Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6446 E. 2024/3895 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, geçimsizliğin varlığı ve kusur durumu, nafaka ve tazminat miktarı ile kadının ziynet eşyası alacağının tespiti uyuşmazlığa konu olmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet ilkesi gözetilerek, erkek yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat miktarı yönünden bozulmasına, diğer yönlerden ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/475 E., 2023/669 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/871 E., 2021/312 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine, kadının ziynet eşyası alacak talebinin kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; tarafların 1994 yılında evlendiklerini, 1995 doğumlu ve 1996 doğumlu iki çocuklarının olduğunu, davalının, çocukların bakımı ve eğitimi ile ilgilenmediğini, ev işlerine yardımcı olmadığını, davacının bütün sorumluluğu tek başına üstlendiğini, davalının destek olmadığı gibi, davacının kazandığı paraya el koyduğunu, eşine hakaret ve ve psikolojik şiddet uyguladığını, boşanmanın özel sebeplerinden pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış ve küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz yaşam sürmenin davacıya karşı söz konusu olduğunu, aynı zamanda boşanmanın genel sebeplerinden evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeninin taraflar açısından gerçekleştiğini, davalının evlilik birliği boyunca zoraki şekilde çalıştığını, evine bakmadığını ve kumar oynayarak haysiyetsiz hayat sürdüğünü, eşine karşı sürekli haksız ithamlarda bulunarak eşini rencide ettiğini, eşini "seni döverim, öldürürüm, seni öldürsem de hiçbir halt olmaz" şeklinde tehdit ettiğinden pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış ve küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz yaşam sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenleriyle boşanma, aylık 1.000,00 TL tedbir yoksulluk nafakası, 10.000 TL maddî 20.000 TL manevî tazminat ile çeyiz eşyaları ve düğünde takılan ziynetlerin aynen iadesine bunun mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1000 TL'nin ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; davacının anlatımlarının aksine evlilik birliği içinde yaşanan onlarca sorunun müsebbibi değil mağdurunun müvekkili olduğunu, davacının 25 yıl içinde sürekli "senden bıktım, seni istemiyorum, artık seni sevmiyorum, seninle mecburen evli kalıyorum" gibi sözler söylediğini, hiçbir sorun yokken dahi kavgacı, mutsuz ve memnuniyetsiz bir tavır sergileyenin davacı olduğunu, evlilik birliğinde birçok kez başkalarına ait para, altın, telefon gibi eşyaları izinsiz aldığını, hem kardeşinin kızı evlenirken kardeşinin evinden ve ondan habersiz 1000 Euro ve kendi öz oğlunun düğününde takılan altınlardan bazılarını da kimsenin haberi olmadan aldığını, çocuklara şiddet uyguladığını, davalının çocuğu ...'a "sen de ölsen, ağabeyin de ölse, baban da ölse ve sizden kurtulsam" gibi cümleler söylediğini, Ankara'ya taşınmalarından sonra sürekli gerçeğe aykırı davranışlarda bulunduğunu, sadakat yükümlüğüne aykırı davranışlarda bulunduğunu bir gün evdeyken kızları ...'a "babana ilaç versem de ölse kanında çıkar mı" diye sorduğunu, akşamları içtiği suyun tadının bir çok kez farklı olduğunu hissettiğini, yine evde yapılan çayın ve yemeklerin bazılarında ciddi tat bozuklukları olduğunu, eşine sorduğunda "sen hastasın anlamamışsındır" gibi cevaplar aldığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan yargılamada; erkeğin evlilik birliği içinde sürekli iş değiştirdiği, zaman zaman işsiz kaldığı, evin iaşesini yeterince karşılamadığı böylece birlik görevlerini ihmal ettiği, kumar oynadığı davacı davalı tanıklarının beyanlarından anlaşılmış olup, ayrıca davalının işsiz kaldığı dönemlerde davacının davalıya çalış dediğinde, davalı davacının, davacı davalı kadına 'siktir ol git, benim borcumu ödemek zorundasın' şeklinde hakaretlerinin olduğu, kadının ise; evlilik birliği içinde sürekli olarak 'seni sevmiyorum, bıktım, senden boşanacağım' şeklinde sözlerinin olduğu, davacı davalının, davalı davacıya 'zıkkım ye, seni öldürürüm' şeklinde tehditte bulunduğu, ayrıca davacı davalı kadının .... isimli şahısla sadakatsiz tutum ve davranışlar içine girdiği, sürekli hat değiştirerek güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, evin ortak parasını bulunduğu yerden aldığı, davacı davalının kardeşinin düğününde 1000 euro'yu göğsüne sakladığı, davalı davacının bu durumu aleyhine uzaklaştırma kararı çıkınca evden ayrıldıktan sonra öğrendiği, davacının tarafların müşterek çocuklarından ...'a 'babanı zehirlesem kanında çıkar mı' şeklinde sözler söylediği anlaşıldığından kadının ağır kusurlu, erkeğin ise hafif kusurlu olduğu anlaşıldığından davacı davalının pek kötü ve onur kırıcı davranış ile haysiyetsiz yaşam sürme nedeni ile açmış olduğu boşanma davasının ayrı ayrı reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan asıl ve karşı davanın ayrı ayrı kabulü ile erkek lehine 10.000,00 tl maddî 8.000,00 tl manevî tazminata, davacı karşı davalının ziynet talebinin kısmen kabulü ile, 10 adet 22 ayar burma bilezik 20 gramdan 51.400,00 TL küpe yüzük ve gerdanlıktan oluşan set 35 gramdan 5.600,00 TL ziynetlerin aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde toplam 57.000,00 TL'nin davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya ödenmesine, davacı karşı davalının eşya talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı-davacı tarafın dava dilekçesinde gösterdiği dört tanıktan sonra, ön inceleme duruşmasında verilen süre geçtikten sonra 5 tanık daha gösterdiğini, bu delil listesine muvafakatlerinin bulunmadığını, kusur belirlemesini kabul etmediklerini, çeyiz alacağı davasının kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyanla, ilk derece mahkemesi kararının reddedilen talepleri yönünden kaldırılmasına, kadın lehine yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesine, çeyiz alacağı talebinin kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü ile boşanma kararı verilmesinin doğru olmadığını, kadının ağır kusurlu olduğunu, boşanma davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, erkeğin haysiyetsiz hayat sürme davasının kabulü gerektiğini, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğunu, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesi gerektiğini beyanla, ilk derece mahkemesi kararının, kadının davasının kabulü, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile ziynet alacağı yönünden kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tüm yönlerden ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; davalı-davacı tarafın dava dilekçesinde gösterdiği dört tanıktan sonra, ön inceleme duruşmasında verilen süre geçtikten sonra 5 tanık daha gösterdiğini, bu delil listesine muvafakatlerinin bulunmadığını, kusur belirlemesini kabul etmediklerini, çeyiz alacağı davasının kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyanla, ilk derece mahkemesi kararının reddedilen talepleri yönünden kaldırılmasına, kadın lehine yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesine, çeyiz alacağı talebinin kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü ile boşanma kararı verilmesinin doğru olmadığını, kadının ağır kusurlu olduğunu, boşanma davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, erkeğin haysiyetsiz hayat sürme davasının kabulü gerektiğini, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğunu, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesi gerektiğini beyanla, ilk derece mahkemesi kararının, kadının davasının kabulü, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile ziynet alacağı yönünden kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık tarafların boşanma davasında; geçimsizlik bulunup bulunmadığı, varsa geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, nafaka ve tazminat ile kadının davasının kabulü şartlarının mevcut olup olmadığı, mevcutsa miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı kadının kabul edilen ziynet alacağı davası noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 inci, 4 üncü, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası,175 inci, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddesi, Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin tüm, davalı-davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur

dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı erkek yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkek yararına hükmedilen tazminatların miktarı yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının erkek yararına hükmedilen tazminatların miktarı yönlerinden BOZULMASINA,

3.Davacı-davalı kadın vekilinin tüm, davalı-davacı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ...'ye iadesine,

Aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden ....'a yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.