"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2781 E., 2022/673 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 9. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/1830 E., 2019/575 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile ilgili bentler kaldırılarak bu yönlerden yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmiş olup incelemenin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 08.03.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün davetiye ile taraflara bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraf davacı ... vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı. Gelenlerin konuşmaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen 08.03.2023 gününde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin evlilik birliği içinde her türlü şiddete maruz kaldığını, en son evden kovulduğunu, müvekkilinin evlilikleri süresince pek kötü ve hayata kast niteliğinde davranışlara maruz kaldığını, erkeğin süregelen fiziksel şiddetinin olduğu, küfür ve hakaretler ettiğini, evden kovduğunu, sinkaflı küfürler ettiğini, onur kırıcı davranışlarda bulunduğunu, müvekkilini aldattığını, duygusal şiddet uyguladığını, aşağıladığını ve değersiz hissettirmeye çalıştığını, evin ve müşterek çocukların ihtiyaçlarını gidermeyip onları toplum içinde ve ev içinde zor aciz duruma düşürdüğünü, ekonomik şiddet uyguladığını, evin ve kadının giderleri için müvekkiline sadaka mahiyetinde cüzi miktarda para verdiğini, müvekkilinin ailesinden yardım istemek zorunda kaldığını, davalının ise marka giyindiğini, son model arabalar aldığını, apartman aidatını ödememek için çok nahoş bir tutum sergileyerek müvekkilinin komşulara rezil olmasına sebep olduğunu, faturaların ödenmemesinden kaynaklı çoğu kez aboneliklerin kesildiğini müvekkilinin ve çocukların elektriksiz, susuz kaldığını, erkeğin kazancını alkol, başka kadınlar kendisine lüks tüketim malzemelerine harcadığı, müvekkiline cinsel şiddet uyguladığını, kadınlığını aşağıladığını, onu beğenmediğini ifade ettiğini, başka kadınlarla kıyasladığını, sosyal şiddet uyguladığını, son dönemlerde hiçbir aile gezmesi, akraba ziyareti, tatil yapmadığını, çalışmasına engel olarak ekonomik özgürlüğünü elinden aldığını iddia ederek tarafların zina, hayata kast pek kötü yada ağır derecede onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmalarına, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.500,00-TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını, müvekkilinin ve çocukların davacının şiddetine maruz kaldığını, kadının agresif olduğunu, öfke kontrolünü yapamadığını, davacının ağır hasta olan babasına bakmak için evi terk ettiğini, babası vefat ettikten sonra da yanlız kalan annesini bırakmama bahanesi ile müşterek haneye dönmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile zina davalı erkeğin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesinde düzenlenen zina eyleminin ispatlanamadığı, dosya kapsamı itibari ile davalının davacıya yönelik hayata kast eyleminin bulunmadığı, erkeğin davacı kadına uyguladığı, psikolojik, fiziksel, ekonomik şiddetin 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesinde düzenlenen hayata kast, pek kötü veya ağır derecede onur kırıcı davranış olarak değerlendirilemeyeceği, yaşanan tartışmalarda davalı erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı, eşine "orospu, orospu çocuğu, anası bozuk,...yüzsüz kadın...."gibi hakaret içeren sözler sarf ettiği, davalının sözlü ve fiziksel şiddetin aynı ev içinde yaşamayan komşuların dahi duyduğu, davalının evlilik birliğinin eekonomik yükümlülüklerine yerine getirmediği, borçlarından dolayı eve hacizlerin gelmesine sebep olduğu, en son yaşanan tartışmada davacı kadına yine fiziksel ve sözlü şiddet uygulayarak onu gece kıyafetiyle kolundan tutarak evden kovduğu, tarafların bu olaydan sonra bir araya gelmedikleri, davalının evlilik birliği içinde eşi ile sosyal paylaşımlarda da bulunmadığı, bayram ziyaretlerine yalnız gittiği ve eşinin ailesine gitmediği, düğün, nişan gibi eşlerin birlikte katılması gereken toplantılarda eşini yalnız bıraktığı evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile; kadının 4721 sayılı Kanun'un 161 inci ve 162 nci maddelerine dayalı boşanma davalarının reddine, 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadının işi ve gelirinin olmaması boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile aylık 700,00 TL yoksulluk nafakasına, yine kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verişmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminat miktarlarının az olduğunu, erkeğin ekonomik durumunun yerinde olduğunu, belirterek tazminat miktarları yönünden istinaf talebinde bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının kendisi ve çocuklara fiziksel şiddetinin olduğunu, erkeğin kusurunun olmadığını, kadının kusurlarının ise ispatlandığı, kadının psikolojik problemlerinin olduğunu, bunun araştırılmadığını, davanın reddi gerektiği, ortak çocuğun beyanının dikkate alınmaması gerektiği, kadının reddedilen davaları yönünden yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek hükmün tümü yönünden istinaf isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın yararına hükmolunan tazminatların az olduğu, gerekçesi ile kadının tazminat miktarlarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, yararına 80.000,00 TL maddî, 70.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiş, davanın kabulü, kusur belirlemesi, ve kadın yararına tazminat ve nafakaya hükmolunmasında isabetsizlik olmadığı, kadının davasını terditli olarak açtığı, terditli açılan davalarda tek bir davanın mevcut olduğunun kabulü gerektiği, İlk Derece Mahkemesince birden fazla hukuki sebebe dayanılarak açılan eldeki davada davanın kabul edilmesi durumuna göre davacı kadın yararına vekâlet ücretine hükmedilmesinde ve reddedilen hukuki sebepler nedeni ile davalı erkek yararına ayrıca vekâlet ücreti takdir edilmemesinde de isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf başvurusunun reddedilmesinin hatalı olduğu, kadının taleplerinin kabul edilerek tazminatların arttırılmasının da doğru olmadığını belirterek istinaf dilekçesinde belirtilen tüm sebeplerle kararı tüm yönlerden temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafaka verilmesi yasal şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, birden fazla hukuki nedene dayalı olarak terditli açılan boşanma davasında davalı yararına vekâlet ücreti miktarları ve yargılama giderine hükmedilmemesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 51 inci, 190 ncı, 194 üncü, 326 ncı, 323 üncü, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin davalı ...'ten alınarak, davacı ...'a verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.