Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6209 E. 2024/4485 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranları, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve tazminat miktarlarının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanma hükmü kesinleştikten sonra Bölge Adliye Mahkemesince tedbir nafakasının artırılmasının usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek, Yargıtay kararı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3128 E., 2023/1040 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bolvadin Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/355 E., 2021/114 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde; erkeğin sürekli hakaret ettiğini, sürekli şiddet uyguladığını, sürekli duygusal şiddet uyguladığını, sürekli ekonomik şiddet uyguladığını, sürekli ekonomik şiddet uyguladığını, birlik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sürekli tehdit ettiğini, tüm bu nedenlerle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, lehine aylık 750,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile yasal faiziyle birlikte 40.000,00 TL maddî 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde; kadının ailesinin evlilik birliğine sürekli karıştıklarını, kadın ve annesinin erkeğin haberi olmadan sürekli gezmeye gittiklerini, kadının çocuklara sürekli sert davrandığını, evi terk edip gittiğini, tüm bu nedenlerle tarafların boşanmalarına 50.000,00 TL manevî tazminata, kadının diğer taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının iddialarının dinlenen tanığı annesinin beyanı ve Bolvadin Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2020/133 Esas sayılı erkeğin kadına karşı şiddet uygulaması sebebiyle HAGB cezası ile cezalandırıldığı dosyada mevcut raporlar ile ispatlandığı, her ne kadar ortak çocuklar tarafından erkeğin kadına karşı hiç şiddet uygulamadığı beyan edilmiş ise de ceza dosyası kapsamında mevcut rapor bulunması ve kadın tanığı tarafından kadının kolunun sarılı olduğuna yönelik beyanda bulunulmuş olması sebebiyle ortak çocukların beyanlarına şiddet hususunda itibar edilmediği; erkeğin kadına karşı fiziksel şiddet ve hakarette bulunduğu, kadının ise ailesinin evlilik birliğine müdahelesine karşı kayıtsız kaldığı, ortak çocuklara karşı sert davranışlarda bulunarak evlilik birliğinde huzursuzluğa neden olduğu, erkeğin kadına karşı fiziksel şiddet ve hakaretlerde bulunması eylemleri nedeniyle ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, kadın için aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 3.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, tedbir-yoksulluk nafakası ve maddî-manevî tazminat miktarları yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, kadın lehine maddî-manevî tazminat ve tedbir-yoksulluk nafakası verilmesini, erkek lehine manevî tazminat verilmemesi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadına verilen kusurların sabit olduğu, başkaca kusurunun ispatlanamadığı, erkeğe verilen kusurlardan şiddet kusurunun sabit olduğu, tanık ...'nın beyanı karşısında erkeğe hakaret kusurunun verilmesinin hatalı olduğu, zira zamanın belli olmadığı, davadan önce mi sonra mı olduğunun belli olmadığı, kadının duygusal şiddet vakıası kapsamında erkeğin, kadını ailesi ile görüştürmemesi sabit olduğu halde bu hususta erkeğe kusur verilmemesinin hatalı olduğu, erkeğin yine de ağır kusurlu olduğu, kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete göre az olduğu, kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesinin yerinde olduğu, yoksulluk nafakasının boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren verilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren verilmesinin hatalı olduğu, ayrıca hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitireceği, hakkaniyet ilkesi ile dikkate alındığında kadın yararına maddî tazminat verilmesinin yerinde olduğu, takdir edilen maddî tazminat miktarının az olduğu, ayrıca faiz talebi olduğu halde faize karar verilmemesi hatalı olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, verilen kusurların karşı tarafın kişilik haklarını zedelemesi, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına manevî tazminat verilmesinin yerinde olduğu, takdir edilen manevî tazminat miktarının az olduğu, ayrıca faiz talep edildiği halde faize karar verilmemesinin hatalı olduğu, ayrıca gerekçe kısmında manevî tazminattan bahsedildiği gibi hükmün 4 no'lu bendinde manevî tazminat isteminin kabulü denildiği halde bedelden sonra manevî tazminat ibaresi yerine maddî tazminat ibaresinin yazılmasının hatalı olduğu, ağır kusurlu erkek lehine manevî tazminat verilmemesinin doğru olduğu gerekçesiyle tarafların kusur belirlemesi, kadının nafakaların ve tazminatların miktarları yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusur gerekçesinin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesince takdir edilen tedbir nafakaları ile tahsilde tekerrüre sebebiyet verilmemek kaydı ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı kadın için aylık 400,00 TL tedbir nafakasının Daire karar tarihi itibarı ile aylık 750,00 TL ye çıkartılarak boşanma hükmü kesinleşinceye kadar erkekten alınarak kadına ödenmesine, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 750,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın için yasal faiziyle birlikte 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kusurlu kadına tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu gibi miktarlarında fazla olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun)190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkeğin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.İlk Derece Mahkemesince verilen boşanma kararının taraflarca istinaf edilmediği ve bu tarih itibari ile boşanma hükmünün kesinleştiği dikkate alınmaksızın; Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın için hükmedilen tedbir nafakasının Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibariyle arttırılması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

1.Davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,

2.Davalı erkek vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının tedbir ve yoksulluk nafakasına ilişkin hüküm fıkrasının (C-5.bent yerine geçmek üzere:) hükümden tamamen çıkarılmasına, yerine "Davacı kadın lehine dava tarihinden geçerli olmak üzere takdir edilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının boşanma kararı kesinleşinceye kadar devamı ile davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren aylık 750,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamı ile davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine" cümlesinin yazılması suretiyle temyize konu kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.