Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6590 E. 2024/2764 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında, davalı erkeğin kusurlu olup olmadığı, boşanmaya karar verilip verilmeyeceği, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki delillerin ve tarafların beyanlarının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından eksiksiz değerlendirildiği, usul ve yasaya uygunluk açısından herhangi bir hata bulunmadığı gözetilerek, davalı erkeğin temyiz itirazları reddedilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/116 E., 2023/508 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/1192 E., 2020/554 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde; davalının yıllar boyunca evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ailesine bakmadığını, kadına karşı sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, bu eylemler sırasında bazı zamanlarda sopa benzeri birtakım cisimler dahi kullandığını, 2008 yılında davalının eşini yine çocuklarının yanında dövmesi üzerine tarafların birlikteliğinin fiilen sona erdiğini, bu olaydan sonra tarafların tekrar fiilen bir araya gelmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı kadına verilmesine, çocuk lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek, davaya cevap dilekçesi vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, eşine fiziksel şiddet uyguladığı, 2008 yılında taraflar arasında yaşanan tartışmada davalının eşini dövdüğü, bu yüzden davacının çocuklarını da alıp evden ayrıldığı, tarafların 2008 yılından itibaren ayrı yaşadıkları, tekrar bir araya gelmedikleri, bir araya gelme imkanlarının kalmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda davalının kusurlu olduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ortak çocuğun yaşı, yaşam çevresi, ihtiyaçları, paranın satın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi de gözetilerek çocuk ... için tekerrür olmamak kaydıyla dava tarihinden itibaren reşit olduğu tarihe kadar tedbir nafakasına, mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden zedelenen ve boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan kusursuz davacı lehine, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusurları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak maddî ve manevî tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ... yargılama sırasında ergin olması nedeniyle velâyeti konusunda karar verilmesine yer olmadığına, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla çocuk ... lehine dava tarihinden itibaren aylık 400,00 TL tedbir nafakasının ergin olduğu 20.02.2019 tarihe kadar davalıdan alınarak davacıya verilmesine, çocuk ergin olması nedeniyle iştirak nafakasına hükmedilmesine yer olmadığına, davacı lehine 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, davacının tedbir ve yoksulluk nafakası isteminin reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakası ile davacı lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı deliller ile kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek, kararın usul ve Kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakası ile davacı lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, ortak çocuk lehine tedbir nafakası ile davacı kadın lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu ve 174 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

-