Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6273 E. 2024/5692 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılık bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/763 E., 2023/1625 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ: Denizli 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/167 E., 2022/25 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı-davalı kadın vekili tarafından açılan davanın kabulüne,davalı-davacı erkek vekili tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekilince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1-Davacı - davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilinin boğazını sıktığını ve darp ettiğini, Denizli 3. Asliye Ceza Mahkemesi 2017/1242 Esas-2018/871 Karar sayılı dosyası ile basit yaralama ve tehdit suçundan yargılanarak ceza aldığını, davalının müvekkiline ve kızlarına karşı baskı kurmaya çalıştığını, davalı yemek zamanlarında müvekkilinin kızlarına "öküz gibi yemeyin, kırıp dökmeyin, camış gibi oldunuz" şeklinde ifadelerle rencide ettiğini, davalının sorumluluk sahibi olmadığı gibi ev işlerinde müvekkiline yardım etmediğini, eviyle ve çocuklarıyla hiç ilgilenmediğini, evin kirası da dahil olmak üzere su, aidat, mutfak masrafları ve çocukların giderlerini müvekkilinin kendisinin karşıladığını, davalının farklı kadınlarla müvekkilini aldattığını, müvekkilini kısıtladığını, hakaret ettiğini, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına ortak çocuk ...'ın velâyetinin müvekkiline verilmesine, Denizli 4. Aile Mahkemesinin 2019/675 Esas sayılı dosyası ile ortak çocuk ... lehine açılan nafaka dosyasının işbu dava ile birleştirilerek dava süresince tedbir dava sonuçlandıktan sonra iştirak nafakası olarak devam etmek üzere aylık 1.200,00 TL nafaka ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2-Davacı-davalı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin,önceki evliliğinden olan çocuklarına psikolojik şiddet uygulamaya başladığını ve sürekli olarak çocuklarını ve kendisini aşağıladığını, fiziksel şiddet uygulama nedeniyle Denizli 3.Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2017/1242 E-2018/871 Karar sayılı dosyada 24.05.2018 tarihinde eşinin cezalandırılması yönünde karar verildiğini, tüm bu durumlara katlanamaz olduğundan 25.09.2019 tarihinde ortak çocuk ...'ü de alarak evden ayrıldığını, evden ayrıldıkları bu zamana kadar eşinin kendisine ve çocuğuna maddî manevî hiçbir desteğinin olmadığını, ortak çocuğun şu an gelişme çağında olduğunu, beslenme, giyim gibi ihtiyaçlarının çok fazla olduğunu, 4721 sayılı Kanun'un 197 nci maddesi gereğince aylık 1.200,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-davalı kadının müvekkilini dışladığını, evlilik birliğinin başlamasından önce ... Gündüz Bakım evi isimli iş yerinin sahibi olduğunu, tek başına kararlar alarak sürekli ticari iş ve işlemlerin gerçekleştiğini, sürekli olarak daha lüks yaşam peşinde olduğunu ve müvekkilinin çok zor durumda bıraktığını davacı-karşı davalının müvekkilini bırakarak ilk evliliğinden olan ikiz kızları ile birlikte Kanada tatiline gittiğini, müvekkilinin ilk evliliğinden olan oğlu Mustafa'yı da götürerek gezdirmesini istediğini söylediğinde ise onu götürmek için ayıracağı bir parasının olmadığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî tazminata ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı-karşı davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, dinlenen tanık beyanları ve toplanan delillerden davalı-birleşen davacı erkeğin eşine şiddet uyguladığı, evin geçimine katkıda bulunmadığı, boşanmaya neden olan olaylarda davalı-davacı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı-davalı kadın vekili tarafından açılan asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, birleşen davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 197 nci maddesi gereğince aylık 800,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuğun velâyetinin davacı-davalı anneye verilmesine, velâyeti davacı-davalı anneye verilen ortak çocuk ile davalı-davacı baba arasında kişisel ilişki düzenlenmesine, çocuk yararına aylık 800,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşinceye kadar devamına, kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ile asıl davanın kabulü ve karşı davanın reddi ve fer'îleri olmak üzere hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararında kişisel ilişki süresi dışında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Mahkemece velâyet hakkı davacı anneye bırakılan ortak çocuk ile davalı baba arasında, babalık duygularını tatmin edecek ve bu hakkın rahatça kullanılmasına engel olmayacak ve yatılı olacak şekilde, daha uygun süreli kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı olduğu gibi yetersiz şekilde kişisel ilişki kurulmasının doğru olmadığı, erkeğin bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü ile ilgili hükmün kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle velâyeti anneye verilen ortak çocuk ... ile davalı-davacı baba arasında her ayın 2. ve 4. hafta sonu Cumartesi saat 10.00’dan Pazar günü saat 18.00’e kadar, Ramazan ve Kurban bayramlarının 2.günü sabah saat 10.00’dan 3. günü akşam 18.00’e kadar, her yıl öğrenciler için ön görülen yarı yıl tatilinin başlamasını takip eden ilk Pazartesi günü saat 10.00'dan aynı haftanın devam eden Pazar günü saat 18.00'a kadar ve her yıl Temmuz ayının 1. Günü saat 10.00'dan Temmuz ayının 31. Günü saat 18.00'e kadar çocuğun baba yanında kalacak şekilde kişisel ilişki tesisine, süre bitiminde çocuğun anneye teslimine, sair yönlere ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; karşı davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, İlk Derece Mahkemesinin kusur belirlemesinin, davasının reddinin ve kadının davasının kabulünün hatalı olduğunu, hükmedilen iştirak nafakası ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarının fazla olduğunu, velâyetin hatalı düzenlendiğini, tazminatların reddinin hatalı olduğunu belirterek her iki boşanma davası ve fer’ileri yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; tarafların boşanma davalarının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar ve velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.