Logo

2. Hukuk Dairesi2023/599 E. 2023/3452 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen tazminat miktarının, nafakalara artış hükmünün ve babaya verilen çocuklar yararına iştirak nafakası talep edilip reddedilmesinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olarak belirlenen tazminat miktarlarının, usuli kazanılmış hak haline gelen nafakalara artış hükmünün ve babaya verilen çocuklar yararına iştirak nafakası şartlarının oluşmadığının gözetilmesiyle, davalı erkeğin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/710 E., 2022/1025 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bismil 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/391 E., 2021/890 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulüne, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir. Kararın davacı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulüne, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin evlendikten sonra aile apartmanında davalının ailesi ile birlikte oturduğunu, davalının ailesinin evliliğe sürekli müdahale ettiklerini, eşinin kendisine hakaret ettiğini, davalı eşin müvekkilinin ailesine karşı sinkaflı hakaretlerde bulunduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek, müvekkili ile davalının şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarını, ortak çocukların velâyetinin kendisine verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı 250,00'şer TL iştirak nafakası verilmesini, 20.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, müvekkilinin bir işi olmaması nedeniyle tensiple 500,00 TL iştirak nafakasının verilmesini, dava sonuçlanınca bu nafakanın yoksulluk nafakasına dönüşmesini, davalı tarafından zorla elinden alınan 1,5 metre zincir ve 12 tek bileziğin 25 gram aynen takı olarak iadesine, bunun mümkün olmaması halinde bilirkişi marifetiyle tespit edilen bedelin müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaları reddederek davanın reddine karar verilmesini, aksi halde çocuklarının velâyetinin kendisine verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 21.01.2021 tarih 2019/528 Esas ve 2021/81 Karar sayılı kararı ile davalının davacıya yönelik hakaret ve darp eylemleri ve evlilik birliğinin sona ermesine kusurlu davranışlarıyla yol açtığı gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların ortak çocuklarından Sümeyye ve Tuanna'nın velâyetlerinin anneye verilmesine, Avzem ve Bensu'nun velâyetlerinin davalı babaya verilmesine, taraflarla karşılıklı kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, velâyeti anneye verilen ortak çocuklar Sümeyye ve Tuanna için aylık ayrı ayrı 250,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafaka miktarlarının her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırılarak devamına, davacı kadının ziynet alacağı talebinin reddine, karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar, velâyet, vekâlet ücreti ve ziynet eşyaları yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 24.06.2021 tarih ve 2021/428 Esas ve 2021/528 Karar sayılı kararı ile davacı kadının tanıklarının bir kısmının dinlenmediği, velâyeti babaya verilen çocukların velâyet konusunda dinlenmediği ve kişisel ilişkinin usulüne uygun kurulmadığı, kabule göre de boşanma davası kabul edildiği halde, davada kendini vekille temsil ettiren davacı kadın yararına vekâlet ücreti takdir edilmemesinin de doğru olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin, davacı kadının ailesini ziyaret etmesinde ve telefonla görüşmesinde davacı açısından katlanılamaz düzeyde sorunlar çıkardığı, davacı kadını darp ettiği, kadına hakareti ve kadını darp etmesi nedeni ile kusurlu olduğu gerekçesi ile; davanın kısmen kabulü ile, tarafların boşanmalarına, ortak çocuklardan Sümeyye ve Tuanna'nın velâyetlerinin anneye, Avzem ve Bensu'nun velâyetlerinin babaya verilmesine, karşılıklı kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, velâyeti anneye verilen çocuklar yararına ayrı ayrı 250,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacının yerinde görülmeyen ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tazminat ve nafaka miktarları, nafakalara artış hükmü, velâyet ve ziynet alacağı ile vekâlet ücreti yönünden verilen ek karara yönelik, davalı erkek vekili ise; ortak çocuklar Sümeyye ve Tuanna velâyeti yönünden kararı istinaf etmiştir.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece kusur belirlemesine ve boşanma hükmüne yönelik karar taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleştiği, kesinleşen kusur belirlemesine göre davalı erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği ve baskı uyguladığı, kadına atfı kabil kusurlu bir davranışın bulunmadığı, davacı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu, velâyeti anneye verilen çocuklar ile baba arasında, velâyeti babaya verilen çocuklar ile de anne arasında çapraz kişisel ilişki kurulmuş ise de ayın belirli haftalarında hafta içini de kapsayacak şekilde kişisel ilişki kurulması çocukların eğitim hayatını olumsuz etkileyeceği gibi, yaz aylarında tesis edilen kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş saatlerinin gösterilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davacı kadının dava dilekçesinde nafakalar için ÜFE oranında artırım talebi bulunmamasına rağmen mahkemece ilk hükümde nafakalara ÜFE oranında artış uygulandığı, bu hükmün davalı erkek tarafından istinaf edilmediği, böylece davacı kadın yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeksizin ikinci hükümde artış oranının uygulanmamasının doğru olmadığı, davacı kadının, dava konusu ziynet eşyalarının davalı erkek tarafından rızası dışında ve geri verilmemek kaydıyla alındığını dinlenen tanık beyanları ile ispat edemediği, dilekçeler teatisi aşamasında açıkça yemin deliline de dayanmadığı, mahkemece ziynet alacağı davasının reddi kararının yerinde olduğu, reddedilen ziynet bedeli üzerinden kendini vekille temsil ettiren davalı erkek yararına ek kararla vekâlet ücreti tesisi de usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı kadının kişisel ilişkiye, tazminat miktarlarına ve nafaka artış oranına yönelik istinaf talebinin kabulüne, ilgili bentlerinin kaldırılmasına, "velâyeti babaya verilen ortak çocuklar Avzem ve Bensu ile anne arasında her ayın 2 nci ve 4 üncü hafta sonları cumartesi sabah saat 10.00'dan pazar akşamı saat 18.00'e, her yıl 01 Temmuz günü sabah saat 10.00'dan 30 Temmuz akşam saat 18.00'e kadar, her yıl yarıyıl tatilinin ilk haftası cumartesi sabah saat 10.00'dan takip eden cuma günü akşam saat:18.00’e kadar, dini bayramların 1 nci günü sabah saat 10.00'dan 2 nci günü saat 10.00'a kadar, anneler gününde sabah saat 10.00'dan akşam saat 18.00'e kadar anne yanında kalmak suretiyle kişisel ilişki tesisine, velâyeti anneye verilen ortak çocuklar Tuanna ve Sümeyye ile baba arasında her ayın 1 nci ve 3 üncü hafta sonları cumartesi sabah saat 10.00'dan aynı gün saat 18:00'e, her yıl 01 Ağustos günü sabah saat 10.00'dan 30 Ağustos akşam saat 18.00'e kadar, her yıl yarıyıl tatilinin ikinci haftası cumartesi sabah saat 10.00'dan takip eden cuma günü akşam saat 18.00’e kadar, dini bayramların 2 nci günü sabah saat 12.00'den 3 ncü günü saat 12.00'ye kadar, babalar gününde sabah saat 10.00'dan akşam saat 18.00'e kadar baba yanında kalmak suretiyle kişisel ilişki tesisine, kadının yararına 20.000,00 TL maddî 30.000,00 TL manevî tazminata, aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınarak, davacı kadına verilmesine, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, velâyeti anneye verilen ortak çocuklar yararına 250,00'şer TL iştirak nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına", davacı kadının sair, davalı erkeğin velâyete yönelik istinaf talebinin ise esastan reddine, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusurun kadında olması sebebi ile aleyhine tazminata karar verilemeyeceğini, kadının dava dilekçesinde nafakalara artış talebi bulunmadığı halde hüküm kurulmasının hatalı olduğu, geliri ile nafakaları ve tazminatları ödemesinin mümkün olmadığını, velâyeti kendisinde olan çocuklarının giderlerini karşılama gücünün bulunmadığını ve yararlarına her biri için 500,00'er TL iştirak nafakasına hükmolunmasını talep ettiğini belirterek; kararı kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan tazminatlar, nafakalara artış hükmünün kurulması ve velâyeti kendisinde olan çocuklar yararına iştirak nafakasına hükmolunmaması yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın yararına hükmolunan tazminat miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, dava dilekçesinde talep edilmediği halde nafakalara artış hükmü kurulup kurulamayacağı, velâyeti babaya verilen ortak çocuklar yararına iştirak nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı kanunun 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 369 uncu 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.