"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/124 E., 2022/219 K.
DAVA TARİHİ : 13.12.2016
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadının maddî ve manevî tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2002 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, kadına sürekli olarak fiziksel şiddet uyguladığını, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, hakaret ettiğini, kadının ailesi ile görüşmesine izin vermediğini, kadını tehdit ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, iddia ederek davanın kabulüyle evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 500,00'er TL tedbir nafakası, 500,00'er TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 07.02.2018 tarihli ve 2016/306 Esas, 2018/44 Karar sayılı kararıyla; erkeğin, fiili birliktelik süresi içinde kadına birden fazla kez fiziksel ve sözlü şiddet uyguladığı, bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüyle tarafların 4721 sayılı Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 350,00'şer TL tedbir nafakası, 350,00'şer TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakası, boşanmaya yol açan olaylarda erkeğin tam kusurlu olması, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının değerlendirilmesinde, kadının çalışmadığı, mal varlığının da bulunmadığı, evlilik birliğinin sona ermesi sebebiyle yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından, aylık 250,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya yol açan olaylarda tam kusurlu olan erkeğin bu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması boşanmakla kadının eşinin maddî desteğini yitirecek olması ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları bir arada değerlendirildiğinde, kadın yararına 6.000,00 TL maddî tazminat, 6.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili, tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 24.05.2019 tarihli ve 2018/1306 Esas, 2019/583 Karar sayılı kararıyla; boşanmaya yol açan olaylardaki kusur durumu ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları bir arada değerlendirildiğinde İlk Derece Mahkemesi tarafından hükmedilen nafakaların ve tazminatların miktarlarının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tarafından tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 12.10.2020 tarihli ve 2020/2194 Esas, 2020/4554 Karar sayılı kararıyla; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı yönünden bozulmasına sair yönlerden ise kararın onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının, ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin kusurlu olduğu, bu kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, tazminata esas olan eylemin ağırlığı ile hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadının vekilinin maddî tazminat ve manevî tazminata ilişkin taleplerinin kısmen kabulü ile kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminat, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının, tarafların kusur durumu ve ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında az olduğu, kadının kişilik haklarının ciddi ölçüde saldırıya uğradığı, yine hükmedilen nafaka miktarlarının da çok az olduğu, geçimini sağlaması için yeterli olmadığı, erkeğin ekonomik durumunun iyi olduğu, belirtilerek tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında, kadın yararına hükmedilen tazminatlar miktarlarının az olup olmadığı, kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenip incelenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.