"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/547 E., 2023/804 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çankırı 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/602 E., 2022/59 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; eşinin çocuklarını kendisine karşı kin ve nefretle doldurduğunu, hastalığında yanında olmadığını, bıçakla tehdit ettiğini, tiksindiğini ve nefret ettiğini söylediğini, cinsel birliktelikten kaçındığını, odaları ayırdığını ve küs yaşadığını, maddiyata düşkün olduğunu, erkeği aşağıladığını, defalarca hakaret edip evden kovduğunu, kızının eğitimini bahane ederek Çubuk'a yerleştiğini, Çankırı'da 2011-2015 yılları arası birlikte kaldıklarını, sonrasında fiilen ayrı yaşamaya başladıklarını, kadının erkeğin anne ve babasını ziyarete gelmediğini, çocukların da görüşmesini engellediğini, kadının ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığını, erkeği başkalarıyla kıyasladığını iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin dilekçesinde izah ettiği hususları kabul etmediğini, erkeğin fiziksel şiddet uyguladığını, evin ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamadığını, sözel şiddet uyguladığını, başka kadınlar ile arkadaş bulma sitesinde chat sohbetleri yaptığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, erkeğin sebepsiz yere müşterek konutu terk ettiğini iddia ederek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına. Aylık 900,00 TL iştirak nafakasına, 50.000 TL maddî 50.000 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, erkeğin ailesinin evine bayram vb. özel günlerde gitmediği, erkek saç sakal uzattığı için kızdığı, erkeğin de sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, ailesinin ekonomik olarak ihtiyaçlarını yeteri kadar karşılamadığı, ayrı yaşadıkları dönemde maddi olarak destek olmadığı, erkeğin ağır kusurlu, kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ... reşit olduğundan velâyeti hususunda karar verilmesine yer olmadığına, çocuk yararına Çankırı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/279 esas ve 2020/508 karar sayılı dosyasında taktir edilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının iş bu dava tarihinden itibaren (tahsilde mükerrer olmayacak şekilde) 50,00 TL arttırılarak aylık 350,00 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren çocuğun reşit olduğu 04.12.2021 tarihinde kadar devamına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına Çankırı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/279 esas ve 2020/508 karar sayılı dosyasında taktir edilen aylık 450,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren 300,00 TL arttırılarak (tahsilde mükerrer olmayacak şekilde) aylık 750,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren karar kesinleşinceye kadar erkekten alınarak kadına ödenmesine, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma yönünden kesinleştirme talep ettiklerini, kabul edilen nafaka ve tazminat miktarlarının erkeğin ödeme gücünün üzerinde olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, tarafların tekrar bir araya gelmesi ile kadının erkeği affettiğini belirterek kusur belirlemesi, kabul edilen nafakalar ve tazminatlar ile miktarları, erkek lehine tazminata hükmedilmemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadına yüklenen kusurun arızi bir durum mu yoksa geçici bir hadise mi olduğunun ispatlanamadığını ve gerekçelendirilmediğini, tanıkların görgüye dayalı bilgilerinin olmadığını, asıl davanın reddinin gerektiğini, kadın ve çocuk yararına takdir olunan yoksulluk ve iştirak nafakası ile tazminatların miktarlarının hakkaniyete uygun olmadığını belirterek, kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının kabulü, tazminat miktarları, maddi tazminata faiz işletilmemesi, kadın ve çocuk yararına kabul edilen nafaka miktarları ve nafakalara her yıl ÜFE oranında artışa hükmedilmemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle;istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, kabul edilen nafakalar ve tazminatlar ile miktarları, erkek lehine tazminata hükmedilmemesi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, ayrıca kadına kusur olarak yüklenen vakıaya erkeğin dava dilekçesinde dayanmadığını belirterek, kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının kabulü, tazminat miktarları, maddi tazminata faiz işletilmemesi, kadın ve çocuk yararına kabul edilen nafaka miktarları ve nafakalara her yıl ÜFE oranında artışa hükmedilmemesi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadına ve erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak erkeğin ve kadının maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanamayacakları, birleşen boşanma davasının kabulünün usul ve kanuna uygun olup olmadığı, kadın ve çocuk yararına hükmedilen nafakalar ile tazminat miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle İlk Derece Mahkemesi'nce kadına yüklenen ''erkeğe saç ve sakal uzattığı için kızma'' vakıasının kadına kusur olarak yüklenemeyeceğinin, erkeğe kusur olarak yüklenilen sadakatsizlik vakıasının güven sarsıcı davranış boyutunda kaldığının, Mahkemece taraflara yüklenen diğer kusurların gerçekleştiğinin ve ancak tarafların belirlenen ve gerçekleşen tüm kusurları birlikte değerlendirildiğinde yine de evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davacı- karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragraflar kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı- karşı davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3.Davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından sunulan beyan dilekçesinde tazminat talep edilmesine rağmen İlk Derece Mahkemesince bu yönde olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmaması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı- karşı davacı kadın yararına hükmolunan maddi ve manevi tazminat miktarları ile davacı- karşı davalı erkeğin tazminat talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmaması yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının davalı- karşı davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevi tazminat miktarları ile davacı- karşı davalı erkeğin tazminat talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmaması yönünden BOZULMASINA,
3.Her iki taraf vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.