Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6052 E. 2024/3773 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kimin kusurlu olduğu, velayetin kime verileceği, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alındığında usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1211 E., 2023/1206 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/13 E., 2023/240 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı dava cevap-cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin aşırı kıskanç olduğunu, erkeğin 15 Temmuz sürecinde cezaevine girdiğini ve o süreçte kadının cezaevine gidip erkekle ilgilendiğinin ancak erkeğin yine de cezaevinden çıktıktan sonra kadını ilgisizlikle suçladığını, cezaevinden çıktıktan sonra erkeğin kadına karşı ilgisiz ve sert davranmaya başladığını, erkeğin kadının ve ortak çocuğun kapanması için baskı uyguladığını, namaz kılmaya zorladığını, ekonomik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, sosyal etkinliklere katılmasına izin vermediğini iddia ederek asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının doğru olmadığını, kadının erkeğe hakaret ettiğini, aşağıladığını, erkeğe fiziksel şiddet uyguladığını, sürekli tartışma çıkarttığını, ilgisiz olduğunu, erkeğin ve çocukların erkeğin ailesi ile görüşmesini kısıtladığını, başka erkeklerle kıyasladığını, birlik görevlerine aykırı hareket ettiğini, aşırı kilo aldığını ve spor yapmadığını, çocukların yanında yellendiğini, evin içinde topuk derilerini temizlediğini, saçlarını yatak odasında tarayıp oraya bıraktığını, temizlik yapmadığını, çocuklar arasında ayrım yaptığını iddia ederek asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin erkeğe verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 800,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı-davalı kadının huzursuzluk ve tartışma çıkardığı, ortak çocukların ihtiyaçlarıyla ve hastalığıyla ilgilenmediği, geç yatıp geç kalktığı, kahvaltı hazırlamadığı, ortak çocuklarla ve erkekle vakit geçirmediği, ortak çocukları erkeğin ailesinden uzaklaştırmaya çalıştığı, onlarla görüşmelerini istemediği, erkeğin ailesinin müşterek konuta gelmesini istemediği, onlar hakkında kötü sözler söylediği, kadının davalı erkeği çocukların yanında tırnakladığı, kadının çocukların ve erkeğin yanında ölü topuk derisini temizlediği, gaz çıkardığı, kirli ıslak çamaşırları banyoda bıraktığı, evinin temizliğine dikkat etmediği, erkeğin telefon konuşmalarını dinlediği, erkeğin telefonunu karıştırdığı, kadının aşırı kilo aldığı ve kilosuna dikkat etmediği, çocuk ...'a rapor alınacağı zaman Antalya'ya gelmeyip düğüne gittiği, davalı hakkında "deli salak" diyerek hakaretlerde bulunduğu, ortak çocuklar hasta olduğunda söylendiği, boşanma kararı sürecinde çocuklar hakkında erkeğe "... sende kalsın ... bende kalsın" diyerek çocukları ayrıştırdığı; erkeğin ise; kadına ve ailesine "karaktersizler" diyerek hakaret ettiği, kadının sigorta primlerini yatırmadığı, kadına başını kapatması ve namaz kılması hususunda baskı yaptığı, kadının düğüne gitmesine izin vermediği, bu haliyle kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, çocukların velâyetinin babaya verilmesine anne ile arasında kişisel ilişki düzenlenmesine, kadının yoksulluk ve iştirak nafakası, velâyet ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, ortak çocuk ... yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkeğin yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, kadının 6284 sayılı Kanun kapsamında lehine 5/1 (b) bendi gereğince hükmedilen önleyici tedbirin karar tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; karşı davanın kabulü, kusur değerlendirmesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, nafakalar, velâyet, mahkemenin eşya teslimi ve müşterek konutun tahsisi kararının kaldırılması, erkeğin ruh sağlığının bozulduğundan rapor alınması gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesinde, çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasının ve erkek yararına maddî ve manevî tazminat takdir edilmesinin ve miktarlarının usul ve yasaya uygun olduğu, kişisel eşyaların teslimi yönünden verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı, 6284 sayılı Kanunun 5/1(b) bendi kapsamında verilen önleyici tedbirin kaldırılmasına ilişkin ara kararına karşı istinaf yasa yolu kapalı olduğundan kadının bu yöndeki istinaf başvuru talebinin usulden reddine, davacı-davalı kadının sair istinaf itirazının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; karşı davanın kabulü, kusur değerlendirmesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, nafakalar, velâyet, mahkemenin eşya teslimi kararının kaldırılması, erkeğin ruh sağlığının bozulduğundan rapor alınması gerektiğini belirterek temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, karşı davanın kabulü ile erkek yararına maddî ve manevî tazminat ile çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı, mevcutsa miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, velâyet ve taraf teşkili noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 inci, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 182 inci maddesi, 327 inci, 330 uncu ve 331 inci, 335 inci ve 336 ncı maddeleri, 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.