Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6396 E. 2024/4894 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne ve velayet, nafaka ve tazminatın belirlenmesine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine ve uygulanması gereken hukuk kurallarına uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/412 E., 2023/646 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/169 E., 2021/380 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı erkek dava dilekçesinde özetle; şiddetli geçimsizlik ve saygısızlık sebebiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-davalı vekili 15.06.2020 tarihli birleşen davaya cevap dilekçesi ile; davalı-davacı kadının iddialarının asılsız olduğunu, müvekkilinin evlilik birliğinde tüm sorumluluğu tek başına üstlendiğini, müvekkilinin hiç bir kötü alışkanlığı olmadığını, alkol bağımlılığının da olmadığını, davalı-davacı kadının kendisinin çoğu kez eve geç saatlerde geldiğini, evde bir eş ve anne olarak üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, ortak çocukların temel ihtiyaçlarını karşılamadığını, müvekkilinin işten eve geldiğinde ortak çocukları evde tek başına bulduğunu, davalı-davacı kadının ev temizliğine ve kişisel temizliğine dikkat etmediğini, müvekkilinin tatil günlerinde tüm ev temizliğini yaptığını, evdeki tüm sorumluluğu tek başına üstlendiğini belirterek taraflarınca açılan boşanma davasının eldeki dosyayla birleştirilmesine, davalarının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, birleşen davanın reddine, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, davalı-davacı kadının taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili 16.03.2020 tarihli birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkiline fiziksel, ekonomik ve sözlü şiddet uyguladığını, müvekkiline hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, müvekkilini müşterek konuttan atmak istediğini, erkeğin ciddi derecede alkol bağımlılığı olduğunu, eve geç saatlerde geldiğini, yanında müvekkili tarafından tanınmayan erkek arkadaşlarını getirdiğini, alkol tüketildiğinde kendisini kaybetmesi ve bu hallerde müvekkiline karşı fiziksel ve sözlü şiddet uyguladığını, çocukların bakımı ve ihtiyaçları ile ilgilenmediğini belirterek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline tevdiine, ortak çocukların her birisi yararına ayrı ayrı aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, asıl dava kapsamında davacı-davalı erkeğin, dava dilekçesinde sadece şiddetli geçimsizlik sebebine dayandığı, bu iddianın sebep ve saikten uzak beyan niteliğinde olduğu, davasını ispatlar nitelikte sebebe ve delile dayanmadığı gerekçesi ile davacı-davalı erkeğin davasının reddine, birleşen dava kapsamında; davacı-davalı erkeğin evliliklerinden bu yana davalı-davacı kadını küçük görüp aşağılamak suretiyle psikolojik şiddet uyguladığı, evin ihtiyaçları ve çocukları ile ilgilenmediği, akşamları dışarda arkadaşları ile vakit geçirerek alkol aldığı bu sebeple eve sık sık geç geldiği, ayrı odada yatmak suretiyle cinsel birliktelikten kaçındığı, "annenin evine git" diyerek evden kovduğu, davacı-davalı kadının ise; evde kadına düşen sorumlulukları tam olarak yerine getirmediği, evin temizliği ve yemek yapma konusunda gerekli özeni göstermediği, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'nın velâyetinin davacı-davalı babaya verilmesine, davalı-davacı anne ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar ... ile ...'un velâyetlerinin davalı-davacı anneye verilmesine, davacı-davalı baba ile kişisel ilişki tesisine, dava tarihinden itibaren başlamak ve mükerrer ödemeye yer vermemek üzere ortak çocuk ... için hükmolunan aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına, dava tarihinden itibaren başlamak ve mükerrer ödemeye yer vermemek üzere ortak çocuklar ... ve ... için ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, karar kesinleştiğinde hükmolunan tedbir nafakalarının aylık 150,00'şer TL arttırılmak suretiyle aylık 400,00'er TL iştirak nafakası olarak devamına, davalı-davacı kadın yararına yasal şartları oluştuğundan 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, asıl davanın reddinin hukuka aykırı olduğunu, davalı-davacı kadının tamamen kusurlu olduğunu, ortak çocukların velâyetlerinin davalı-davacı kadına verilmesinin hatalı olduğunu, hükmedilen nafakaların fazla olduğunu, kaldırılması gerektiğini, davalı-davacı kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı-davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, asıl davanın reddinin hukuka aykırı olduğunu, davalı-davacı kadının tamamen kusurlu olduğunu, ortak çocukların velâyetlerinin davalı-davacı kadına verilmesinin hatalı olduğunu, hükmedilen nafakaların fazla olduğunu, kaldırılması gerektiğini, davalı-davacı kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkeğin davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi,182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 335 inci maddesi, 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.