"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/641 E., 2023/1219 K.
DAVA TARİHİ : ...
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Fatsa Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/83 E., 2022/220 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; tarafların 24.08.1997 yılında evlendiklerini, bu evlilikten ortak bir tane çocuklarının bulunduğunu, tarafların evliliğin başından itibaren uyum sağlayamadıklarını, taraflar arasındaki tartışma ve kavgalar ve münakaşalar sebebi ile müşterek hayatın çekilmez hale geldiğini, evlilik birliğinin devamının mümkün olmadığını, davalı eşin anlaşmalı boşanmayı kabul etmediğini beyanla tarafların boşanmalarına, 50.000,00 TL manevî tazminata, 07.03.2022 havale tarihli dilekçesinde ise ıslah talebiyle 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ile lehine 200.000,00 TL maddî tazminat 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacının açtığı davanın gerçeği yansıtmadığını, haksız ve hukuksuz olduğunu, dava dilekçesindeki iddiaların gerçek dışı olduğunu, evlendikleri tarihten itibaren üzerine düşen görevleri yerine getirdiğini, davacının ise evlilik süresi içinde görevlerini yerine getirmediğini, davacıya karşı herhangi bir darp ve cebir kullanmadığını, ayrılığın sebebinin iddiaların aksine davacı olduğunu, davacının velâyet ve nafaka talepleri de yersiz olduğunu, boşanmayı istemediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin, eşine karşı küfürlü konuştuğu, birlikle alakalı kararları tek başına aldığı, fiziksel şiddet uyguladığı, ailesini kötülediği; erkeğin işbu kusurlu eylemler neticesinde tam ve asli, kadının ise kusursuz olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına; davacı kadın lehine daha önce hükmolunan 500,00 TL tedbir nafakasının boşanmaya ilişkin kararın kesinleşmesine kadar devamına, kesinleşmeye müteakip 1.000,00 TL daha arttırılarak aylık toplam 1.500,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacı kadına verilmesine, kesinleşmeyi takip eden her yıl TÜİK tarafından belirlenecek ÜFE oranında artırıma tabi tutulmasına; dilekçeler aşamasında talepler ıslaha gerek olmadan artırılabilecek ise de manevî tazminatın bölünmezliği gereği artırılamayacağı dikkate alınarak davacının maddî ve manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 60.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacı kadına verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine, tazminatlara boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davacının usulünce süresinde sunulan cevaba cevap dilekçesi ile tanık deliline dayandığı ve nafaka taleplerinde bulunduğu; vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kararın hükmün tamamı yönünden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...