"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/273 E., 2023/818 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 21. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/91 E., 2022/1530 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince açılan boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların yaklaşık 25 senedir ayrı yaşadıklarını, daha önce davacının Pendik 1. Aile Mahkemesinin 2011/790 Esas 2012/1073 Karar saylı dosyasında evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebepli boşanma davası açtığını, davanın reddedildiğini ve 08.11.2012 tarihinde kesinleştiğini, davacının daha sonra yine davalıdan boşanmak için İstanbul Anadolu 11. Aile Mahkemesinin 2013/556 Esas 2014/398 Karar sayılı dosyasında boşanma davası açtığını, davanın reddedilerek kesinleştiğini, ilk kararın kesinleşmesinden bu yana yaklaşık 10 yıl, ikinci davasının kesinleşmesinden bu yana 4 yıl geçtiğini iddia ederek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin son fıkrasına göre tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanık anlatımları ile tarafların önceki boşanma davalarından sonra hiç bir araya gelmedikleri, ortak hayatın yeniden kurulmadığı ve 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrasının şartlarının oluştuğu, boşanmaya neden olan olaylarda davacı erkeğin eşi ve çocuklarını, başka bir kadınla birlikte olup terk etmesi sonucu tarafların arasındaki ret ile sonuçlanan önceki boşanma davalarını açarak fiili ayrılığa sebebiyet verdiği ve boşanmaya sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda davacının ağır ve tek kusurlu olduğu, davalının ise kusursuz olduğu gerekçesi ile açılan davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının usul, yasa ve maddi gerçeğe aykırı olduğunu, taraflar arasında daha önce açılan iki boşanma davası olduğunu, İstanbul Anadolu 3. Aile Mahkemesi (Pendik 1. Aile) 2011/790 Esas sayılı dosyasında evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan ilk boşanma davasının esastan reddine karar verilmiş ise de, aslında davacının dosyaya delil sunmaması ve davayı takip etmemesi nedeniyle usulden reddedilmiş bir dava olduğunu, İstanbul Anadolu 11. Aile Mahkemesinin 2013/556 Esas sayılı dosyasının ise 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrasındaki 3 yıllık yasal süre geçmediğinden reddine karar verildiğini, bu davanın da usulden reddedildiği, mahkemece davanın esastan reddedilmediğinin kabul edilmesi gerekirken, mahkemece eksik inceleme yapılarak davanın kabulüne karar verildiğini, ayrıca davacının dava dilekçesinde eylemli ayrılık sebebine dayalı olarak boşanma talep etmiş ise de, ön inceleme duruşmasında uyuşmazlığın 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası kapsamında boşanma davası olduğunun tespit edildiği ve duruşma zaptının imza altına alındığını, Mahkemece çelişki giderilmeksizin boşanma kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kabul edilen boşanma davası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, boşanma davasının kabulü yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında düzenlenen fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, taraflar arasında ortak hayatın yeniden kurulup kurulmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci, ikinci ve dördüncü fıkrası hükümleri, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.