"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/476 E., 2023/686 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 16. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/193 E., 2022/804 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı-karşı davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evlendikleri günden itibaren yaşanan her tartışmanın içerisinden çıkılmayacak bir hal aldığını ve hakaret boyutuna ulaştığını, kadının kendisine yaptığı hakaretler nedeniyle onur ve gururunun kırıldığını, kadının erkek kardeşlerinin müvekkilini tehdit ettiğini, kadının müvekkili ile ortak çocuklar arasındaki iletişimin kopması için telefondan engellediği gerekçesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte kadından tahsil edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin kadına yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili, cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; kadının evlilik boyunca erkekten şiddet gördüğünü, hakarete uğradığını, küfür ve hakaret ettiğini, başka kadınlarla yazıştığını, erkeğin annesinin, kadını hor görüp aşağıladığını, erkeğin kadına şiddetini artırdığını, müvekkilinin erkeğin annesi tarafından ağır ve aşağılayıcı hakaretlerde bulunduğu gerekçesi ile öncelikle 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi uyarınca hayata kast, pek kötü onur kırıcı davranış, bu mümkün olmadığı takdirde 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların geçici velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuklar lehine her biri için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî tazminat ve 50.000,00 TL manevî tazminat olmak üzere toplam 100.000,00 TL tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin erkeğe yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, kadın eşin üzerine aracını sürmek suretiyle kadın eşe yönelik fiziksel şiddet uygulayan, ortak konuta sürekli geç saatlerde gelmek suretiyle birlik görevlerini ihmal eden ve kadın eş tarafından bilinmeyen bir evden çıkarken görülmek suretiyle güven sarsıcı davranışlarda bulunan erkek eşin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, tarafların ortak çocuklarının velâyetinin annesine verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk ... yararına hükmedilmiş olan aylık 800,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden sonra bu miktarın taleple bağlılık ilkesi doğrultusunda aylık 500,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, ortak çocuk ... yararına hükmedilmiş olan aylık 750,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden sonra bu miktarın taleple bağlılık ilkesi doğrultusunda aylık 500,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, kadın eş yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına ödenmesine, kararın kesinleşmesinden sonra bu miktarın 250,00 TL artırılarak 1.250,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, 28.000,00 TL maddî tazminat ve 27.000,00 TL manevî tazminatın kadına ödemesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin 14.11.2022 tarihli ek kararıyla; erkek vekili tarafından istinaf harç ve masraflarının muhtıraya rağmen yatırılmaması gerekçesiyle erkek vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekli istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kararın tümü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin ek kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı-karşı davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, istinaf başvurusu hakkında İlk Derece Mahkemesince verilen ek kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 344 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.