"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/357 E., 2023/35 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eğil Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/347 E., 2021/543 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin çocuklarının geçimi ile ilgilenmediğini, okul masraflarını karşılamadığını, kendini ve çocuklarını ihmal ettiğini, kendi konforunu düşündüğünü, kendi ailesinin verdiği harçlıklara dahi el koyduğunu, şiddet uyguladığını, gerek fiziki ve gerekse psikolojik baskı yaptığını, küfür ve hakaret ettiğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, kendisi ve çocuklar yararına nafakaya hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı kadının 19.02.2020 tarihli duruşmadaki beyanında; "..... davamın kabulüne karar verilsin, ben boşanmak istiyorum, nafaka talep etmiyorum, maddî ve manevî tazminat talebim yoktur, sözlü yargılamaya geçilmesine muvafakatim vardır..." şeklindedir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A.İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 19.03.2020 tarihli 2019/46 Esas, 2020/23 Karar sayılı kararı ile; davalı erkek eşin davanın reddine yönelik herhangi bir delil sunmadığı, soyut nitelikteki beyanlarının mahkemece değerlendirmeye alınmadığı, kadının tanık beyanlarında, davalının her ne kadar boşanmayı kabul etmese de mahkemece babalık görevini yerine getirmediği, tarafların evlilik kurumundan beklenen fayda ve menfaatlerinin kalmadığı, davacı kadının tazminat ve nafaka taleplerinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına davacı kadının maddî, manevî tazminat, ziynet eşyası, nafaka talepleri bulunmadığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına, reşit olmayan çocukların velâyetlerinin annelerine verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.
B. Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin birinci kararına karşı davalı erkek tarafından davanın kabulü, yönünden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen 05.08.2021 tarihli ve 2020/380 Esas 2020/441 Karar sayılı karar ile; dilekçeler aşamasının usulüne uygun tamamlanmadan ön inceleme duruşmasının yapılmış olması, daha önce Eğil Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2019/31 esas sayılı dava dosyasının celp edilerek incelenmemesi, çocuklarla kişisel ilişki tesisinin doğru bir şekilde kurulmadığı, ortak çocukların psikolog, pedagog veyahut sosyal çalışmacıdan oluşan bir uzman huzurunda mahkemece bizzat dinlenilmemiş olması ve ortak çocuklar hakkında sosyal inceleme raporu alınmadan hüküm kurulması gerekçesiyle; kararın kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, tanık beyanları değerlendirildiğinde boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin, çocuklara harçlık vermediği, geçimlerini ile ilgilenmediği, geçimlerini, kaymakamlığın verdiği yardımlarla yaptıkları, tarafların ekonomik sıkıntılar nedeniyle sık sık tartıştıkları, dinlenen ortak çocuk ... 'ın beyanına göre amcasının, annesini dövdüğü, davalı erkek eşin beyanlarını destekler mahiyette herhangi bir delil sunmadığı, soyut nitelikteki beyanlarının mahkemece değerlendirmeye alınmadığı,taraflar arasındaki evlilik birliğinin devamına tarafların menfaatlerinin kalmadığı, her ne kadar mahkememizin 2019/31 Esas sayılı dosyasında davacı kadın feragat etmiş ise de feragatten sonra da geçimsizliğin devam ettiği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına ve davacı kadının maddî, manevî tazminat, ziynet eşyası, nafaka talepleri bulunmadığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına, reşit olmayan çocukların velâyetlerinin annelerine verilmesine , baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kabul edilen dava yönünden, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı kadının dava dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı, süresinde dayanılmayan delilin bildirilmesi için mahkemece süre verilmesine imkan bulunmadığı, verilse dahi toplanan delillerin hükme esas alınmasının mümkün olmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda davacının dava dilekçesinde tanık ve davanın ispatına yarayacak herhangi bir delile dayanmadığından ilk derece mahkemesince ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü doğru görülmediği gerekçesi ile; erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; reddedilen boşanma davası yönünden kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik ispat edilip edilmediği, boşanma davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 119 uncu, 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 166 ncı maddesi hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.