Logo

2. Hukuk Dairesi2023/641 E. 2023/3317 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranları, kadın için hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddi manevi tazminat miktarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alınarak hükmedilen maddi-manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarının düşük olduğu gözetilerek, mahkeme kararının tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/875 E., 2022/1563 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/630 E., 2021/313 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının boşanma hükmüne ilişkin istinaf talebinin feragat nedeniyle reddin, erkeğin diğe kadının ise tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sinirli olduğunu, herkesi bağırarak, hakaret ederek korkutmaya çalıştığını, kadının akrabaları ile küs olduğunu, yıllardır kadına psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, en son 2018 yılı haziran ayında fiziksel şiddet uyguladığını, davacıya kötü davrandığını, eziyet ettiğini, kadının sağlık sorunları olmasına rağmen onu zorlayarak birlikte olduğunu, ortak çocuklardan Ersin'in eve gelmesini istemediğini, kadını evden kovduğunu, evin ihtiyaçları için para bırakmadığını, ortak çocukları dövüp baskı altına aldığını, baba olarak sorumlulukları yerine getirmediğini, kadın yeğeninin söz törenine gittiğinde akşam eve dönünce, davalının kapının arkasına anahtar koyduğunu, kapıyı ve telefonunu açmadığını, evlilik boyunca müşterek ev içindeki her şeye davalının karar verdiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, davacı lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, davalıdan yetişkin olan çocuklarına para vermesini istediğini, davacının davalı erkeğe değer vermediğini, herkesi davalıdan üstün gördüğünü, davacı ve kardeşlerinin davalıya cephe aldığını, davacının kardeşi ...'in davalıya hakaret ettiğini, davacının davalının rızası olmadan, çiftçi Bağkurdan kaydını sildirip ödenmiş primlerini aldığını, bu parayı oğluna verdiğini, yatağını beş yıldır ayırdığını, evlilik birliği içinde kusurlu olan tarafın davacı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin sinirli ve baskın bir karakter olduğu, evlilikte hep kendi sözünün geçmesini istediği için kadını hep baskıladığı, hor gördüğü, "Şerefsiz" diye hitap ettiği, tartıştıklarında kadına kötü davrandığı, eziyet ettiği, erkeğin kadının sağlık sorunları olduğunu bile bile cinsel birlikteliğe zorladığı, kadına şiddet uyguladığı, kadının akrabalarıyla kavga ettiği, küs olduğu, o yüzden kadının da akrabalarıyla görüşmesini istemediği, kadının çocuklarıyla görüşmesine, çocuklarını koruyup kollamasına kızdığı, taraflar arasında en son yaşanan olayda kadının yeğeninin nişanına katılmak istediği, gece saat 22.30 civarı müşterek konuta döndüğü, kapının ziline bastığı ve telefon ettiği halde, erkeğin kapıyı içeriden kilitleyerek kadını eve almadığı, erkeğin ayrı yaşanılan süreçte de kadına maddî destek sağlamadığı, kadının yıllardır psikolojik baskı ve fiziksel şiddete maruz kaldığı, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine takdir edilen aylık 900,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL'ye çıkarılmasına, kusuru, geliri olmayan, boşanmakla yoksulluğa düşecek kadın lehine aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşulları oluştuğundan kadın lehine 30.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğunu ileri sürerek nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin tam kusurlu bulunarak boşanma kararı verilmesinin hatalı olduğunu, kusurlu davranışların kadından kaynaklandığını, delil değerlendirilmesinin yanlış yapıldığını, kadın lehine maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası koşullarının oluşmadığını ileri sürerek hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

3.Davalı erkek vekili, 29.07.2022 tarihli dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararını tüm yönleri ile istinaf etse de, kararın boşanmaya ilişkin kısmının istinafından feragat ettiklerini ve sadece kusur, nafaka ve tazminatlar yönünden istinaf ettiklerini beyan etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının boşanma hükmüne yönelik olarak davalı tarafından istinaf istemlerinden feragat ettiklerini bildirdiğinden davalının boşanma hükmüne yönelik olan istinaf isteminin feragat nedeniyle reddine, erkeğin diğer kadının ise tüm istinaf taleplerinin İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde de belirtilen sebeplerle nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde de belirtilen sebeplerle kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında tarafların kusurlu olup olmadığı, kadın lehine yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. O hâlde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı görülmüş ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarları yönünden kadın yararına BOZULMASINA,

3.Davalı erkeğin tüm, davacı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden davacı ...'ya iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz gider harcının davalı ...'e yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.