"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1338 E., 2022/1688 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Zonguldak 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/583 E., 2021/181 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların çocuk doğduktan sonra resmi olarak evlendiklerini, üç çocukları olduğunu, aşırı kıskandığını, dışarı dahi çıkmasına ve okumasına izin vermediğini, fiziksel şiddet uyguladığını, müvekkiline ve ailesine küfür ve hakaretlerde bulunduğunu eşinin ve çocuklarının ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, açık market hesabına kapattığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı anneye verilmesine, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının ... olmadığını, son yedi yıl içerisinde eşini kendi istediği biçimde bilgisayar kursu, memurluk sınavları kursu, Kuran kursu ve üniversiteye hazırlık kursu, spor kursu, ehliyet kursu, dergaha gönderdiğini, maddî olarak da arıcılık yapmasına rağmen en lüks hayatı sunmaya çalıştığını, araba aldığını, estetik ameliyatına izine vermediği için de bir buçuk ... konuşmadığını, yine baldızının gayri ahlaki bir durum yaşadığı için eşiyle görüşmesine izin vermesine rağmen, çocuklarıyla görüşmesine izin vermedi diye büyük huzursuzluk çıkarttığını, tüm yaşananlara rağmen eşi ile boşanmak istemediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına maddî ve manevî olarak destek olmadığı, kadının dışarı çıkmasına izin vermediği, kadına karşı hakaret ve aşağılayıcı sözler sarf ettiği, kadının ailesini küçümsediği, kadının okumasına karşı olduğu, fiziksel şiddet uyguladığı, kadının anne ve babasına telefonda hakaretler ettiği, kadını istemediğine dair sözler söylediği, erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 200,00 TL tedbir ve 300 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 300,00 TL tedbir ve 500,00 TL yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; erkeğin tam kusurlu olduğunu, tüm dosya kapsamına göre davacı ve çocuklar için hükmedilen tüm nafakaların miktarları ile, kadın için hükmedilen maddî ve manevî tazminatın çok düşük ve yetersiz olduğunu belirterek yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının davasının kabulü ile vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kusur saptamasının yanlış yapıldığını, kusurlu olmadığını, hükmedilen nafaka miktarı ve tazminat miktarının kusur durumu göz önüne alındığında oldukça yüksek olduğunu belirterek kusur belirlemesi, kadının kabul edilen davası ve nafaka ve tazminatlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereğince maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı ancak hükmedilen tazminat miktarlarının yetersiz olduğu, tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin ağır kusurlu oluşu, evlilikte geçen süre, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan davacı kadın lehine tedbir ve devamında yoksulluk nafakasına ve velâyeti anneye verilen ortak çocuklar yararına tedbir ve devamında iştirak nafakasına hükmedilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak davacı kadın ve ortak çocuklar için hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının yetersiz olduğu gerekçesiyle kadının yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ile tazminatların miktarları yönünden istinaf taleplerinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davacı kadın için aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata ve velâyeti anneye verilen ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, istinaf giderlerinin istinafı yapan üzerinde bırakılmasına karar verilerek kadının diğer, erkeğin tüm istinaf taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; tüm dosya kapsamına göre davacı ve çocuklar için hükmedilen nafakaların miktarları ile, kadın için hükmedilen maddî ve manevî tazminatın çok düşük ve yetersiz olduğunu; istinaf incelemesinde yeni karar verilmesi halinde vekâlet ücreti yeni tarifeye göre belirlenmesi gerektiğini, yine kadının istinaf başvurusunun kabul edilmesine rağmen istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasının hatalı olduğunu belirterek tüm nafakaların ve tazminatların miktarları ile vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, kusur saptamasının yanlış yapıldığını, hükmedilen nafaka miktarı ve tazminat miktarının kusur durumu göz önüne alındığında oldukça yüksek olduğunu belirterek kusur belirlemesi ve nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, hükmedilen nafakalar ve tazminat talepleri ile vekâlet ücreti ve istinaf aşamasında kadın aleyhine hükmedilen yargılama giderleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 ... maddesi, 182 nci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun)50 nci ve 51 ... maddesi.
3.Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle ortak çocuk 05.04.2005 doğumlu Şükriye Sude'nin temyiz incelemesi tarihinde ergin olduğunun anlaşılmasına göre, davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragraflar kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 ... maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocukların ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakaları azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
4.6100 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesinin birinci fıkrasında, kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği hükme bağlanmıştır. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kadının istinaf başvurusunun kabulüne karar verildiğinden, kadın tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin erkeğe yükletilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2), (3) ve (4) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatın, ortak çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakalarının miktarı ve yargılama giderleri yönlerinden BOZULMASINA,
2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin sair temyiz tirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Hüseyin'e yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Sümeyra'ya geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.