"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1733 E., 2022/1808 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Akçakoca Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2018/540 E., 2021/478 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; tarafların 11.06.1981 yılında evlendiğini, bu evlilikten üç çocuklarının bulunduğunu, davalı erkeğin H.K. isimli kadınla birlikte olmaya başladığını ve 2008 yılından sonra hiç evine gelmediğini, bakmadığını, evliliğin yükümlülüklerini maddî manevî yerine getirmediğini, aynı kadınla birlikte yaşamaya devam ettiğini, H.K. nın eşine açtığı boşanma davasında davalı erkeğin H.K. ile ilişkisinin olduğunun tanık beyanlarında ifade edildiğini ve davanın H.K.nın kusurlu olması nedeniyle reddedildiğini, müvekkiline şiddet uyguladığını ve "nikah beni bağlamaz" şeklinde sözler söylediğini, davalı erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve çekilmez hale geldiğini beyanla, tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir - yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminat takdirine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde; eşinin iddialarının asılsız olduğunu, eşinin köyü hiç sevmediğini ve köyde kalmamak için çeşitli bahaneler uydurduğunu, büyük maddî sıkıntı içinde iken evini, çocuklarını mağdur etmediğini, evlilik birliğinden uzaklaşan ve kusurlu olanın eşi olduğunu, davasının ve taleplerinin haksız olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin 09.02.2021 tarihli duruşmada, "Havva isimli şahıs ile birlikte yaşamadım da yaşamıyorum da. Kendisi ile aramızda kısa süreliğine bir anlık bir şey olup geçmiştir. Ben bu olay sonrasında evime döndüm ve bir aya yakın kaldım." şeklindeki imzalı beyanının aldatmayı ikrar niteliğinde olduğu, tanık beyanından ve davalı erkeğin duruşmadaki imzalı beyanından davalı erkeğin, evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevlerini yapmadığı ve eşini aldattığı, buna göre boşanmaya yol açan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, evliliğin devamında taraflar bakımından korunmaya değer bir yarar bulunmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte geçimsizliğin mevcut olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 18.000,00 TL maddî, 18.000,00 TL manevî tazminat takdirine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili, müvekkilinin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğine ilişkin iddia ispatlanamadığı halde müvekkilinin tam kusurlu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dinelen tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğunu, müvekkilinin duruşmadaki beyanının ... sarsıcı davranış olabileceği, bu hususun tazminat kararlarını doğrudan etkileyeceğini, sonrasında tarafların birlikte yaşadıkları ve olayın af kapsamında kaldığı, müvekkilinin ailesinin geçimini sağladığını, eksik ve hatalı değerlendirme ile karar verildiğini beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, boşanma hükmü, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller, tanık beyanları, dava dilekçesinin ekinde ibraz edilen Akçakoca Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2008/56 Esas sayılı dosyasında mevcut tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre, davalı erkeğin, mahkemece kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, buna göre boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olması nedeniyle davanın kabulü ile tarafların boşanmaların karar verilmesinde, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, davacının kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatleri gereği davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminat takdir edilmesinde, düzenli işi ve geliri bulunmayan, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceği anlaşılan davacı kadın yararına yoksulluk nafakası takdir edilmesinde, usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) ... fıkrasının (b) bendinin (1) ... alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, gerekçesiz ve eksik inceleme ile istinaf taleplerinin reddedildiğini, dinlenen tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğunu, müvekkilinin duruşmadaki beyanının ... sarsıcı davranış olabileceği, sonrasında tarafların birlikte yaşadıkları ve olayın af kapsamında kaldığını, hükme esas alınamayacağını, müvekkilinin ailesinin geçimini sağladığını, eksik ve hatalı değerlendirme ile karar verildiğini beyanla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın kabulü, boşanma hükmü, kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının ispatlanıp ispatlanmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın yasal koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... maddesinin birinci fıkrası ve 371 ... maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.