Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6283 E. 2024/2889 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarlarının yerindeliği hususunda anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı-karşı davacı erkeğin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/497 E., 2023/1240 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/599 E., 2021/800 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl boşanma davasının ve fer'îlerinin kabulüne, karşı boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin evlilikleri süresince düzenli çalışmadığını, öfke krizleri geçirdiğini, ev eşyalarına zarar verdiğini, erkeğin alkol ve sigara bağımlısı olduğunu, kadını tehdit ettiğini, yüklü miktarda borçlandığını, kadının adına kayıtlı arsayı satması için baskı yaptığını, evin geçimini sağlamadığını, kadına fiziksel, psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini ve aşağıladığını, son bir yıldır eve gelmediğini iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle kadının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, kadının evlilik birliğinde üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, fiziksel şiddet uyguladığını, erkeği yanına yakıştırmadığını, erkeğin, kadının baskı ve hakaretlerinden dolayı evde durmak istemediğini, kadının adına kayıtlı olan arsayı erkekten habersiz sattığını iddia ederek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, yasal faizi ile birlikte 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanık ....'ın beyanına göre, erkeğin kadını öldüreceğini, bu dünyada da öbür dünyada da rahat bırakmayacağını söyleyerek eşini tehdit ettiği, eşine ''o...'' diyerek hakaret ettiği, eşine fiziksel şiddet uyguladığı, 07.09.2018 tarihinde Antalya 22. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 19.02.2021 tarih 2020/102 Esas 2021/21 Karar sayılı ilamına konu olan olayda tarafların olay günü ekonomik sebeplerle tartıştıkları, tartışmanın kavgaya dönüştüğü, her ikisi hakkında da Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin düzenlediği 08.10.2018 tarihli adli rapora göre basit tıbbi müdahale giderilebilecek şekilde yaralandıkları; Mahkemece yapılan yargılama neticesinde de dosyamız kadın hakkında meşru müdafaa nedeniyle eşe karşı basit yaralama suçundan beraat kararı verildiği, erkek hakkında eşe karşı basit yaralama suçundan adli para cezası verildiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği; erkeğin evlilik birliğinde üzerine düşen ekonomik sorumluluklarını yerine getirmediği, evinin ihtiyaçlarını karşılamadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşine fiziksel şiddet uygulayan, eşini öldürmekle tehdit eden ve eşine sürekli hakaret eden ve evlilik birliğinde üzerine düşen ekonomik sorumluluklarını yerine getirmeyen davalı- karşı davacı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı- karşı davalı kadına yüklenebilecek kusurun bulunmadığı gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, tarafların gelir durumları yakın olduğundan kadının yoksulluk nafakasının reddine, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin karşı davası ve fer'îlerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; nafaka ve tazminat miktarlarının yüksek olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kadın yararına kabul edilen tazminatlar ve tedbir nafakası ile reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, hükmedilen nafaka ve tazminatların hukuka aykırı olduğunu, nafaka ve tazminat miktarlarının yüksek olduğunu belirterek kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kadın yararına kabul edilen tazminatlar ve tedbir nafakası ile reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadına yüklenecek kusur bulunup bulunmadığı, erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak kadın yararına maddî ve manevî tazminat, tedbir nafakası verilmesinin yasal şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminat ve tedbir nafaka miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, asıl boşanma davasının kabulünün, karşı boşanma davasının reddinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun'un) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.