"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1615 E., 2023/912 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Marmaris 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/215 E., 2021/117 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin fiziksel ve sözlü şiddet uyguladığını, tehdit ve hakaret ettiğini, müvekkilini her türlü sosyal ortam ve faaliyetten kısıtladığını, müvekkilini bir kez olsun gezmeye, yemeğe ya da başkaca bir sosyal ortama götürmediğini, kendisine ait olan altınları erkek ve halasının zorla istediğini, müvekkilinin babasına haber vermesi üzerine eve gelen babasını demir sopayla yaraladıklarını, bu olay ile evden ayrıldığını, daha sonra erkeğin şikayeti üzerine çok fazla meblağda altını aldıkları yönünde müvekkiline iftira atıldığını belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetinin müvekkiline verilmesini, çocuklar için ayrı ayrı aylık 2.000,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, müvekkili için aylık 3.000.00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, nafakalara her yıl %20 oranında artırım yapılmasına, faiziyle 20.000.00 TL maddî, 20.000.00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının başına buyruk, rahat ve hesapsız yaşamak istediğini, aile içindeki herşeyi ailesine ve arkadaşlarına anlattığını, ev işi yapmayan evle ilgilenmeyen biri olduğunu, müvekkilinin yaptığı altın birikimini habersiz babasına verdiğini, bu sebeple güveni kötüye kullanmasının sabit görüldüğünü belirterek kadının davasının reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, faizi ile birlikte, 100.000,00 TL manevî, 50.000,00 TL maddî tazminata, çocukların velâyetlerinin müvekkiline tevdiine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 05.01.2019 tarihinde meydana gelen ve tarafların altın olayı olarak adlandırdıkları olaya kadar, taraflar arasında yaşanan anlaşmazlıklardan sonra tarafların bir şekilde bir araya geldikleri, dolayısıyla bu tarihten önceki eylemler nedeniyle tarafların birbirlerini affettiği en azından hoşgörüyle karşıladıkları anlaşılmakla, tarafların ayrılmalarına ve evlilik birliğinin sona ermesine sebep olan olayda davacı karşı davalı kadının ziynetleri eşinin haberi olmadan babasına verdiği, bu suretle tam kusurlu olduğu, erkeğin evlilik birliğinin sona ermesinde kusuru bulunduğuna ilişkin usule uygun ileri sürülüp kanıtlanan bir olgu ve olay olmadığı, davacı karşı davalı kadına izafe edilen diğer eylem ve olguların boşanma sebebi olmadığı gerekçesiyle kadının davasının, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, çocuk ... yararına aylık 600,00 TL iştirak nafakasına, erkek yararına 7.000,00 TL maddî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, çocuk ... reşit olduğundan velâyet ve nafaka konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; altın olayının doğru olmadığını, yüksek miktarda altının mevcudiyetinin bile ispatlanmadığı ve ceza mahkemesi kararı ile hukuk mahkemesi hakiminin bağlı olmadığını belirterek kadının davanın reddi, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadının reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası, çocuk ... için tedbir nafakasına hükmedilmemiş olması ve ... için hükmedilen nafakaların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat ve kadın için hükmedilen tedbir nafakası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ortak çocuk ...'ın dava tarihinden itibaren ergin olduğu tarihe kadar tedbir nafakası verilmemesinin, ortak çocuk ... için de hükmedilen iştirak nafakasının az olduğu, erkek yararına hükmedilen maddî tazminatın az olduğu, kadının altınlarını alarak babasına vermesi eyleminin ise güven sarsıcı nitelikte olduğu ve kadının bu eyleminin erkeğin kişilik hakkının ihlali niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle erkeğin manevî tazminat talebinin reddinin de hatalı olduğu gerekçesiyle kadının ve erkeğin bu yönlere ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne, çocuk için ... için ergin olduğu tarihe kadar aylık 600,00 TL tedbir nafakasına, çocuk ... için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, erkek yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, tarafların sair istinaf başvurularının karar usul ve kanuna uygun olduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kadının davasının reddi, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadının reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası, çocuk ... için hükmedilen tedbir nafakası ve ... için hükmedilen nafakaların miktarı ve erkek lehine hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davalarında kusur belirlemesi, her iki davanın kabulünün gerekip gerekmediği, tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanunun 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 nci, 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddeleri, 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı karşı davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ayrıca hükmün sonuç kısmında her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalı ve taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Somut olayda İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince istinaf edilmiş olup, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvuruları kısmen kabul edilmiş ve yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmiş ise de; davalı karşı davacı erkeğin sadece "kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat ve kadın için hükmedilen tedbir nafakası" yönünden istinaf kanun yoluna başvurduğu, maddî tazminat yönünden istinaf talebi bulunmadığı ve açıkça hükmün bu yönden onanmasını istediği halde Bölge Adliye Mahkemesince, davalı karşı davacı erkek lehine hükmedilen maddî tazminatın miktarının artırılması usul ve kanuna aykırı olup, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkek lehine hükmedilen maddî tazminatın miktarı yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
2. Davacı karşı davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.