"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2308 E., 2022/2302 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/548 E., 2022/747 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı-karşı davacı erkek vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, sorumsuz olduğunu, ilgisiz olduğunu, kadını aldattığını, hakaret ettiğini, tehdit ettiğini, eve geç ve alkollü geldiğini belirterek davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuk Zeynep yararına aylık 700,00 TL, ortak çocuk Zümra yararına aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faiziyle birlikte 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının müvekkilinin iş yerine arayarak hakaret edici, aşağılayıcı sözler söylediğini, müvekkili ile gittiği her ortamda müvekkili ile başka kadınlara yakıştırma yaptığını, kayın validesi tarafından müvekkiline ayakkabı gibi birçok şey fırlatıldığını, kadının, müvekkilinin ailesine saygı duymadığını, müvekkilini ve çocuklarını terk ederek ailesinin yanına gittiğini, belirterek; kadının davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, müvekkili yararına 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadına karşı "Sen hep böylesin, terbiyesizsin" şeklinde konuştuğu, kadına karşı sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, hakaret ettiği, kadının ilk evliliğinden olan kızına da fiziksel şiddet uyguladığı, eve geç saatlerde alkollü bir şekilde geldiği, kadının ise ufak şeylerden tartışma çıkardığı, erkeğe hakaret ettiği, erkeğe karşı, eşinin yengesini kastederek "Git sana da karılık yapsın, kardeşine de karılık yapsın" şeklinde konuştuğu, erkeğin ailesinin evlerine gelmesini istemediği, erkeğe ve erkeğin ailesine hakaret ettiği, erkeği ailesinin evindeyken arayıp, "Neredesin, ben sana gösteririm paranı yerim" şeklinde konuştuğu, erkeğin ağır kusurlu kadının ise az kusurlu olduğu
gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuklar arasında her ayın birinci ve üçüncü Cumartesi günü saat 10.00 ile, aynı gün saat 18.00 arasında, dini bayramların ikinci günlerinde saat 10.00'dan, aynı gün saat 18.00'e kadar, babalar gününde saat 10.00 ile 18.00 arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına yasal şartları oluştuğundan aylık 550,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faiziyle birlikte 18.000,00 TL maddî, 18.000,00 TL manevî tazminata, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu dikkate alınarak tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin sadakatsizlik iddiasının kadının sunduğu fotoğraflar ile ispatlanamayacağını, sunulan fotoğrafları kabul etmediğini, kadının tanıklarının beyanlarının bu nedenle de ispat için elverişli olmadığını kaldı ki bahse konu aldatma olayının üzerinden altı ay geçmiş olup evlilik birliğinin devam ettiğini, af kapsamında kaldığını, tanıkların beyanlarının duyuma dayalı olduğunu, ağır kusurlu kadının yoksulluk nafakası ve tazminat alamayacağını, az kusurlu erkek yararına manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğini, kadının dava devam ederken erkeğe karşı birtakım suçlar işlediğini, şikayetçi olduğunu, erkeğin hafta içi ve cumartesi günleri çalıştığı dikkate alınarak ortak çocuklar ile müvekkil arasında kurulan kişisel ilişkinin her ayın birinci ve üçüncü pazar günü saat 10.00 ile aynı gün saat 18.00 arasında dini bayramların ikinci günlerinde saat 10.00'dan aynı gün saat 18.00'e kadar, babalar gününde saat 10.00 ile 18.00 arasında kişisel ilişki kurulmasına şeklinde değiştirilmesi gerektiği gerekçeleri ile kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri ile kişisel ilişki süresi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı erkeğin cumartesi günü çalıştığının beyan ettiğinden kişisel ilişki süresi yönünden, İlk Derece Mahkemesi ilamında gerekli düzenlemenin yapılmasına gerekçesi ile erkek vekilinin istinaf başvurusunun kişisel ilişki süresi yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bendinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle her ayın biirnci ve üçüncü Pazar günü saat 10.00 ile, aynı gün saat 18.00 arasında, dini bayramların ikinci günlerinde saat 10.00'dan, aynı gün saat 18.00'e kadar, babalar gününde saat 10.00 ile 18.00 arasında, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel kurulmasına karar verilmiş, davalı-karşı davacı erkek vekilinin sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla kararı usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ile boşanmaya hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına tazminat ve nafaka verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, erkeğin manevî tazminat talebinin reddinin yerinde olup olmadığı, af iddiasının ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.