"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/483 E., 2023/1133 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/1029 E., 2022/900 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; davalının inatçı ve sinirli karakterinin olduğu, müşterek konut ile ilgili mahrem konuları annesine anlattığı ve annesinin yönlendirmesi ile hareket ettiği, davalının, davacının kök ailesi ile görüşmek istemediği, son yıllarda müşterek konutla ilgilenmediği, birlik görevlerini yerine getirmediği, davacıya haber vermeden evi terk edip kendi annesinin evinde 2-3 ay kaldığı, davacıya hakaret ve beddua ettiği, cüzdanından gizlice para aldığı, davacının ve çocuklarının telefonunu gizlice aldığı, kendisinin darp edildiğine dair asılsız ihbarda bulunduğu, 5 yıl önce sinir krizi geçirdiği bu tarihten beri psikolojik destek amaçlı ilaç kullandığı, bu süreçte 20 den fazla kriz geçirdiği, tedavisinin Samsun Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, Çarşamba Devlet Hastanesi, ... Hastanesinde yapıldığını iddia etmiş davalının karşı dava dilekçesindeki iddialarını kabul etmediğini beyan ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek yararına aylık 50.000,00 TL maddî, 20.00,00 TL manevî tazminata ve karşı davanın reddine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının perşembe günleri hariç her gün eve sarhoş geldiği, davalıya sataşıp küfür ettiği, tehdit ve eziyet ettiği, şiddet uyguladığı, davalının mutfağı kullanmasına izin vermediği, davacının ortak çocuklara maddî kazanç sağlayarak davalıya karşı cephe almasına neden olduğu, davalının kanser hastalığı nedeniyle ameliyat olduğu, davacı ve çocuklarının destek olmadığı, davacının iddialarını kabul etmediği, erkeğin davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; davacı- karşı davalı vekilinin ön inceleme duruşmasında verilen iki haftalık kesin süre içinde tanık listesi sunmadığı, tanıkların dinlenilmesi belirlenen ilk tahkikat duruşmasında tanıklarını hazır etmediği, asıl davada, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizliği kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği bu nedenle asıl davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davalı- karşı davacı kadın tanıklarının beyanlarından, davacı- karşı davalı erkeğin sürekli alkol kullandığı, davacı- karşı davalı erkeğin, davalı- karşı davacı kadına sürekli olarak ''sen pissin, adisin, köpeksin'' şeklinde hakaret içeren sözler söylediği, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğu, olayların bu aşamaya gelmesinde, sürekli alkol kullanan ve eşine sürekli hakaret içeren sözler söyleyen davacı- karşı davalı erkeğin boşanmaya yol açan olaylarda tam kusurlu olduğu, davalı- karşı davacı kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği, boşanma nedeniyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, gerekçesi ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğunu, davalı-davacı kadın lehine nafakaya, maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu bu nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına nafaka ve tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı, noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ıncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.