Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6538 E. 2024/2762 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı erkeğin açtığı boşanma davasında, davalı kadının kusurlu olup olmadığı, boşanmaya sebep olup olmadığı ve davacı lehine maddi manevi tazminat takdiri yapılıp yapılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmediği ve davalı kadının temyiz itirazlarının da kararı bozmaya yeterli olmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1196 E., 2023/843 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Iğdır Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/413 E., 2022/207 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek dava ve cevaba cevap dilekçesinde; kendisinin 01.12.2018 yılında trafik kazası nedeni ile sağ tarafının felç olduğunu, bu durumda iken davalı eşinin kendisini yalnız bıraktığını, ilgilenmediğini, bakmadığını, misafir gibi gelip gittiğini, kendisini aldattığını, davalı eşinin evliliğin gerektirdiği sorumlulukları yerine getirmediğini, davalının beyanlarını kabul etmediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile eşi ile boşanmalarına, ortak çocuğunun velâyetinin kendisine verilmesine, kendisi lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000, 00TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediğini, hamilelik sürecinde eşinin kendisini aldattığını öğrendiğini, evliliklerinin şiddetli geçimsizlik içinde olduğunu, eşinin kaza geçirdiğini, iyileşme sürecine kadar kendisinin, annesinin ve babasının yoğun bakım önünde, servis odasında refakatçi olarak bulunduklarını, davacı ile ailesinin kendisine ve çocuğuna iyi davranmadıklarını, hiçbir maddî ve manevî destekte bulunmadığını, davacının kendisine ve çocuğuna bakamayacağını söyleyerek evden dışarı attıklarını, kendisinin İstanbul'a ailesinin yanına geldiğini beyanla eşi ile boşanmalarına, ortak çocuğunun velâyetinin kendisine bırakılmasına, kendisi lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, davacının trafik kazası geçirmesi sonrası davacının bakımı ile ilgilenmediği, hastanede yattığı sürede davacının kardeşinin baktığı, davalının ise arada bir hastaneye gittiği, davalının, davacıya hitaben ''Sen sakatsın, artık sen işe yaramazsın, senden bana koca olmaz'' şeklinde sözler söylediği, bu olaydan sonra da davalının çocuğu ile birlikte evi terk ettiği, davacıya atfı kabil bir kusur bulunmadığı, olayın akışı karşısında davacının dava açmakta haklı olduğu, evlilik birliğinin sona ermesine davalının sebep olduğunun anlaşıldığı, mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden zedelenen, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı lehine, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur dereceleri, tazminata esas olan eylemlerin ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi göz önünde bulundurularak davacı lehine maddî ve manevî tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davalı anneye verilmesine, davacı baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, davacı lehine 7.000,00 TL maddî ve 6.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları ile yargılama giderleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ileri sürülen istinaf nedenlerine, kamu düzenine ilişkin hususlara, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve kanuna aykırılık görülmediği gerekçesi ile davalı kadının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davacı erkek lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.