Logo

2. Hukuk Dairesi2023/639 E. 2024/5130 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, maddi ve manevi tazminat miktarlarının tespiti, iştirak nafakası miktarı ve kişisel ilişki düzenlemesinin uygunluğu hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve Bölge Adliye Mahkemesi karar gerekçeleri değerlendirilerek, temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1574 E., 2022/1661 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 14. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/1109 E., 2021/331 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, tarafların diğer yönlere ilişkin istinaf başvurularının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı kadın vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 02.07.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davacı ... ve vekili Avukat ... ile karşı taraf temyiz eden davalı ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2015 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olduğunu, erkeğin, hakaret ve tehdit ettiğini, fiziksel, ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını, birlik görevini ihmal ettiğini, suç işlediğini, iftira attığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte 25.000,00 TL maddî tazminat, 25.000,000 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkeğe, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı erkek tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, hakaret ettiği, birlik görevini ihmal ettiği, suç işlediği, yaşanan fiziksel şiddet olayından sonra tarafların bir araya geldiği, kadının erkeğin bu eylemini affettiği ve erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, alınan sosyal inceleme raporu içeriği ve ortak çocuğun üstün yararı dikkate alınarak velâyetinin kadına verilmesine ve ortak çocukla baba arasında her ayın birinci ve üçüncü haftasının cumartesi günü saat 12.00'den pazar günü saat 18.00'e kadar, dini bayramların ikinci günü saat 10.00'dan üçüncü günü saat 18.00'e kadar, her yıl Ağustos ayının birinci günü saat 10.00'dan on beşinci günü saat 17.00'ye kadar, her yıl sömestri tatilinin birinci haftasının pazartesi günü saat 10.00'dan pazar günü saat 17.00'ye kadar çocuğun davalı babanın yanında kalmak sureti ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakası, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası, tedbir nafakalarının karar kesinleşinceye kadar aynen devamına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kadın yararına yasal faizi ile birlikte 7.000,00 TL maddî tazminat, 7.000,00 TL manevî tazminat, usulüne uygun olarak açılmış ziynet ve ev eşyası alacağı davası bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının çok az olduğu, kişisel ilişkinin ise hatalı kurulduğu belirtilerek; tazminatların ve nafakaların miktarları ile kişisel ilişki yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu olduğu, davanın reddine karar verilmesi gerektiği, tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesinin de hatalı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar İlk Derece Mahkemesi tarafından erkeğe, suç işlediği vakıası kusur olarak yüklenmişse de evlilik öncesine ait olan bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenmesinin doğru olmadığı, ancak tanık beyanları ve sosyal medya çıktıları kapsamında erkeğe yüklenen diğer kusurlu davranışların gerçekleştiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenecek bir kusurlu davranışın bulunmadığı, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin isabetli olduğu, ortak çocuğun yaşı, anne ilgi ve sevgisine ihtiyacı olduğu, fiili durum, dosya içerisindeki denetime elverişli sosyal inceleme raporu dikkate alındığında velâyet ve kişisel ilişkiye dair yapılan düzenlemede ve iştirak nafakası miktarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, tarafların ekonomik sosyal durumuna göre erkeğin işsiz olduğu, dönemsel kısa çalışmalarının bulunduğu, kadının ise sosyal ekonomik durum araştırmasında çocuk bakıcısı olduğunun belirtildiği, tanık sıfıtayla dinlenen annesinin, kızının Türk Telekom'da çalışığını beyan ettiği, sosyal inceleme raporunda da kadının 3 yıldır çalıştığını beyan ettiği, sosyal güvenlik kurulu kayıtlarından da sürekli ve düzenli bir çalışmasının bulunduğunun anlaşıldığı, tarafların sosyal ekonomik durum karşılaştırmalarında kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği ve yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi koşullarının oluşmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren ve yine bu olaylar nedeniyle kişilik hakları zedelenen davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminat takdirinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı ve kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği birlikte değerlendirildiğinde, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarlarının az olduğu, belirtilerek; tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen yönlerden kaldırılmasında ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, yasal faizi ile birlikte kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminat, 15.000,00 TL manevî tazminat, tarafların diğer yönlere ilişkin istinaf başvurularının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile tazminatların ve iştirak nafakası miktarları ile kişisel ilişki düzenlemesi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmişse miktarların dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, kişisel ilişki düzenlemesinin ortak çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 335 inci maddesi, 336 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili ve davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.