Logo

2. Hukuk Dairesi2023/621 E. 2023/1892 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde düzenlenen mal paylaşımı hükmünün kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı ve davacı kadının değer artış payı ile katılma alacağı talep etmesine engel teşkil edip etmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların boşanma protokolünde dava konusu taşınmazın satışına ve satış bedelinin paylaşımına ilişkin düzenleme yapmış olmaları ve davacının bu düzenlemeye rağmen açmış olduğu davanın protokolden kaynaklı bir alacak değil, değer artış payı ve katılma alacağına ilişkin olduğu beyanı gözetilerek, kesin hükümden kaynaklanan dava şartı yokluğuna dayalı ret kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 5. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili, dava dilekçesinde; davalı adına evlilik birliği içinde satın alınan taşınmazın edinilmesi için müvekkilinin annesinin sahip olduğu taşınmazın satışından elde edilen 140.000,00 TL'yi nakit olarak satıcıya ödediğini, kalan 60.000,00 TL için davalı adına kredi çekildiğini, taşınmazın edinilmesi için kullanılan müvekkilinin kişisel malının kullanılması nedeniyle değer artış payı alacağı hakkı olduğunu, kalan kısım üzerinde de katılma alacağı hakkı olduğunu, tarafların anlaşmalı boşanma protokolünde işbu taşınmaz için bir anlaşma yapılmış ise de taşınmazın satılmadığını, müvekkilinin değer artış payı ve katılma alacağından açıkça feragat etmediğini ileri sürerek; yargılama sırasında yapılacak araştırma ve incelemeler sonucunda ortaya çıkacak gerçek alacak miktarını talep etme hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik harca esas değer olarak gösterilen 100.000,00 TL alacağın karar tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı kadın vekili ön inceleme duruşmasında; davanın anlaşmalı boşanmadan kaynaklı alacak davası olmadığını, davalının anlaşmalı boşanmanın gereğini yerine getirmediğini, müvekkilinin anlaşmalı boşanma davasında fazlaya ilişkin haklarından vazgeçmediğini, dava konusu taşınmazın tasfiyesi yapılarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili, tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, mal rejiminin boşanma kararıyla karara bağlandığını ve kararın kesinleştiğini, taşınmazın halen satılık olduğunu, taşınmazın edinilmesine davacının kişisel malının kullanılmadığını, müvekkilinin birikimleri ile alındığını, davacının annesi tarafından satılan evin de tarafların ortak birikimi ile alındığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların ... 2. Aile Mahkemesinin 2020/47 Esas, 2020/208 Karar sayılı ve 08/07/2020 kesinleşme tarihli kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma ilamının 2 nci maddesi ile taraflarca düzenlenen protokolün duruşmada eklenen şekli ile tasdikine karar verildiği, davacı ve vekilinin dava dilekçesi ile davalı adına kayıtlı taşınmaza yönelik olarak mal rejiminin tasfiyesini talep ettiği, davacı vekilinin 07.04.2022 tarihli duruşmada taleplerinin anlaşmalı boşanmadan kaynaklı alacak davası olmadığını beyan ettiği, ... 2. Aile Mahkemesinin 2020/47 Esas, 2020/208 Karar sayılı ilamının 2 nci maddesinde tarafların duruşma sırasındaki beyanları ve taraflarca sunulan anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda "Ayrıca evlilik birliği içinde edinilen ... Mah 6692 Sk No:6/5 Ata Apt .../..." adresinde bulunan taşınmaz davalı adına kayıtlı olup, satışa çıkartılmıştır ve satış ilanı verilmiştir, satış ilanındaki bedeli 410.000 TL olarak belirlenmiştir. Bu bedel daha aşağı ya da yukarı da olabilir. Satış iki tarafın rızası ile gerçekleştirilecektir. Satış yapıldıktan sonra alım, satım, harç ve masrafları ile ve krediler de düşüldükten sonra net olarak ele geçen para taraflar arasında eşit olarak paylaşılacaktır. Bu şartlar dahilinde boşanmamıza karar verilsin" denilerek dava konusu taşınmazın mal rejimi kapsamında tasfiyesine ilişkin olarak tarafların talepleri doğrultusunda karar verildiği, dava konusu taşınmaza yönelik talebin işbu karar ile daha önceden kesin bir hükme bağlanmış olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi ve 115 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu taşınmazda değer artış payı ve artık değere katılma alacağı bulunduğundan eldeki davanın açıldığını, anlaşmalı boşanma protokolünde açıkça bu alacaklardan feragat edilmediğini, protokole göre tarafların taşınmazın satılması konusunda anlaşmalarının söz konusu olduğunu, müvekkilinin davalıya bu anlaşmaya dayanarak ferağa icbar davası açmasının mümkün olmadığını, anlaşma hükmünün bu hususu kapsamadığını, hukukumuzda satışa zorlama davasının da bulunmadığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davanın mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı katılma alacağı ve değer artış payı alacağına ilişkin olduğu, dosya muhtevasına, toplanan deliller ile yargılama tutanakları içeriğine, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğini, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığını, her ne kadar taraflar arasında yapılan yazılı protokolde tarafların mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı katılma alacağı ya da değer artış payı talebi konusunda açıkça bir feragat beyanları bulunmamakta ise de; tarafların evlilik birliği içerisinde edindikleri dava konusu taşınmaz yönünden mal rejiminin tasfiyesine yönelik düzenleme de yaptıklarını, bu düzenleme içerisinde değer artış payına ilişkin beyanlarının olmamasının yapılan protokolü geçersiz kılmayacağını, davacının açıkça eldeki davanın protokolden kaynaklı alacak değil, değer artış payı ve katılma alacağına ilişkin bulunduğunu söylemesi nedeniyle Mahkemece yapılan hukuki nitelendirmede de usul ve yasaya aykırı bir durum olmadığı, Mahkemece boşanma sırasında yapılan protokole ve tarafların duruşmadaki beyanlarına değer verilerek davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmediği belirtilerek başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili, müvekkilinin dava konusu taşınmazda değer artış payı ve artık değere katılma alacağı bulunduğundan eldeki davanın açıldığını, anlaşmalı boşanma protokolünde açıkça bu alacaklardan feragat edilmediğini, protokole göre tarafların taşınmazın satılması konusunda anlaşmalarının söz konusu olduğunu, kesin delil yahut kesin hükümden bahsedilemeyeceğini, müvekkilinin davalıya bu anlaşmaya dayanarak ferağa icbar davası açmasının mümkün olmadığını, anlaşma hükmünün bu hususu kapsamadığını, hukukumuzda satışa zorlama davasının da bulunmadığını, protokoldeki hükmün icrası için icra takibi yapıldığını, takibin iptali davasında ... 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/277 Esas sayılı dava dosyasında takibe dayanak yapılan ilamın anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanması niteliğinde olduğu, kurulan hükmün eda hükmü içermediği, ilamlı icra takibine konu edilemeyeceği gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiğini, bu nedenle anlaşmalı boşanma protokolünün icra edilemez olduğunu, değer artış payı ve katılma alacağı talep edilmesine engel olmadığını belirterek belirterek hükmün bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, kesin hüküm dava şartı yokluğunda verilen ret kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu'nun 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi ve 115 inci maddesinin ikinci fıkrası, 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.