Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6448 E. 2024/4165 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/673 E., 2023/682 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 16. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/1055 E., 2022/110 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesincedavalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin, bağımsız konut temin etmediğini, yükümlülüklerini yerine getirmediğini, günlerini iş yapmaktan uzak, boş ve avare geçirdiğini, sigara parasını dahi babasından istediğini, geri zekalı, iş görmez, cahil gibi aşağılayıcı ve küçük düşürücü sözler söylediğini, beğenmiyorsan ananın evine git dediğini, kadını tehdit ettiğini, aşağıladığını, küçük düşürücü sataşmalarda bulunduğunu ve hakaret ettiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, ortak çocuk M.’in velâyetinin anneye verilmesine, velâyeti anneye verilecek çocuk ve kadın yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir,iştirak ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, yoksulluk nafakasının gelecek yıllarda arttırım oranının belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; kadının, annesinin sürekli Ankara'ya taşınmaları konusunda baskı yaptığını, annesinin etkisinde kalıp kendisine tavır aldığını, tepki gösterdiğini, anne ve babasının cahil olduklarını söyleyip küçümseyici davrandığını, işsiz olduğu zamanlarda davacının sen salaksın, aptalsın, sen erkek misin, çalışmıyorsun diyerek küçük düşürücü sözler sarf ettiğini, hakaret ettiğini, ailesini istemediğini, uzun süre kendi annesinin yanında kaldığını, babasının ameliyatı nedeniyle yanlarında kaldığı dönemde davacının burası otel mi, neden eve geldiler dediğini ileri sürerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin düzenli bir işte çalışmadığı, maddî yönden eve katkısının olmadığı, bağımsız bir konut sağlamadığı, buna karşılık kadının da oğullarının doğum gününde eşinin gönderdiği hediyeyi kabul etmediği,boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, çocuk Mert'in velâyetinin anneye, çocuk Nurettin'in velâyetinin babaya verilmesine, kadın yararına aylık 450,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, velâyeti anneye verilen çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının tam kusurlu olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, erkeğin kusurunun olmadığını, tanık beyanları arasındaki çelişkinin giderilmediğini, diğer çocuğun velâyetinin de babaya verilmesinin gerektiğini ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların evliliğin ilk yedi yılından sonra tarafların erkeğin ailesinden ayrı bir eve taşındıkları, bu evdeki eşyaların erkeğin ailesine ait olduğu ancak ayrı bir düzen kurma imkânlarının bulunduğu davalı erkeğe bağımsız bir konut sağlamama kusurunun yüklenmesi yerinde görülmediği, taraflara yüklenen diğer kusurların ise ispatlandığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda, davalı erkeğin düzenli bir işte çalışmadığı, maddî yönden eve katkısının olmadığı, buna karşılık davacı kadının da oğullarının doğum gününde eşinin gönderdiği hediyeyi kabul etmediği, davalı erkeğin bu kusurlu davranışlarının davacı kadının kişilik haklarına yönelik saldırı teşkil etmediği gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrarlamakla birlikte davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, çelişkili tanık beyanlarına itibar edilmesinin hatalı olduğunu, diğer çocuğun velâyetinin de babaya verilmesinin gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı kadın vekili katılma yoluyla temyiz başvuru dilekçesinde özetle; belirlenen kusurlara göre kadının kişilik haklarının zedelendiğini, erkekten kusurun çıkarılmasının hatalı olduğu,manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının manevî tazminat yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, tazminat ve nafaka koşullarının kadın yararına oluşup oluşmadığı ile miktarlarının uygun olup olmadığı ile velâyet düzenlemesinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü ve 175 inci maddesi, 182 nci maddesi ile 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,03.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.