Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6219 E. 2024/3278 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, yerel mahkeme kararının usul ve hukuka uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1773 E., 2023/1043 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/183 E., 2021/509 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçelerinde özetle; kadının ilk evliliğinden olan çocuğu erkeğin evde istemediğini, kadına ve ailesine küfür ettiğini, kadının kazancını elinden aldığını, kadına ve çocuklara hakaret ettiğini, kadının çalışmaya zorladığını, erkeğin ihtiyaçları olmasına rağmen çalışmadığını, kadını evden kovduğunu, çocukların, evin ve kadının ihtiyaçlarını karşılamadığını, kadına ve çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını, başkalarıyla ilişkisi var diye kadına iftira attığını, kadının ailesiyle görüşmesini yasakladığını iddia ederek asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin kadına verilmesine, çocuklar ve kadın yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap-karşı dava ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; kadının erkeğin ilk evliliğinden olan kızına şefkat göstermediğini, kadının başkalarının hayatına özendiğini, erkeği hakir gördüğünü, kadının erkeğe "senden tiksindim" şeklinde ifadeler kullandığı, kadının hırçın ve memnuniyetsiz olduğunu, erkeği başkalarıyla kıyasladığını, kadının ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, kadının erkeği aşağıladığını, ilk eşinin fotoğraflarını çantasında taşıdığını iddia ederek asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuklarla erkek arasında kişisel ilişki düzenlenmesine, erkek yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, erkek yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediği, eşine sürekli hakaret ettiği, eşine ve ortak çocuklara tokat attığı, eşinin ve çocuğunun hastalığı ile ilgilenmediği, en son eşini evden kovduğu; kadının ise, eşinin ilk evliliğinden olan çocuğunu istemediği, eşini beğenmediği, "adam olmaz" demek sureti ile aşağılayıcı konuştuğu, eşinin yaptığı yemekleri çöpe attığı, aile mahremini kök ailesine ve etrafa anlattığı, eşini başkaları ile kıyasladığı ve maddî imkanları ile uyuşmayacak şekilde başkalarına özendiği, kök ailesinin, eşine "gezeceksiniz, alacaksın" demek sureti ile evliliğe müdahalelerine sessiz kaldığı, sürekli "boşanacağım, istemiyorum" dediği, ilk eşinin fotoğrafını müşterek evde bulundurmakla güven sarsıcı davranışta bulunduğu bu haliyle tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk Hafize yararına aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ortak çocuk ... yararına aylık 200,00 TL tedbir ve 300,00 TL iştirak nafakasına, tarafların tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, karşı davanın kabulü, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi, çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi, çocuklar için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğe verilen kusurların sabit olduğu, erkeğin çocuklara sürekli hakaret ettiği, birden fazla defa eşine ve çocuklarına şiddet uyguladığı halde bu yönde kusur verilmemesinin hatalı olduğu, erkeğin başkaca kusurunun ispatlanamadığı, kadına verilen kusurların sabit olduğu, kadının başkaca kusurunun ispatlanamadığı, geçimsizliğe sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu, kadının az kusurlu olduğu, kadının çocukları ile birlikte müşterek hanede yaşadığı, erkeğin evin giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğundan kadın yararına tedbir nafakası takdir edilmemesinin hatalı olduğu, tarafların ekonomik durumlarının birbirine yakın olduğu, kadın lehine yoksulluk nafakası verilmemesinin doğru olduğu, ortak çocuklar için iştirak nafakasına karar verilmesinin doğru ve yerinde olduğu ancak miktarının az olduğu, kadının boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitireceği, verilen kusurların karşı tarafın kişilik haklarını zedelediği gerekçeleri ile kadının kusur belirlemesine, kadın yararına tedbir nafakası verilmemesine, kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf itirazlarının kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle boşanmaya sebep olaylarda erkeğin ağır kusurlu, kadının az kusurlu olduğunun tespitine, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına ödenmesine, erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, karşı davanın kabulü, yoksulluk nafakası talebinin reddi, çocuklar ve kadın yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi, çocuklar için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile miktarları ve kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ile maddî ve manevî tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, taraflar yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı, hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 inci, 4 üncü ve 6 ıncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.