"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/467 E., 2023/1087 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü il yeniden esas hakkında karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ezine Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/303 E., 2021/385 K.
Taraflar arasındaki kadın tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadını hor gördüğünü, kendisinin, ilk evliliğinden olan çocuklarının çalışmaları karşılığı hak ettiği ücretleri erkeğin aldığını, vermediğini, evin ihtiyaçlarının karşılanması için de hiçbir zaman para vermediğini, küçük düşürücü hitaplarda bulunduğunu,sus konuşma, öküz gibi bakıyorsun, siktir gi gibi hakaretlerde bulunduğunu, sinkaflı küfürler ettiğini,başka insanların yanında dahi hakaret edip, bağırdığını, sana neden iyi davranayım ki sen ne işe yarıyorsun şeklinde rencide edici sözler söylediğini, her kavgaların da evden gitmesini söylediğini, her akşam kahvehaneye gittiğini, arkadaşları ile vakit geçirdiğini, eşine vakit ayırmadığını, ters ilişkiye zorladığını, kızını evden kovduğunu, hiçbir sosyal etkinliğe gitmesine izin vermediğini, yalnızlaştırdığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, kadın yararına yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın karar kesinleştikten sonra her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, kadın yararına 60.000,00 TL maddî, 80.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Dava dilekçesi davalı erkeğe usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, erkek süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadının ilk evliliğinden olan çocuğu N.'yi ortak konutta istemediği, bu kapsamda birlik görevlerini yerine getirmediği, kadının çalışmasının karşılığı olan parayı işvereninden alıp kadına vermeyerek ekonomik baskı uyguladığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıllarda hükmedilen nafaka miktarına TÜİK tarafından o yıla ilişkin açıklanan yıllık ÜFE oranında arttırım uygulanmasına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî tazminata, kadının manevî tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kadının tam kusurlu olduğunu, İlk Derece Mahkemesince belirlenen nafaka ve maddî tazminat miktarlarının çok yüksek olduğunu, ödeyecek maddî durumunun olmadığını ileri sürerek kararın belirtilen yönlerden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı kadın vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; nafaka ve tazminat miktarlarının çok düşük olduğunu, manevî tazminat talebinin reddinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın tazminat ve nafaka yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince erkeğin, kadının ilk evliliğinden olan çocuğu N.'yi ortak konutta istemediği, bu kapsamda birlik görevlerini yerine getirmediği, kadının çalışmasının karşılığı olan parayı işvereninden alıp kadına vermeyerek ekonomik baskı uyguladığı vakıalarının ispatlandığı, erkeğin sözkonusu eylemlerinin aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olduğu; kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ile yoksulluk nafaka miktarının düşük olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, belirlenen nafakanın kararın kesinleşmesini takip eden yıllarda artışa rast gelen ay dikkate alınarak TÜİK tarafından açıklanan yıllık ÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî tazminat ile 30.000,00 TL manevî tazminata; davalı erkeğin tüm, davacı kadın vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte kadının tam kusurlu olduğunu, İlk Derece Mahkemesince belirlenen nafaka ve maddî tazminat miktarlarının çok yüksek olduğunu, ödeyecek maddi durumunun olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının belirtilen yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı kadın vekili katılma yoluyla temyiz başvuru dilekçesinde özetle; belirlenen tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat ve nafaka yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki (2) nolu paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .
2. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. 4721 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre, yoksulluk nafakasının toptan ve durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir.Yoksulluk nafakasının toptan ya da irat biçiminde ödenebilmesine karar verilebilmesi için, hâkimin bu husustaki takdir yetkisi, hakkaniyet ilkesi ve ayrıca yoksulluk nafakasının toptan ödenmesini gerekli kılan sebeplerin bulunması, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile ödeme gücünün göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır. Toplanan delillerden, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının daha ağır kusurlu olmadığı ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiş ise de tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, ortak çocuklarının bulunmaması ve yaşları da dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının "toptan" ödenmesine karar verilmesi düşünülmeden yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Yukarıda (2) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafaka yönünden BOZULMASINA,
2.Yukarıdaki (1) numaralı paragrafta açıklandığı üzere her iki taraf vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,03.06.2024 tarihinde oy birliği ile karar verilmiştir.