"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1429 E., 2022/2125 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/246 E., 2020/49 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı- davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- davalı erkek erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava ve birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının, 5 yıl önce "ya ben ya ailen" diyerek evi terk ettiğini, müvekkilinin evliliği bozulmasın diye ailesi arasında mesafe koyduğunu, ailesinden hiç kimsenin evine gelmediğini, 2-3 yıldır karı koca ilişkilerinin olmadığını, kadının evlilik birliğine saygısı müvekkiline sevgisinin kalmadığını, geceleri pervasızca gezmelere gittiğini, müvekkilinin neredeydin sorusuna "seni ilgilendirmez, hayatıma karışamazsın " cevabını verdiğini, ailesinin evi bastığını, kadının sürekli Anadolu yakasına geçtiğini, ablasına gittiğini söylediğini, eve gelmediği gecelerde "işlerinin bitmediğini bu nedenle gelemediğini gece de kalacağını söylediği " yaşanan tartışmalarda hakaret ettiğini, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili yararına 100.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; davacı erkeğin iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, erkeğin; dayanaksız kıskançlıklarının olduğunu, müvekkiline, aldattığı, çıplak televizyon reklamlarına çıktığı yönünde her türlü iftirayı attığını, müvekkilinin ailesi görüşmesini istemediğini, fiziksel şiddet uyguladığını, sürekli olarak ölümle tehdit ettiğini, en son iftiraya uğrayan müvekkilinin babasının evine sığınmak zorunda kaldığını, davalı ve ailesinin mezhep farkı nedeniyle davacıyı hor görüp dışladığını, müvekkilin sunni olmasının davacı eş tarafından problem haline getirildiğini, kararlarını müvekkili ile paylaşmak yerine kendi kök ailesi ile paylaştığını, annesinin onayı olmadan hareket etmediğini, ailesinin temel ihtiyaçlarını karşılamadığını, eve geç saatlerde geldiğini, kendisine yeni kıyafetler ve pahalı telefonlar aldığı, evin faturalarını geciktirdiği ama abisinin çocuğunun tüm masraflarını karşıladığı, haftanın en az 1 gününü sabaha kadar dışarıda geçirdiği, sorduğunda "sanane, ben kazanıyorum harcarım" dediğini, hakaret ve sinkaflı küfürler ettiğini müvekkilini evden defalarca kovduğunu çocuklara şiddet uyguladığı hakaret ve küfür ettiğini iddia ederek erkeğin davasının reddini istemiş, birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin ortak çocuk ...'a aptal, salak diyerek hakaret ettiği, oğlunun dini vecibelerini yerine getirmek istediğinde boş yapıyorsun gibi sözler söylediği, oğlunun okuduğu kitapları eleştirdiği ve kendisinin okuduğu siyasi kitapları okumasını istediği, Davalı-birleşen dosya davacısına cahilsin, iffetsizsin gibi sözlerle hakaret ettiği, eşini güzel giyinmediği vakit çirkinsin, koca g..lü, göbeğin folloş gibi olmuş dediği, giyinip makyaj yaptığında ise iffetsizsin diye suçladığı, aşırı alkol tükettiği, hafta sonları ise içtiği, ev yeterli para bırakmadığı, ayrı kaldıkları dönemde maddî yardımda bulunmadığı bu şekilde ekonomik şiddet uyguladığı, kadının ise gsm' den gelen cevabı yazıya göre ... isimli kişi ile görüşmeler yaptığı, kadının, telefon hattını kardeşinin kullandığını söylemiş ise de bu husus ispatlayamadığı, kadın eşin bu telefon konuşmaları ile güven sarsıcı davranışta bulunduğu evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin ağır kadının ise az kusur olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, uzman raporları, ortak çocuğun yargılama sürecindeki beyanlar dikkate alındığında ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve 600,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata ve erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının kabul edilen davası, tazminatlar, nafakalar ve velâyet düzenlemesi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, yoksulluk nafakası, velâyet, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkeğin davasındaki boşanma hükmü kadın tarafından istinaf kanun kanun yoluna başvurulmamak suretiyle kesinleşmiş olmakla, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası, velâyet, yargılama gideri ve vekalet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 182 nci maddesi, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...