Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6270 E. 2023/4616 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma kararı verildikten on yıl sonra kararın tebliğe çıkarılması üzerine, davalının boşanmaktan vazgeçtiğini beyan etmesi nedeniyle, hakkın kötüye kullanılıp kullanılmadığı ve boşanma iradesinin devam edip etmediği hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Anlaşmalı boşanma kararının verilmesinden on yıl sonra tebliğe çıkarılmasının dürüstlük kuralına ve hakkın kötüye kullanılmaması ilkesine aykırı olması ve bu durumun boşanma iradesinin samimiyetini ortadan kaldırdığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2013/160 E., 2013/203 K.

KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı ile boşanmaya karar verdiklerini, boşanmanın tüm sonuçlarında anlaştıklarını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek duruşmada açılan davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, boşanmanın mali sonuçları hususunda taraflarca kabul edilen düzenlemenin mahkemece de uygun bulunduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Aysu Demirel`in velâyetinin davalı babaya, ortak çocuk ...`in velâyetinin davacı anneye verilmesine, kişisel ilişki kurulmasına, tarafların tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat, alacak, edinilmiş mal, ziynet eşyası talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek; eşinin baskısı ile boşanma protokolünü imzaladığını, karar tarihinden sonra eşi ile bir arada yaşadıklarını, davacının asıl amacının boşanma kararını tehdit olarak kullanmak olduğunu, boşanmaktan vazgeçtiğini, davanın reddine karar verilmesini istediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Mahkeme tarafından anlaşmalı boşanmaya dair verilen kararın uzun bir süre sonra tebliğe çıkartılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup olmadığı, tarafların evilik birliğinin devam ettiği iddialarının değerlendirilmesi gerekip gerekmediği, anlaşmalı boşanma iddiasından vazgeçilmiş sayılıp sayılmayacakları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. 4721 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi, 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme

Davalı kadın tarafından açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda 08.04.2013 tarihli kararla tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, mahkemenin gerekçeli kararı, aradan on yıl geçtikten sonra davacı tarafından tebliğe çıkartılmış, kararın 25.05.2023 tarihinde davalı erkeğe tebliğ edilmesi üzerine, davalı erkek süresi içerisinde kararı temyiz etmiştir. Davalı erkek temyiz dilekçesinde karar tarihinden sonra davacı kadın ile bir arada yaşadıklarını, boşanma kararının bozularak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Kararın on yıl gibi uzun bir süre geçtikten sonra tebliğe çıkarılması, 4721 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinde yer alan dürüstlük kuralına aykırı ve hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir. 4721 sayılı Kanunu'nun 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında belirtildiği gibi bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Gerçekleşen bu durum karşısında, boşanma iradesinin samimi olmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Mahkeme kararının yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

İşbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.