Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6234 E. 2024/4228 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının azlığı nedeniyle temyiz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur oranları, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı dikkate alınarak, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu ve hakkaniyete uygun olmadığı gözetilerek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50. ve 51. maddeleri uyarınca daha uygun miktarda tazminat takdiri gerekmesi nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat miktarları yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2024 E., 2023/782 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/79 E., 2022/680 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma kararı kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava ve birleşen davaya cevap dilekçesinde; kadının, son üç yıldır eviyle ve eşiyle ilgilenmemesi olduğunu, evinden daha çok ailesiyle birlikte kaldığını, ortak aile birliğinden doğan ve bir ev hanımı olarak kendisinden beklenen yükümlülüklerini yerine getirmediğinden aile birliğinin sona ermesine neden olduğunu, vajinismus rahatsızlığı olduğunu ve tedavi olmadığını, söz konusu durumun taraflar arasında sık sık şiddetli tartışmalara neden olduğunu, erkeğin ailesini istemediğini, müvekkilinin babasının rahatsızlığında arayıp sormadığını, evin anahtarını değiştirdiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde; asıl davanın reddini istemiş, birkaç ay önce annesinin yanına kalmaya gittiğini, müvekkilinin bunun sebebini sorduğunda kendisine cevap dahi vermediğini, akabinde de bu boşanma davasını açtığını, müvekkiline karşı asılsız iddia ve ithamlarda bulunduğunu, davalının ortak evden ayrıldıktan sonra evin hiç bir ihtiyacını karşılamadığını, evdeki tüm eşyaları boşalttığını, müvekkilinin kişisel eşyalarını dahi davalının ikinci el eşya satan dükkana götürdüğünü, kullandığı telefonunun hattını kapattırdığını, müvekkilinin kadınlık görevlerini yerine getirmediği konusunda müvekkilini hem aile çevresinde hem de komşuların önünde rencide ettiğini iddia ederek birleşen davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaya her yıl TEFE/ÜFE oranında artış uygulanmasına, 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk derece mahkemesinin 30.11.2018 tarih ve 2016/564 Esas-2018/1281 Karar sayılı kararı ile asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir, 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir. Bu karara karşı taraflarca istinaf talebinde bulunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesinin 16.12.2021 tarihli kararı ile, tarafların istinaf taleplerinin esası incelenmeksizin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı-davacı kadının tam teşekküllü bir üniversite hastanesinin cinsel fonsiyon bozuklukları birimine yahut Adli Tıp Kurumuna sevki ile, davalı-davacı kadının cinsel münasebeti gerçekleştirmeye engel anatomik, fizyolojik yahut psikolojik bir engelinin olup olmadığı, vajinismus olarak adlandırılan tıbbi rahatsızlığın bulunup bulunmadığı, var ise tedavisinin mümkün olup olmadığı hususlarında rapor aldırılması, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-davacı kadının Adli Tıp kurumuna sevki sağlandığı, kadının cinsel ilişkiye girmesini engelleyecek fiziksel ya da psikolojik bir rahatsızlığının tespit edilmediği şeklinde tıbbi görüş bildirildiği, davacı-davalı erkek eşin tedaviden imtina ettiği, sonrasında evi terk edip gittiği, davalı-davacı kadına karşı asılsız iddia ve ithamlarda bulunduğu, ortak konutu terk ettikten sonra eşinin ve evin hiçbir ihtiyacını karşılamadığı, evdeki tüm eşyaları boşalttığı, dolayısıyla gelişen olaylarda davacı-davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davalı-davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddÎ desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, boşanmakla yoksulluğa düşen kadın yararına yoksulluk nafakası koşulları oluştuğu gerekçesi ile birleşen davada boşanma yönünden karar kesinleşmiş olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE-TÜFE ortalaması oranında kendiliğinden arttırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili, kadının tam kusurlu olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; iki dava yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-davalı erkeğin, ortak evi terk ettiği, birlikte yaşamaya yükümlülüğüne aykırı davrandığı, ev eşyalarının bir kısmını satıp bir kısmını dağıttığı, kadının bir kısım eşyalarını dışarı attığı, kendi adına kayıtlı olan ancak kadın tarafından kullanılan telefonu kapattırdığı, kadını evden kovduğu, ortak eve kabul etmediği, ortak evin anahtarını değiştirdiği, cinsel münasebetin gerçekleşmesi hususunda gerekli çabayı göstermediği, ortak evden gittikten sonra kadının geçimi ile ilgilenmediği; kadının ise erkeğin ailesine mesafeli davrandığı, sürekli olarak kendi ailesinin evine gittiği, erkeğin babasının hastalığında arayıp sormadığı, ziyarete gitmediği, ortak evin kilidini değiştirdiği, bu nedenlerle boşanmayı gerektiren olaylarda davacı-davalı erkeğin ağır, davalı-davacı kadının az kusurlu olduğu, asıl davanın konusuz kaldığı, haklılık durumuna göre davacı-davalı erkeğin davayı açmakta haklı olduğu, yararına yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kusur gerekçesinin düzeltilmesine, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, asıl davada erkek yararına yargılama gideri ve vekâlet ücretine, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili; asıl davanın fer'îleri ile birlikte kabulüne, birleşen davanın fer'îleri ile birlikte reddine karar verilmesi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili; erkeğin tam kusurlu olduğunu, asıl davada müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, karşılıklı boşanma davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat ile nafakaya hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı, asıl davada erkek yararına yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı-davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarları yönlerinden BOZULMASINA,

2.Davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıdaki temyiz giderinin ...'a yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ...'e iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.