Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6382 E. 2024/4390 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalı erkeğin kusurlu olup olmadığı, davacı kadına tazminat ve nafaka ödenip ödenmeyeceği ve miktarlarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/564 E., 2023/990 K.

KARAR : Kararın kısmen kaldırılarak yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/688 E., 2021/637 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, kadına sözlü, psikolojik, fiziksel ve cinsel şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, birlikte olduğu kadına araç tahsis ederken eşinin toplu taşıma araçları kullanmak zorunda olduğunu, başka bir kadına ev açtığını, sonra tarafların çocuklarının da talebi üzerine fiilen ayrı yaşamaya başladıklarını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 5.000,00'er TL tedbir ve iştirak, kadın yararına ise aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, yine kadın yararına 250.000,00 TL maddî, 2.000.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının evi ve çocukları ile ilgilenmediği, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, eşini toplum içerisinde aşağıladığı, eşine şiddet uyguladığı ve hakaret ettiği böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'nın velâyetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin çalışıyor olması nedeniyle reddine, yasal şartları oluştuğundan kadın yararına 60.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata yasal faizi ile birlikte hükmedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarları yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının tüm yönlerden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurların gerçekleştiği, tarafların ekonomik durumları ve kusur derecelerine göre kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının yetersiz olduğu, kadının tazminatlara yasal faiz uygulanmasına ilişkin bir talebi yok iken Mahkemece talep aşılmak suretiyle tazminatlara faiz uygulanmasının hatalı olduğunu, kadın yararına tedbir nafakası ödenmesine ilişkin şartları oluştuğu halde bu konuda karar verilmemesinin hatalı olduğu, kadının eşine ait şirkette asgari ücretle çalıştığı ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gözetilmeden kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle davacı kadının maddî ve manevî tazminatların miktarı ile tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerine yönelik istinaf itirazları ile davalı erkeğin tazminatlara faiz uygulanmasına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının bu konulara ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL tedbir, kararın kesinleşmesinden sonra ise 3.000,00 TL yoksulluk nafakasına, yine kadın yararına 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın tanıklarının soyut olduğunu, erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığına ilişkin beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, ortak çocuğun tanıklığına ilişkin olarak ise kadının çocuk üstünde tahakküm kurduğunu, erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda kusurunun bulunmadığını, kadının eski tarihli vakıalara dayanması nedeniyle bu olayları affetmiş sayılacağı, boşanma davasının açılmasından sonra tarafların aynı evde beraber yaşadıklarını, kadın yararına tazminat ve nafakaya hükmedilmesine ilişkin koşulların oluşmadığını, miktarların fahiş olduğunu ileri sürerek kararın tüm yönlerden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklı bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü, kadın yararına tazminat ve nafakaya hükmedilmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı ile oluşmuş ise miktarların hakkaniyete uygun belirlenip belirlenmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.