocuğun gece ya da gündüz evde yalnız kaldığını, davalının çocuk ile yeterli bir şekilde ilgilenmediği ve ilgilenmeyeceğinin açık olduğunu, davalının düzenli bir işinin ve hayat tarzının olmadığını belirterek ...'in velâyetinin davalı ...'den kaldırılarak çocuk için davacının vasi olarak atanması için Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı vekili asıl davaya cevap dilekçesinde özetle; boşandıktan sonrada velâyet annede iken çocuk ile devamlı olarak görüştüğünü, dava açılmadan önce davacı üzerinde olan ancak kredisi eski eşi tarafından ödenen taşınmazın...nin hakkı olduğunu belirterek talep ettiğini, davacının karşı çıkması üzerine dava açıldığını, huzurdaki davanın yanıltıcı olduğunu, davacı ve eşinin...nin gelişimini olumsuz etkilediğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle ; davacının ileri sürdüğü iddiaların gerçeğe aykırı olduğunu, çocuğun fiziksel, sosyal ve psikolojik tüm ihtiyaçlarını karşıladığını, çocuk ile birlikte Ukrayna'da yaşadıklarını, Ukrayna'da yeniden evlilik yaptığını, çocuğun hiçbir sıkıntısının olmadığını, davanın dayanaksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının torununu görmek ve onunla uygun kişisel ilişki kurmak, torun sevgisini tatmak ve çocuğa da bu sevgiyi vermek hakkı olduğu, davacının bu hakkını amacına aykırı kullanacağına dair bir delil bulunmadığı, küçük...nin annesinin vefat etmesi sebebiyle çocuk ile yeterince görüşemediğinden davacının dava açmakta haklı olup olağanüstü sebebin varlığı kabul edildiği, davacı dede için yasal hak niteliğinde olan kişisel ilişki hakkının, çocuğun gelişim, eğitim ve psikolojik etkileşimi açısından da önemli yer tuttuğu, bununla birlikte çocuğun dava sırasında babası ile birlikte önce Ukrayna'ya yerleştiği ancak daha sonra bu ülkede çıkan savaş nedeniyle çocuğun babasıyla birlikte Almanya'ya yerleştiği tanık Alpay'ın beyanlarından anlaşıldığı çocuğun yurt dışında yaşamaya başladığı göz önüne alındığında kişisel ilişki günlerinin buna göre belirlenmesi gerektiği, kişisel ilişki kurulması koşullarının oluştuğu, birleşen dava yönünden; davacı tarafından babanın velâyet görevini gereği gibi yerine getirmediği iddia edilmişse de dosyada bulunan tüm deliller ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde baba Tolga'nın birden fazla evlilik yapması velâyeti kaldırmayı gerektiren nedenlerden olmadığı, bununla birlikte baba Tolga'nın çocuğu yurt dışına götürmesi ve burada çıkan savaş nedeniyle Almanya'ya yerleşmeleri bundan kaynaklı çocuğun eğitim hayatının düzenli olmadığına yönelik iddialar da davalı ...'nın açık bir şekilde velâyet görevini yerine getirmemesi olarak değerlendiremeyeceği, tanık anlatımlarından da çocuğun yabancı dilini geliştirdiği ifade edildiği gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile davacı ... ile torunu ... arasında her yılı dini bayramların ikinci günü saat 10:00'dan aynı gün saat 17:00'e kadar ve her yıl Temmuz ayının 1 inci günü saat 10:00'dan 7 inci günü saat 17:00'e kadar kişisel ilişki kurulmasına, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı babanın iş hayatı, ev hayatı, ikametgahı, yurt içi-yurt dışı olmak kaydıyla sabit olmadığı, babanın çocukla ilgilenmediği, bu sebeple velâyet talebinin kabulü ile eğitim süresi içerisinde Ali Efe’nin müvekkil dede ... ve anneanne ile yaşaması, sömestr ve yaz tatillerinde davalı baba ile kişisel iletişimin kurulması konusunda karar verilmesi, bu talebin kabul görmediği takdirde velâyet hakkı babada olmakla eğitim süresi içerisinde her yılın Eylül ve gelecek yılın Haziran ayları arasında (eğitim süresi boyunca) Ali Efe’nin müvekkil dede ... ve ailesi anneanne yanında kalması, diğer zamanlar sömestre tatili ile yaz tatili arasında ise babası ile zaman geçirmesine karar verilmesini, taleplerimiz kabul görmemesi halinde kişisel ilişki kurulması yönündeki talebin genişletilerek,...nin sömestre tatili ile yaz tatilini dede ve anneannenin yanında geçirecek şekilde düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile kişisel ilişkinin süresi ve velâyetin kaldırılması davasının reddi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı müvekkil ve çocuk Ali Efe yurt dışında ikamet ettiği, görüşme günleri kapsamında yurt içine gelme olasılıkları bulunmadığı, Ali Efe ve davalı müvekkilin bu durumu değerlendirildiğinde, kişisel ilişki kurulması talebinin kabulü ve ilam uygulanabilirlik açısından ölçülülük ilkesine aykırı olduğu, bu nedenle, Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile torunla kişisel ilişki kurulması davasının kabulü yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince, davaların esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Kanunu'na uygun olarak yerine getirildiği, gerekçede hata edilmediği, mevcut olan olağanüstü hal sebebiyle davacı ile torunları arasında kişisel ilişki kurulmasında ve kişisel ilişkinin süresinde bu aşamada çocuğun üstün yararına aykırı bir durum bulunmadığı, yasal koşulları gerçekleşmeyen velâyetin kaldırılması davasının reddine karar verilmesinde de usul ve kanuna aykırı bir yön olmadığı, bu itibarla İlk Derece Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; dede ile torun arasında kurulan kişisel ilşkinin uygulanabilirliğinin olmadığı, küçük Ali Efe babası ile beraber yurt dışında ikamet ettiği,...nin yurt dışında aldığı eğitimin zaman aralığı Türkiye standartları ile aynı olmadığı, bu durumda çocuğun üstün yararı gereği kişisel ilişki kurulması yönündeki talebin öncelikle tümden reddine, aksi kanaatte olunması halinde ise yüz yüze görüşme halinden çıkarılmasına karar verilmesi gerektiği belirtilerek dede ile torun arasında kurulan kişisel ilişkinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla;dede ile torun arasında kurulan kişisel ilişki davasının kabulü yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dede ile torun arasında kurulan kişisel ilişki düzenlemesinin ve kişisel ilişki süresinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 323 üncü, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 6 ncı ve 4 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.